Domates traduction Anglais
1,797 traduction parallèle
O halde sadece ketçap ve domates yersin.
Well, then just have the tomato and ketchup.
Ben domates çorbası ve çilekli yoğurt alacağım.
I'm gonna have tomato and strawberry. Lunch for us?
Ben yine domates ve çilekli alacağım.
I'm still having tomato and strawberry.
Biraz domates, biraz salatalık...
Some tomatoes, some cucumbers...
Neden domates gibi kokuyorsun?
Why do you smell of tomatoes?
Ve bu arada, domates bir meyvedir.
Oh, yeah, and a tomato is a fruit.
Domates çorbası soğuk yenir.
Well, gazpacho is served cold.
" Alfabetik domates çorbası.
" Tomato alphabet soup.
Domates çorbasının faydası olur mu?
Does tomato soup help?
Kokarca kokacağına domates kokarsın.
Mostly you're just gonna smell more like tomatoes than skunk.
Topraktan çıkıyor. Domates gibi.
It's of the Earth like... tomatoes.
Evet, domates gibi.
Yeah. Like tomatoes.
Domates soslu burgu makarna yapacağım.
I'm making wiggly pasta with tomato sauce.
Patlıcan, kabak ve domates var.
Got some eggplant, some zucchinis, some tomatoes here.
- Teknik olarak domates meyvedir.
Well, you know, technically, tomatoes are a fruit.
İnsanlar buraya gelip de, buranın eskiden domates tarlası olduğunu duyduklarında şaşkına dönerler.
When people come here, they're amazed to hear that this was just a flat tomato patch.
Domates çorbasıyla ilgili ne düşünüyorsun emin değilim, ama ama bilmiyorum.
Hey, uh, I'm not sure how you feel about tomato soup but I don't know.
Ralph da sana bakmaya gelmişti sonra kazara pantolonuna domates suyu döküldü.
Ralph came by here looking for you and he accidentally spilled some tomato juice on his pants.
Domates ekiyor.
She's planting tomatoes.
"Bu doğru,'zıplayan domates'dedim."
" That's right, I said'rapping tomato
- Domates olmasın lütfen.
- No tomato, please.
Aptal domates kafa.
That crazy tomato.
Domates.
Tomahto.
Kralı tatmin edecek bir şekilde, ızgara somon, domates, geber otu, şarap.
With a mind to the King's satisfaction. Broiled salmon, tomatoes, capers, wine.
Domates suyu, çiğ yumurta ve biraz domuz pastırması yağı.
It's tomato juice, raw egg and a little bacon grease.
Hayır, sandviçimde sadece üç tane kurutulmuş domates var.
No, it's just that there are only three sun-dried tomatoes.
Biraz daha kurutulmuş domates alabilir miyim lütfen?
So, could I just please have some more sun-dried tomatoes?
Bahse girerim, buraya gelmeden önce kurutulmuş domates nedir bilmiyordun bile.
You know, I bet before you got here, you didn't even know what a sun-dried tomato was.
Kurutulmuş domates mi?
Sun-dried tomatoes? Really?
Bir tane organik domates için 8 dolar verdi.
Eight bucks for an organic tomato.
Gömleğimin kolu domates oldu.
I've got tomato on my sleeve.
Ketçap ya da domates sosu, aslı Çin'den gelen bir balık salamura sosudur ve ke tsiap olarak da adlandırılır.
Ketchup, or catsup, originated in China as a pickled fish sauce called ke tsiap.
Domates salçalarını boşalttım.
I emptied out all the tomato sauce. Hmm.
- Domates çorbası mı?
Tomato soup?
Sen domates dersin. Ben pezevenk derim.
- You say "tomato," I say "pimp."
Çünkü yumurtamla beraber taze domates seviyorum.
Because I like to have fresh tomatoes with my eggs.
Önce domates suyu alayım.
With tomato juice to start.
Lanet domates suyu bile bana kanı düşündürür.
Even the damn tomato juice made me think that
Domates?
Tomatoes?
kıymalı, patatesli ve domates sosluydu.
It's sloppy joes and tater tots.
Sheila E. Domates havlaması!
Sheila e. Tomato bark!
Domates diyordum. Bence bunu öğrenince eğleneceksin. Meyve olmalarına rağmen, sebzelerin yanına konurlar.
Oh, the thing about tomatoes- - and I think you'll really enjoy this- - is they're shelved with the vegetables, but they're technically a fruit.
Böylece onu domates sosuna bulayıp bebek gibi giydirdik.
So we covered him with tomato sauce and dressed him up as a baby.
Atlamak, atılım, domates, salça, ne fark eder ki?
Jump, leap - what's the difference?
Biraz da kiraz domates.
Some cherry tomatoes for free.
Domates yiyemediğimi bilmiyor muydun?
You know I can't eat domestic!
Ve sanırım ondan alacağım ve bir bardak domates suyu.
I will want that, please. And a glass of tomato juice.
Domates konservesi değil o.
It's not a fucking can of tomatoes.
Bir kaç hafta önce domates yiyordum ve birden annemin ortada olmadığını farkettim. Çok çok gizemli...
I was eating a tomato at teatime a few weeks ago, and I suddenly realized that Mummy is not dead at all... just very, very mysterious.
Domates sosuysa başınız dertte demektir.
Tomato sauce - oh, you're in trouble.
Çoğu anne baba kendi çocuklarından çok domates yetiştirme konusunda kaygı duyar.
Most peopl... spend more time worrying about how to raise tomatoes than they do their own kids.