Dokuz traduction Anglais
12,048 traduction parallèle
O benim birkaç arkadaşımı çalıştırmıştı. dokuz yada on sene önce.
He had a run-in with a couple of friends of mine maybe nine, ten years ago.
Şişmanlık iznin sadece dokuz ay sürecek.
Your license to get fat and sassy only lasts nine months.
- Dokuz tane kaldı.
- Now you have nine.
Dokuz yılda dört kişi.
4 over 9 years.
Dokuz yılda dört vaka.
4 cases in 9 years.
On dokuz dakika içinde bir yığın konukla geri geleceğim.
- I'm gonna be back in 19 minutes with guests, lots of'em.
Son üç ayda dokuz soygun.
Nine hijackings over the last three months.
Bana çivi bulucunuzdaki dokuz voltluk pili verin.
Give me the nine-volt battery from your stud finder.
Konuşmazsam, 12 yıl alır, dokuz yatarım.
I keep quiet, I get 12 years, I do nine.
Dokuz giriş yarası var.
Nine separate entry wounds.
Dokuz giriş yarası mı?
Nine entry wounds?
Ama bir adamı dokuz kez bıçaklarsan, mutlaka bir yerine kan bulaşmıştır.
But if you stab a guy nine times, you're bound to get some blood on you somewhere.
Dokuz saat önce, bu uçak rutin görevdeyken kayıplara karıştı.
Nine hours ago, this plane was on a routine mission and went missing.
Geçen yıl yaşadığı binadan dokuz kez aile içi şiddet ihbarları gelmiş.
His building has had nine domestic violence calls in the last year.
Noel'e kadar birisiyle tanışabilmem için sadece dokuz günüm kaldı ve ümidimi kaybetmeye başladım.
Well, there's only nine more dating days till Christmas, and I'm starting to lose hope.
Wolffe, rotayı iki-dokuz-sıfır olarak ayarla.
Wolffe, set vector two-niner-zero.
Dokuz milimetre
Nine millimeter.
Dokuz sefer.
Nine times.
Dokuz demiri mi?
A nine iron?
Yedi, sekiz, dokuz, on.
Seven, eight, nine, ten.
Dokuz parmakli ninem için.
Well, for my nine-fingered Nana.
Dokuz farklı çeşit parlak yapıştırıcımız vardı.
We had nine different kinds of glitter.
Bir mucize olur da bu şapşal diziniz dokuz sezon yayınlanırsa ömür boyu o salak deri ceketinle gezersin.
Trust me, if by some miracle, you keep this silly show on for nine years, you'll still be walking around wearing that dumb leather jacket.
Botun kaptanıyla dokuz yüz bine kadar pazarlık ettim. Ben tam olarak kavrayana kadar kaptan olarak kalmak istiyor.
Oh, I got the skipper of that boat down to 900k, and he's willing to stay on as skipper until I get the hang of her.
O günden beri içeri girip çıkıyormuş ama dokuz ay önce şartlı tahliyeyle salıverilmiş.
He's been in and out of jail ever since. But nine months ago, he got paroled.
Dokuz!
Nine!
Az önce hastaneye kaldırıldığını öğrendiğimiz dokuz kurbanın sayısının değişmediği bildirildi.
We are just getting word now that a ninth victim, who was taken to the hospital, is reported stable.
Akabinde, Bay Gagnier bugün şehir merkezinde dokuz kişiyi vurdu.
Subsequently, Mr. Gagnier shot nine people downtown today.
Golf alanında son dokuz atışını oynamıyor.
He's not playing the back nine at Bethpage.
Yirmi dakika sonra, kiraladığı suikastçı dokuz kişiyi vurmak için aynı tüfeği kullandı.
20 minutes later, the sniper he hired used the same gun to shoot nine people.
Dokuz saniye Walt.
Five seconds, Walt.
Lawrence o gece olanları aklından binlerce kez geçirmiş. Ama yine de olay dokuz yıl önce oldu.
Lawrence has thought about the events of that night over and over in his mind a thousand times, but it happened nine years ago.
Rahim boyunun zamanından önce kısalıp açılması anlamına geliyor. Normalde dokuz aylık hamilelikten sonra olması gerekiyor. Beş aylıkken olunca büyük sorun yaratıyor.
It means your cervix is prematurely shortening and opening, which is welcome activity around nine months of pregnancy, but at five, it's a problem.
On, dokuz, sekiz...
Ten, nine, eight...
Dokuz konserinize gittim.
We're huge fans. I've been to nine of your shows.
Dokuz yaşımdaydım.
I was nine.
Hava kilidi açılıyor... On, dokuz, sekiz, yedi altı, beş, dört...
Air lock engaging in ten, nine, eight, seven, six, five, four...
Öyle duydum ama onun gibi adamların CFD'de dokuz canı vardır.
That's what I heard, but guys like him, they tend to have nine lives
Walt, dokuz dakika.
Walt, nine minutes!
Dokuz canlı çıktı.
Can it be killed?
Dokuz gün boyunca tanıkların dinlenmesi, deliller ve konuşmaların ardından dava artık jürinin elinde.
After nine days of testimony, evidence and arguments, the jury now has the case in their hands.
Ben Jim Jeffords,... yine mucizelere inandınız, Kanal Dokuz Haberleri.
Well, this is Jim Jeffords, believing in miracles again, Channel Nine News.
Mido, Zlatan'dan bile daha iyi, gerçek bir "dokuz numara".
Mido is, even more than Zlatan, a real "number nine."
Büyük bir stat ve yaklaşık 60.000 izleyici var ve dokuz milyon euro ettiğini kanıtlaman gerek!
There is a big stadium and there are 60,000 people, and you have to show that you are worth nine million fucking euros!
Geçen sene dokuz milyon euroya transfer edilen İsveçli'nin satılmasının en iyisi olacağını düşünüyor.
He thinks it best if the Swede, bought last year for nine million euros, is sold.
Dokuz numara, Zlatan Ibrahimovic.
Number nine, Zlatan Ibrahimovic.
Dokuz numara, Zlatan Ibrahimovic!
Number nine, Zlatan Ibrahimovic!
On, dokuz, sekiz, yedi dört, üç, iki, bir!
Ten, nine, eight, seven... four, three, two, one!
Onu çekmemiz dokuz saatimizi aldı.
And it ended up taking us nine hours to shoot it.
On dokuz bin civarı ışıksın ama bu bir başlangıç.
You about 19,000 light, but that's a start.
Dokuz gün önce Altın Smokin'i imkansız sanıyordum.
Nine days ago, I didn't think a Golden Tux was possible.