Eastman traduction Anglais
240 traduction parallèle
- Bay Eastman ile görüşmek istiyorum.
- I'd like to see Mr Charles Eastman.
- Bay Eastman?
- Mr Eastman?
Üzgünüm. Bizim bay Eastman evinde.
I'm sorry. our Mr Eastman is at home today.
Bu gece George Eastman uğrayacak.
George Eastman's dropping in tonight.
George Eastman...?
George Eastman...?
- Eastman adında bir delikanlı geldi.
- A man by the name of Eastman.
George Eastman.
George Eastman.
Sağ olsun, Bay Eastman buraya gelecek olursam, bana bir iş ayarlayabileceğini söyledi.
Mr Eastman was good enough to say that if I came through here, he might find some place for me.
İyi akşamlar bay Eastman, bayan Eastman.
Good evening, Mr Eastman, Mrs Eastman.
- İyi geceler Eastman.
- Goodnight, Eastman.
Charles Eastman!
Charles Eastman!
Eastman olduğunu hiçbir zaman unutma.
Be aware every minute that you're an Eastman.
Çalışanların onda dokuzunun kadın olduğunu fark etmişsindir.
As you noticed, nine out of ten Eastman employees are women.
Bu, George Eastman.
This is George Eastman.
Bayan Kovak, bu George Eastman.
Mrs Kovak, this is George Eastman.
Eastman'lar kimseyle aynı gemide olamaz.
An Eastman isn't in the same boat with anyone.
Bu da bay George Eastman'ı son görüşümüz olacak.
That's the last we'll see of Mr George Eastman.
Senin için de böylesi daha iyi. Eastman'larla ve o avare zengin kızlarla birlikte olmandan iyi.
It's better for you than running around with those Eastmans and all those rich girls with nothing to do.
George, "Eastman'lar kimseyle aynı gemide olamaz" dediğimi hatırlıyor musun?
George, remember when I said if you're an Eastman, you're not in the same boat with anybody?
Bayan Eastman önümüzdeki ayın 15'inde evde bir parti veriyor.
Mrs Eastman is having a party at the house on the 1 5th of next month.
Eastman'lara benziyorsun.
You look like an Eastman.
İyi akşamlar bay Eastman.
Good evening, Mr Eastman.
Bay Eastman'ı uygun bulduğumdan emin değilim.
I'm not sure I approve of young Mr Eastman.
... Üzerimde Eastman denen bir ağırlık var.
... I've had a millstone named Eastman round my neck.
- Hangi bay Eastman?
- Which Mr Eastman?
- Bay George Eastman.
- Mr George Eastman.
Bay Eastman?
Mr Eastman?
Eastman Endüstrileri'nin bir kartı.
From the Eastman Industries.
Onunla hiç karşılaşmadım ama kızlar Eastman'lardan biri olduğunu söylediler.
I never met him, mind you, but the girls said he was an Eastman.
Eastman'lardan biri olamaz!
Not one of the Eastmans!
- George Eastman.
- George Eastman.
Adın George Eastman mı?
Is your name George Eastman?
Sen George Eastman mısın?
You're George Eastman?
Bay Eastman bizi seni savunmamız için tuttuğunda bayan Vickers'ı duruşmaya gereksiz yere karıştırmamak için anlaştık.
When Mr Eastman engaged us to defend you, we made an agreement not to drag Miss Vickers into the case.
İddia makamına göre sanık sandalyesinde oturan mahkum George Eastman kasıtlı bir cinayet işlemiştir.
The people of this state charge that murder in the first degree has been committed by the prisoner at the bar, George Eastman.
İddiaya göre George Eastman taammüden, kötü niyetle, acımasızca ve hileyle cinayeti işleyip, sonra Alice Tripp'in cesedini adaletten gizlemeye kalkışmıştır.
They charge that George Eastman wilfully, and with malice and cruelty and deception, murdered, then sought to conceal from justice the body of Alice Tripp.
George Eastman, lütfen kürsüye çıkın.
George Eastman, please take the stand.
Bıraktın mı Eastman?
Did you, Eastman?
Öyle değil mi Eastman?
Didn't you, Eastman?
Sanık, George Eastman'ı birinci derece cinayetten suçlu bulduk.
We find the defendant, George Eastman, guilty of murder in the first degree.
- Merhaba bayan Eastman.
- Hello, Mrs Eastman.
Doğuluları gözünden tanırım.
I know an Eastman when I see one.
Söyledim ya, Doğulu değilim, vaizim.
I told you, I ain't no Eastman. I'm a preacher.
Burada sana iş kalmadı Doğulu.
Ain't nothing left here for you, Eastman.
Bu demek oluyor ki, Bay Newton, başlangıçta RCA Eastman Kodak ve DuPont'u, satın alabilirsiniz.
It — It means, Mr. Newton, that you can take RCA... Eastman Kodak and DuPont, for starters.
Eastman Kodak'la derhal görüşmelere başlamanı istiyorum.
I want you to begin negotiations with Eastman Kodak immediately.
Max Eastman da çok değerli bir adamdı.
And Max Eastman was a beloved man.
Max Eastman'a "Git" diyemem.
I'm not going to say to Max Eastman, "Leave."
Yani Eastman'a gece 12'den önce yatakta olman gerektiğini söyle.
That means, tell that goddamn Eastman you got to be in bed by midnight.
Max Eastman, John Reed saçı başı dağılmış hâlde gelip bir kitap yazdığını ve on gün rahatsız edilmek istemediğini söylediğini anlattı.
Max Eastman had this story that John Reed came down, tousled hair all, you know... And said he was writing a book and not to disturb him for ten days.
Hastalarımı Dr. Eastman'a devredebilirim
I can get Dr. Eastman to cover my patients.