Doo traduction Anglais
2,116 traduction parallèle
Büyük değnek yaygarasıyla ilgili hiçbir fikrim yok.
Well, I don't really have an opinion about the great wand whoop-de-doo.
Elleriyle gidonuma kaka ve çikolata bulaştırmış.
He's got doo-doo and chocolate over his hands, ruining my handlebars.
Scooby-Doo'daki gibi.
It's like Scooby-Doo, this.
* Kendini toplasan iyi edersin * * Doo, doo, doo *
- ¶ ¶ You better shape up ¶ ¶ - ¶ ¶ Doo, doo, doo ¶ ¶
* Çünkü benim bir erkeğe ihtiyacım var * * Doo, doo, doo *
- ¶ ¶'Cause I need a man ¶ ¶ - ¶ ¶ Doo, doo, doo ¶ ¶
* Ama kalbim seni istiyor * * Doo, doo, doo * * Ama kalbim seni istiyor *
- ¶ ¶ But my heart is set on you ¶ ¶ - ¶ ¶ And my heart is set on you ¶ ¶
* Kendini toplasan iyi edersin * * Doo, doo, doo * * Anlasan iyi edersin * * Doo, doo, doo *
¶ ¶ You better shape up You better understand ¶ ¶
* Doo, doo, doo * * Kalbimin istediğini yapmalıyım *
¶ ¶ To my heart I must be true ¶ ¶
Kıpır kıpır olmak evde güzel,... ama yüksek sesle "zip-A-Dee-Doo-Dah"?
Humming is--Is fine for home, But "zip-A-Dee-Doo-Dah" on the "f"?
Randall Doo Hickey Camden kasabasında... yanlışlıkla sualtında doğan ilk bebekti.
Randall Doo Hickey was Camden County's first-ever unintentional underwater birth.
Horoz * da öyle.
Hence the cock-a-doodle-doo.
Hadi buyrun bakalım.
Well, whoop-dee-fuckin-doo.
* Eğer gelirsen nehir kenarına *
- ¶ ¶ If you come down to the river ¶ ¶ - ¶ ¶ Doo, doo, doo, doo ¶ ¶
Sen yanında o sevdiğin Scooby Doo makarnasından da yiyebilirsin.
Well, you can have yours with that Scooby-Doo pasta that you like.
- Dae-doo!
- Dae-doo!
Dae-doo, neler oluyor?
Dae-doo, what's going on?
Gerçekte ya çok soğuk ya da çok sıcaktır ya da köpek pisliğine basmışsındır.
In reality it's either too cold or too hot or you step in dog-doo.
Şuna bakın, çöplükteki horozun geldi!
Oh, ok, here's old cock-a-doodle-doo now!
Hapishanede Doo-man'ı ziyaret ettikten sonra hep bunu yapıyorsun.
Want to ride in this? Let's do that.
Annenle çok uzun zamandır görüşmüyorsun.
You do this every time you visit Doo-man in prison.
Obama.
Scooby-Doo.
Scooby-Doo. Şimdi de "Allah'ın Duası" üzerinde çalış.
Now, work "The Lord's Prayer."
Onlar Raxacorico-doo-dar'danlar.
They're from Raxacorico-doo-dar.
Anlamı "bok".
- It means "doo-doo."
Shooby doo bop!
Shooby doo bop!
Doo doo doo...
Doo doo doo...
Kurban, KANG Jae-doo, 51 yaşında, şantajdan tutuklanıp 5 yıI önce tutuklanıyor.
The victim is KANG Jae-doo, 51 years old, arrested on blackmail charges 5 years ago.
Geçen gece annen ve Jae-doo Amcanla izledin, değil mi?
You watched it with your mom and uncle Jae-doo the other night, didn't you?
Jae-doo amcan...
Uncle Jae-doo...
Kang Jae-doo'nun ölümü mü?
KANG Jae-doo's dead?
Eşinizin ölümünden sonra, bir süre KANG Jae-doo'yla yaşadınız, değil mi?
After your husband's death, you lived with KANG Jae-doo for a while, right?
Jae... doo...
Jae... doo...
KANG Jae-doo öldü.
KANG Jae-doo is dead.
KIM Yo-han'ın annesiyle KANG Jae-doo'un bir ilişkisi olduğunun farkındasın sanıyorum.
I believe you know KIM Yo-han's mother and KANG Jae-doo were having an affair.
KANG Jae-doo'nun tırnaklarından bilinmeyen bir epitel hücre alındı.
An unknown epithelial cell was taken from KANG Jae-doo's fingernails.
KANG Jae-doo'nun tırnaklarından alınan DNA Yo-ha'nınkiyle uyuşuyor.
The DNA from KANG Jae-doo's fingernails is the same as Yo-han's.
Sanırım KANG Jaeo-doo hapisten çıktıktan sonra Yo-han'ı görmeye gitmiş.
I think KANG Jae-doo went to see Yo-han after he was released from jail.
KANG Jae-doo öldürüldü.
KANG Jae-doo was murdered.
Merhaba, memnun oldum, bayanlar.
Howdy-doodly-doo, ladies?
Tamam tastamam.
[meows, howls] A check-a-doodle-doo.
Oh, doo-dah, doo-dah, day!
Oh, doo-dah, doo-dah, day!
Bir Scooby-Doo bölümündeymişiz gibi hissediyorum.
I feel like we're in a Scooby-Doo episode.
Altını doldurmuş.
Nasty doo-doo.
NeoDyne, pantolon inmiş, kıçı ortada, kaka, altını doldurmuş, pis kokulu e-e. Tamam mı?
NeoDyne, pants pulled down, butt exposed, poo-poo, doo-doo, stinky ca-ca.
Boka batmış haldeyiz.
We're in deep doo-doo.
Scooby-Doo'dan bir şey öğrendiysem eğer bu kitaplardan biri buradaki gizli bir kapıyı açması lazım.
If Scooby-Doo has taught me any thing, it's that one of these books will activate a secret door.
Ama hiç bok izi yok, demi?
But no doo-doo stains, right?
Çılgın yaratıklar.Onlardan ne kadar uzakta olursam o kadar iyi
Bunch of wack-a-doodle-doo creatures! The further away from them I am, the better.
İsa ve Miki Fare'nin yanında olurdu.
Jesus Christ and Scooby Doo.
Scooby-Doo.
Scooby-Doo.
"Jack benim dostum"
"doo doo-doo-doo, doo-doo, my friend is Jack"