English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ D ] / Déjeuner

Déjeuner traduction Anglais

21 traduction parallèle
Size petit-déjeuner getirdim.
I'm bringing you some petit-déjeuner.
Déjeuner sur l'herbe takımıyla başladı radyatörden uzağa konmuşlar diye.
Yeah. it started with the dejeuner sur l'herbe lot. Evidently, they were moved away From above the radiator or something.
Sana Dajeuner ısmarlayacağım ve böylece biftek sonrası fiyat pazarlığı yapabiliriz.
I'll buy you a little déjeuner and we can haggle about price over the steak tartare.
Lütfen dostlarımıza yemekten sonra salonda toplanmalarını söyleyin.
Kindly ask all our friends to forgather in the lounge after they have finished their petit déjeuner.
Déjeuner ( öğle yemeği ) için mi?
Pour le déjeuner? Oui. ( At lunch?
Ana yemek tatlıdan önce gelir değil mi?
DéJEuner First, Then Dessert, Right?
Öğle molan 15 dakika olabilir.
You may have one 15-minute déjeuner.
Öğle yemeği.
Le déjeuner.
Öğle yemeği.'Lüften'?
Le déjeuner. S'il vous plait?
Şimdi tıpkı annen gibi tepside öğle kahvaltın.
And now we're going to have our dejeuner on a tray just like your mother has hers.
Siparişimizi alır mısınız.?
Nous voulons commander a dejeuner.
- Küçük bir kahvaltı söylememi ister
- Will you order some petit dejeuner?
Et une petit dejeuner...
Et une petit dejeuner...
Her gün için 15 yeni Frank, ara öğün dahil.
15 new francs per day, including petit dejeuner.
Sana petit dejeuner yapıyorum.
I'm just making petit dejeuner.
Amerikan lokantalarında yumurtayla yapılan gözlemenin Paris'teki en iyi yemeklerle yarıştığını biliyor muydun?
Do you know there is something about an American diner griddle that turns out eggs that rival even the greatest boite du dejeuner in all of Paris.
Umarım kahvaltını bölmemişimdir.
Hope I didn't interrupt your petite dejeuner.
Peki'öğlen yemeğinin'tadını çıkarsak?
What if we enjoy "la dejeuner"?
Açık hava piknikleri ve akşam yemeğinden sonra poker geceleri beni aynanın içinden "Kırda Öğle Yemeği" tablosunun içine düşmüş gibi hissettirse de.
Even if the combination of open-air picnics and after-dinner poker make me feel as though I've fallen through a looking-glass into the Dejeuner Sur L'Herbe.
Le petit dejeuner est servi a huit heures, s'il y a le moindre probleme et je ne suis pas a la reception, vous n'hesitez pas a me sonner.
Le petit dejeuner est servi a huit heures, s'il y a le moindre probleme et je ne suis pas a la reception, vous n'hesitez pas a me sonner.
- Apres le petit dejeuner...
Apres le petit dejeuner...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]