Duymak istiyorum traduction Anglais
2,056 traduction parallèle
Onları duymak istiyorum.
I wanna hear what they're sayin'!
Çünkü Bay Nelson'ın Amerika'nın en çok aranan adamlarından birinin belirsiz bir tanıklık vaadiyle ortaya çıkacağını söyleyerek nasıl bir yargıç ayarlayabileceğini duymak istiyorum.
I wanna hear how Mr. Nelson thinks he is gonna get a judge to let one of the most wanted men off the hook in return for some vague promise of his testimony. Please.
Duymak istiyorum.
I wanna hear it. I wanna hear it.
Söylediğini duymak istiyorum.
I want to hear you say it.
Sadece onun sesini duymak istiyorum.
I just want to hear her voice.
Vak vaklamayacaksanız, alkış seslerinizi duymak istiyorum.
If you don't have a quacker, I wanna hear everybody clapping.
Fraga'nın bu gazeteciye söylediği her şeyi duymak istiyorum, anlaşıldı mı?
I want to hear everything Fraga says... - to this journalist, got it?
Soruyu duymak istiyorum.
I want to hear the question.
Tüm detayları duymak istiyorum.
I want to hear every detail.
Her şeyi duymak istiyorum.
I want to hear all about it.
Artık benim hakkımdaki tüm düşüncelerini duymak istiyorum.
But I want you to know, all ideas are welcome.
Ama söylemen gerekenleri duymak istiyorum. Bu yüzden ben susacağım. Sadece dinleyeceğim.
But I want to hear what you have to say, so I'm just going to stop talking and just listen.
Çığlıklarınızı duymak istiyorum.
Let's hear you scream for yourselves.
Duymak istiyorum.
- l wanna hear the Millie rant.
En önemlisi, üzgün olduğunu söylediğini duymak istiyorum.
Most importantly, I want to hear him say sorry.
Buna saydı duymak istiyorum.
And I want to respect that.
O kadarını bilemiyorum ama o hikâyede daha fazla bir şeyler olduğunu biliyorum ve bir de senden duymak istiyorum.
I wouldn't go that far, but I know there's more to the story, And I'd like to hear your side of things.
- Hadi Barry, filmi duymak istiyorum.
Oh, come on, Barry. I want to hear the movie.
Tamam bayan, fazla oldunuz artık. Ondan da duymak istiyorum.
# The sun in the sky has a smile on his face #
- Duncan ne diyecek duymak istiyorum.
- I want to hear what Duncan's got to say.
Çok yazık, çünkü "Bunun için izin almıştım." dediğini duymak istiyorum.
Shame, because I'd like to hear you say the words, "I have a warrant for this."
Ama öncelikle senin kendin için ne düşündüğünü duymak istiyorum.
But first I'd like to hear what you yourself think.
Kelimeleri duymak istiyorum.
I want to hear the words.
Nefesini duymak istiyorum.
I want to hear you breathe.
Onun sesini duymak istiyorum.
I want to hear his voice.
Cevabını duymak istiyorum.
I'd like to hear the answer.
- Ama duymak istiyorum.
Oh, never mind. But I should like to hear it.
Sadece sesini duymak istiyorum.
I just wanna hear her voice.
NasıI gittiğini duymak istiyorum. Tamamdır.
I wanna hear how it goes.
Bütün ayrıntıları duymak istiyorum.
I want to hear all the details.
Cevabı duymak istiyorum.
I would really like to know the answer.
Alexis'in yeni erkek arkadaşı hakkındaki herşeyi duymak istiyorum Alexis'in açısından...
I want to hear all about Alexis'new boyfriend from her point of view.
Tekrar duymak istiyorum.
I want to hear it again.
Söyleyeceklerini duymak istiyorum, şimdilik.
I'm going to allow them... for now.
O bencil kıçını eve sokmadan önce bir özür duymak istiyorum.
And I want to hear an apology before she gets her selfish butt back in the house.
Büyük bir bardak bira, bir Clark Gable filmi... ve Japonlardan nefret ettğini söylediğini duymak istiyorum.
I want a schooner of beer, a Clark Gable movie and to hear you say you detest the Japs.
Hayat hikayeni duymak istiyorum.
I wanna hear your whole life story.
Güvenilir birisin ama bir kez daha duymak istiyorum.
You're to be trusted, but I want to hear you say it again.
Hazır hepimiz buradayken neler olduğunu duymak istiyorum.
Well, I don't want to talk about it right now, okay? ... While we're all standing here.
- Belki de duymak istiyorum.
- Maybe I want to hear it.
Ne diyeceğini duymak istiyorum, o yüzden ben de geliyorum.
I want to hear what he has to say. I'm going.
Bunu senden duymak istiyorum.
- I'd like to hear you say it.
Kardeşim hakkında haberler duymak istiyorum.
I wish to hear news of my sister.
Sadece senden duymak istiyorum.
It's not a huge deal, I just need to hear it from you.
Söylediğini duymak istiyorum.
If I could please hear you say it.
Palmiye ağaçlarını duymak istiyorum.
I want to hear about the palm trees.
Seninkini duymak istiyorum.
I want to hear yours.
- Ondan duymak istiyorum.
I'd like to hear that from him.
Rahip haham, günah çıkarmak istiyorum. Bir kısmını duymak isterim.
Well, prabbi, I'd like to confess.
Bir şey bulduğunu duymak istiyorum Crabtree.
None at all. Crabtree.
Peki, cevabı duymak istiyorum.
Okay, I'd like to hear the answer.
istiyorum 518
istiyorum ki 20
duymadım 111
duymamış olayım 17
duymak istemiyorum 133
duymadın mı 217
duymak ister misin 46
duymadınız mı 75
istiyorum ki 20
duymadım 111
duymamış olayım 17
duymak istemiyorum 133
duymadın mı 217
duymak ister misin 46
duymadınız mı 75