Douchebag traduction Anglais
502 traduction parallèle
... ama seni deli gibi seviyor. Güneşi seninle doğup seninle batıyor bebek.
Look, I know Hank can be a douchebag on wheels sometimes, but he loves the shit out of you.
Çünkü gerzeğin tekisin.
That's because you're a douchebag.
Sen ne yapıyorsun, pislik?
What are you doing, douchebag?
Ne istiyorsun Aptal?
What do you want, douchebag?
- O paçozla mı?
- That douchebag?
- Paçoz mu?
- Douchebag?
Sen kime paçoz diyorsun?
Who you calling a douchebag?
Seni adi şerefsiz.
You fucking little douchebag.
Gerçek bir pisliğe dönmeye başladın biliyor musun?
You're turning into a real douchebag, you know?
Piç!
Bastard, douchebag, twat!
Bir baş belası.
He's a douchebag.
Lanet olası pislik.
- Fucking douchebag, man.
Nasıl bir bok herif oldun da bunu izliyorsun?
What kind of douchebag garbage are you watching?
Tüm bunların sorumlusu, bu Disney dallamaları!
This Disney, douchebag, and it's one cause of all this.
Şimdi tüm enerjimi bu pisliği yok etmeye adamayı planlıyorum.
I now plan to devote all my energy to destroying the douchebag.
Selam geri zekâlı.
Hi, douchebag.
Herif baş belasının biriydi... ama bu öldürülmesini haklı kılmaz.
A real douchebag, but that just doesn't make it right.
Gördün mü, eğer senin olsaydı "Pis Gerzek" yazardı.
See, if this were yours, it would say "Fucking Douchebag."
Sonra kendi kendime düşündüm ki ne tür bir kadın cüzdanını unutur.
I'm just teaching this douchebag how to play pool. - What'd you just call me?
Sonra bir göz atmaya karar verdim. - Cüzdanına mı baktın?
Bartender, I wanna get a vinegar and water for this douchebag over here.
Günaydın, mark çantası.
Morning, douchebag.
Douche'nin çantası uyuşturucu işininin elebaşı olmalı.
Douchebag's probably some kind of drug kingpin.
Aşağılık herif.
Douchebag.
Aşağılık herif!
Douchebag!
Hayır "aşşağılık" a geri döndü.
No, she's back to "douchebag."
- Aşağılık herif.
- Douchebag.
Demek istediğim, aşağılık.
I mean, douchebag.
- Hayır, geri zekalı!
- No, douchebag...
Seni geri alacağımızı nereden çıkardın, dallama?
What makes you think we'll take you back, douchebag?
Sadece herifin bir gerzek olduğunu düşünüyorum.
I just think the guy's a douchebag.
Kimmiş gerzek olan?
Who's a douchebag?
Aşağılık.
Douchebag.
Hayır, Başkan Kukusiler'dan beri o kelimenin anlamı değişti.
No, it's just that the meaning of that word has changed ever since President Douchebag.
Yo, yo, iyi bir kampanya yürüttü, ama Amerikan halkı konuştu, ve dört yıl daha Kukusiler istediklerini söylediler!
He ran a good campaign but the people of America have spoken and they're saying they want four more years of Douchebag!
Kukusiler, Kukusiler Kukusiler, Kukusiler
Douchebag! Douchebag! Douchebag!
Douchebag bunu kaçıracak.
Douchebag's gonna miss it.
Ari Gold, bok çuvalı gibi mi?
- Like "Ari Gold"... "douchebag"? - Mm-hmm.
Pekala, 3 yıl.
- You douchebag. - All right, three years it is.
Sihirli ayna, bugün nasıl görünüyorum?
Magic mirror, how can I look like a douchebag today?
Sana fidye olarak bir kuruş bile ödemeyecekler... çünkü bir salağa ödeme yaparsan bu yayılır.
They're not going to pay you a dime in ransom...'cause, see, if you pay one douchebag... word gets out.
Şu çöp torbasına bir bakın!
Look at that douchebag!
Ohh, douchebag *.
Ohh, douchebag.
Her hafta TV'de gerzeklik etmek patavatsızlık değil mi?
Isn't it gauche... to be a complete douchebag on national TV each week?
Kim bana hıyarın tekisin diye kısa mesaj gönderdi?
Who just text-messaged me that I'm a douchebag?
Bu yüzden unutmayın : Hıyarın teki olmamaya çalışın.
So, hey, please remember... try not to be such a douchebag.
* Pasaport Başvuru Ofisi * Aşağılık herif.
- What a douchebag.
Hey, bişiyler tınkırdat, bokçuvalı!
Hey, sing something, douchebag!
Görmedim, ezik.
Yeah? I don't see douchebag written on it.
Frost bunu yazdığında benim salak komşumu kastetmemişti.
Frost wasn't talking about my douchebag neighbor when he wrote that.
- Hey dostum.
- Yo'douchebag!
Öyle diyemezsin oğlum.
You can't just say that, douchebag.