English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ D ] / Dönmeyecek

Dönmeyecek traduction Anglais

1,436 traduction parallèle
Bu gece dönmeyecek.
He won't be back tonight.
- Uzun süre dönmeyecek.
- She won't be back soon.
Sayende dönmeyecek. - Bu kadar büyümeden birşey söylemeliydin.
- You could have said something before it went too far.
Geri dönmeyecek.
What's that? She's not going back.
Bir dahaki haftasonundan önce dönmeyecek.
She won't be back until next week.
"Zaman geçer ama güzelliği asla geri dönmeyecek gibi görünmektedir."
" TIME PASSED, AND IT LOOKED AS IF BEAUTY WOULD NEVER RETURN.
-... dönmeyecek. - Bu işi halletmenin yolu bu değil.
LOOK, HE'S NOT GOING WITH HER AND HE'S NOT GOING BACK
Geri falan dönmeyecek.
He's not going back.
- Bir hafta kadar dönmeyecek.
- Won't be back till next week.
Lou burada değil ve bir kaç saat içinde de dönmeyecek.
Lou's not in and won't be back for a couple of hours.
- Bay Pedersen geri dönmeyecek.
- Mr Pedersen won't be back.
Çünkü, o asla geri dönmeyecek.
He's never coming back.
Geri dönmeyecek.
- She's not coming back! - [Sighs]
20 Yıl, asla geri dönmeyecek.
Twenty years, which will never return
Fifi geri dönmeyecek mi?
Won't Fifi ever come back?
- Ailenle geri dönmeyecek misin?
- You're not going back with your parents?
Annen geri dönmeyecek.
Your mom's not comin'back.
Fakat onun gerçek benliği asla geri dönmeyecek.
But his reality will never be yours.
Parlayan Hançerler'e geri dönmeyecek misin?
Aren't you going back to the Flying Daggers?
Burada yeterince kalmadın mı? Yüzük için geri dönmeyecek misin?
I thought you'd be here longer.
Kimse bana veya Şişko Albert'a kafa tutamaz. O asla geri dönmeyecek.
So the junkyard is goin'to be ours!
Geri dönmeyecek değil mi?
He's not coming back again, right?
Asla geri dönmeyecek.
He will never come back
Bir de, annemiz bir süre dönmeyecek.
And also, mother won't be coming back for a while.
Asla geri dönmeyecek.
She's never coming back.
Bence hiç dönmeyecek.
I think he's never going to return.
eve dönmeyecek misin bana geri dönme
Don't you get back home Don't come back to me
Dönmeyecek.
She won't.
Bu nedenle matematik asla eski haline dönmeyecek.
It will never go back.
- Dönmeyecek.
- He's not.
Bu sefer dönmeyecek Mike.
Not this time, Mike.
Ve bir daha geri dönmeyecek!
And he ain't coming back!
Kahrolası yargıç Yankton'a canlı dönmeyecek.
The fuckin'magistrate don't go back to Yankton alive.
Bu eve dönmeyecek!
Come on. He's not moving back!
Geri dönmeyecek, değil mi?
He's not coming back, is he?
Sen de bana sırtını dönmeyecek misin?
Aren't you going to turn your back on me too?
Yoksa hiç dönmeyecek miydin?
Maybe never?
- Dönmeyecek.
- He won't.
Okul için Doğu Yakası'na dönmeyecek miydin?
- Aren't you going back east for school?
Yani okula bizim yanımıza geri dönmeyecek misin?
So that means you're not coming back to school with us?
Bize geri dönmeyecek.
She's not coming back to us.
Elin asla geri dönmeyecek.
Elin's never ever coming back...
Benimle Küba'ya geri dönmeyecek misin?
Why don't you come back to Cuba with me?
Neden ingilizce öğrenmek zorunda iki hafta içinde geri dönmeyecek mi?
Because she needs learn English if it is back to Guadalajara in 2 weeks?
Bir daha geri dönmeyecek.
She's not gonna come back.
Geri dönmeyecek.
He's not coming back.
Öğleden evvel dönmeyecek misin?
You won't be back before noon?
Birkaç saat içinde dönmeyecek.
She's not going to be back for a couple of hours.
Nezaketinize karşı ve inanılmaz konukseverliğiniz için... teşekkürlerimi sunmaktan mutluluk duyuyorum... Sir Walter, ne Toko ne de Likola hayvanat bahçesine geri dönmeyecek.
I'm very happy to announce, thanks to your kindness... and the extraordinary generosity of our host... neither Toko or Likola will be returning to the zoo.
ÇıIgına falan dönmeyecek.
He's not gonna go mad.
Bu şehirdeki tüm kızlar, talepleri karşılanmadan geri dönmeyecek. Hadi kızlar!
Luke made him go back in.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]