Dönecektir traduction Anglais
877 traduction parallèle
Muhtemelen bir top gibi dönecektir... ve epeyce çılgın bir yolculuk olacaktır.
It'll probably spin like a ball and it might be quite a wild ride.
Birazdan dönecektir, ya da bir saat içinde, belki de yarın.
She'll be back any minute now, or in an hour, or maybe tomorrow.
Günün birinde geri dönecektir.
He'll be back sometime or other.
Şansımız yakında dönecektir, göreceksin.
Our luck will soon change, you'll see
İnsanlığın nefreti geçecek ve diktatörler ölecektir... ve onların gücü insanlığa geri dönecektir.
The hate of men will pass, and dictators die, and the power they took will return to the people.
Dönecektir.
Oh, he'll be back.
Eve dönecektir.
He'll come home.
El yazısını bir ya da iki saat gizleyebilir belki daha uzun süre ancak yorgunluk başlar başlamaz gerçek el yazısına dönecektir.
He may be able to conceal his handwriting for an hour, two hours, maybe even longer, but as fatigue sets in, he will revert to his real handwriting.
Vakti gelince dönecektir.
He'll be back in good time.
Uyandığında geri dönecektir.
When he wakes, he'll come back.
Geri dönecektir, bebeğim.
He'll be back all right, baby.
Kutsal babamız bize ne verdiyse yine ona dönecektir. Bizi rahmetinden hiç esirgemesin.
All that the Father giveth me shall come to me, and him that cometh to me I will in no wise cast out.
Eğer hala hayattaysa günün birinde eve dönecektir.
If he is still alive he will return home one day.
Bay City'dekiler dün gece arabamda buldukları sarhoşun ben olmadığımı anlamıştır. DeGarmot çılgına dönecektir.
They'll discover in Bay City about now... that that drunk they found in my car last night isn't me... and DeGarmot will go crazy.
Kontratı bittiğinde bana geri dönecektir.
She'll come around when contracts are out of season.
Hemen dönecektir.
He'll come back soon.
Geri dönecektir.
She'll come back.
Geri dönecektir.
He'll be back.
Sabah güzel olan bile akşam kemiğe dönecektir.
As the saying goes : the morning's pretty face is a corpse by evening
Birazdan dönecektir.
He'll probably be back in a minute.
İnsanlar geri dönecektir.
People will return
- O zaman belki dönecektir.
Then perhaps he will come back.
Tekrar dönecektir!
He will be back again!
Ne âlâ! Geri dönecektir.
She will come back soon.
Sürgündeki herkes evine dönecektir.
Let all in exile return home.
Geri dönecektir.
She will be back.
Musa dönecektir...
Moses will return!
Yarın işine geri dönecektir.
She'll be back on the job tomorrow.
"Kendi inşa ettiği o eski kulübesine dönecektir."
"That's where he'll go, back to that old shack he's building."
Dünya'nın etrafında dönecektir.
It it will spin around the Earth.
Sürünerek size dönecektir.
She'll come crawling back to you.
İzindeki tüm ordu mensupları birliklerine dönecektir. - Neden?
All military on leave or on permission will return to their divisions.
Yemek için geri dönecektir.
He'll be back when it's time to eat.
Ama, hayatım eminim geri dönecektir.
Even so I'm sure he'll come home.
Geri dönecektir.
He'll come home.
" sevdiklerin tarafından sana geri dönecektir.
" as well as the hugs and the loves of those who have loved.
Dönecektir.
He'll be back.
Geri dönecektir.
She'll come back..
Hemen dönecektir.
He'll return immediately
Tahminimce, beyler, dansına tekrar dönecektir.
I presume, gentlemen, he will go into his dance again.
Birkaç günde her şey normale dönecektir.
And things are gonna get back to normal in a couple of days.
- Dönecektir.
- He'll return.
Eminim geri dönecektir.
Ι'm sure he'ΙΙ be back.
Kontrol etmek için geri dönecektir.
He'll go back to check.
Rüzgâr yön değiştirirse burası cehenneme dönecektir.
This place can become a furnace if that wind shifts.
Geri dönecektir.
She'll be back.
Yemek için geri dönecektir.
He will be back for dinner.
Fikirlerle dolu bir şekilde yuvarlanarak geri dönecektir.
He'll come bouncing out of there soon full of ideas.
Dönecektir, dönecek.
Yes, he'll be back. He'll be back.
Bizi sevdiği için kesinlikle dönecektir.
'Cause if he loves us, he surely will come back.
Geri dönecektir.
What are you doing?