Dünden beri traduction Anglais
667 traduction parallèle
Hayır, dünden beri o da yok.
No, not since yesterday.
Dünden beri bir şey yemedik de.
We ain't ate nothing since yesterday.
- Dünden beri.
- Since yesterday.
Dünden beri felsefen değişmiş.
You've changed your philosophy since yesterday.
Bayan O'Shaughnessy dünden beri benimle çalisiyor.
Miss O'Shaughnessy is an operative in my employ since yesterday.
Dünden beri onu görmedim.
Why, I ain't seen her since yesterday.
Dünden beri sizin için kaygılanıyordum.
I've been worried about you since yesterday.
Dünden beri, vicdanımın umutsuz derinliklerinde vicdanımı susturmaya çalışıyorum.
ever since yesterday, I've been in the depths of despair trying to quiet my conscience.
- Dünden beri seninle konuşmak istiyordum.
I wanted to talk to you, ever since yesterday.
- Dünden beri...
- Since yesterday...
Dünden beri çok garip davranıyor.
She hasn't been the same since yesterday.
Dünden beri.
Since yesterday.
dünden beri bir şey yemedim.
I haven't eaten since yesterday.
Dünden beri görmedim onu.
I haven't seen him since yesterday.
Dünden beri zor bir günüm olmadı.
Haven't had a hard day's work since yesterday.
Dünden beri hiç uyumadın.
You haven't slept since yesterday.
Dünden beri hava sıcak değil mi?
It was still warm yesterday.
Dünden beri dünya tamamen değişti.
The world has changed completely since yesterday.
Kızı dünden beri kayıp.
Her daughter has been missing since yesterday.
- Sana inanıyorum. Ama dünden beri senden korkuyorum.
But since yesterday I'm afraid of you.
Dünden beri görmedim, neden?
Haven't seen them since yesterday, why?
Dünden beri aç olduğumu nasıl anladınız?
How could you know I haven't eaten since yesterday?
- Bunu dünden beri açan oldu mu?
- Did anybody open this since yesterday?
Dünden beri her yerde seni arıyordum.
I was looking for you everywhere since yesterday.
- Dünden beri herşey farklı.
Since yesterday, everything is different.
Dünden beri bir şey yemedim.
I haven't eaten since yesterday.
Hani dünden beri hiç bir şey yemedim ya.
You know I ain't had nothing to eat since yesterday.
Dünden beri ülkemde neler oluyor?
What has happened in my country since last night?
Dünden beri seni arıyoruz.
We've been looking for you since yesterday.
- Dünden beri burada mısın?
So you've been here since yesterday?
Bir dakika... Dünden beri bir şey yemedin baba.
You haven't eaten since yesterday.
Dünden beri düzelme var.
Much better than yesterday.
71 millik soğuk ve yorucu bir yolculuk... dünden beri.
71 cold, windy, rump-bumping miles since yesterday.
- Senin dünden beri bu yarışta olmanı istiyoruz!
- It'll be like yesterday since you climb pole!
- Dünden beri iyi hissediyor musun? - Çok iyi, teşekkür ederim.
- Feeling good since yesterday?
- Bankalar dünden beri grevde.
The banks are on strike since yesterday.
- Dünden beri onu görmedim.
- I ain't seen him since yesterday.
Moruk dünden beri epey değişti.
The old man sure has changed since yesterday.
Ya da sadece biz değiştik dünden beri.
Or maybe it's just that we've changed... ... since yesterday.
Doğruyu söylemek gerekirse... dünden beri hiçbir şey yemedim.
Actually, I haven't eaten since yesterday.
Dünden beri her şeyi sen ödüyorsun.
You are paying for everything since yesterday.
Dünden beri bir şey kalmadı.
There's nothing left since the day before yesterday.
Evet, dünden beri ilaç alıyor.
Yes, she's had medicine since yesterday
Sadece dünden beri mi?
Only since yesterday?
Dünden beri evet, hayır, evet, hayır.
Ever since yesterday, "Yes, no, yes, no."
İnce porselen. Dünden beri satışta.
Ιt's bone china, on saΙe as of yesterday.
Onu dünden beri görmedim, Bayan Elias.
I haven't seen him since yesterday, Mrs. Elias.
Dünden beri sarhoşsun. Bugün cumartesi ve sırf inat olsun diye dükkanı açtın!
You are drunk since yesterday... lt's Saturday and you opened the shop to spite me!
Bildiğin gibi, dünden beri hiç param yok.
As you know, I've had no money since yesterday.
Ama karnımız aç, dünden beri birşey yemedik te.
Well, you see, we ain't eat since yesterday morning.
Dünden beri hep sözlerini düşündüm.
I've been thinking of what you've said.