Eder traduction Anglais
47,980 traduction parallèle
Bu karanlık, karmaşık sularda neredeyse tamamen körleşmişlerdir. Bu yüzden yavaş hareket eder sonarlarını dikkatle kullanıp orman zeminini tarayarak balık ararlar.
In these black, tangled waters, they have become almost totally blind, so they move slowly, carefully using their sonar to scan the forest floor for fish.
Ailenin diğer üyeleri, orman zemininin loşluğunda dans eder.
Other members of the family dance in the gloom of the forest floor.
Hepsi de suyu biriktirerek şişmiş köklerinde depolar ve dikenlerden oluşan barikatlarının arkasında muhafaza eder.
They all hoard water, storing it in swollen stems and protecting it behind a barricade of spines.
Kuşkusuz, su içmek için pek az hayvan bu kadar çaba sarf eder.
Surely, few animals go to greater lengths to get a drink.
O bir liste yapar, iki kez kontrol eder.
He makes a list, he checks it twice.
Perseus, Julianna'nın eşyalarına yardım eder misin?
Perseus, would you help Julianna - with her luggage?
Çapraz hareket eder.
It moves diagonally.
Sabır birçok şeyi elde eder.
Patience buys many things.
Hangi anahtar o kadar para eder ki?
What key's worth that kind of money?
Mutfakta bana yardım eder misin hayatım?
Well... Wanna help me in the kitchen, sweetheart?
Yardım eder misiniz?
Little help here?
Bu yüzden de Kuzey Afrika'dan ve Mısır civarından büyük miktarda tahıl ithal eder ve bu tahılları tüm Roma vatandaşlarına dağıtırlardı.
Because of that, they ship huge quantities of grain in from North Africa and above all, from Egypt, and they give it to every Roman citizen.
- İdare eder.
It's fine.
Ne cüretle benim toprağıma gelip beni rezil eder...
How dare he comes to my land and causes me disgrace.
Eğer gerçekse 6 milyon dolardan fazla eder!
If it really is real then it'sworth more than $ 62k.
Ve hava değişmeye devam eder.
And the mood continues to change.
O size yardım eder.
she will help you.
Bir dedektif olarak henüz suç örgütü bulmam gerekiyor. Üyelerine bir psikiyatrist görerek teşekkür eder.
In all of my years as a detective, I have yet to find a criminal organization that appreciates its members seeing a psychiatrist.
İsim, bir insana baktığında sende uyandırdığı hissiyatı ifade eder.
A name comes from the feeling when you look at that person.
Aksi takdirde günler uzamaya devam eder.
Therefore the days just get longer.
Bu 15 gün eder.
They almost made it.
Gün doğumunu, huzuru, yeniden doğuşu temsil eder. Kısman.
It has to do with the Egyptian sun god, Ra, who symbolizes bringing of the dawn, peace, rebirth.
Nükleer reaktör denilen şeye soğuk su döktüğün sürece yılın 365 günü çalışmaya devam eder.
This nuclear reactor thing, as long as you keep pouring cool water on it, it can keep running 365 days a year.
Peşlerinde yetkililerin olduklarını fark eder etmez dükkanı kapatıp gözden kayboldular.
As soon as they realize authorities are on their trail... they simply close shop... and disappear.
Merak, asaleti alaşağı eder hep.
Curiosity always bests decorum.
Bu yalnızca beni alakadar eder, Bayan Yarı Zamanlı.
That's my own business, Ms. Part-Timer.
Sırf patronu yok diye nasıl olur da tembellik eder yarı zamanlı bir çalışan?
Oh, I can't slack off because you're not here. I'm a mere part-timer.
Nefret ve intikam arzusu seni perişan eder...
The resentment and the desire for revenge are making you miserable.
Sevgili dostum AAARRRGGHH! Müsaade eder misin?
Uh, Aaarrrgghh, my good fellow, would you mind?
Umarım Trol Avcısı onunla antrenman yapma isteğimi kabul eder.
I thought the great Trollhunter might accept my services as a sparring partner.
Gerçi ne fark eder.
Not that it matters.
Yoksa dev arkadaşım seni paramparça eder.
Or else my giant friend will tear you limb from limb!
Bu arada yemek yerine yemeğiyle oynamayı tercih eder.
Besides, he'd rather play with his food than eat it.
Bay Lincoln ve Bay Washington'ın imzasını kabul eder misiniz?
Would you accept the signature of Mr. Lincoln and Mr. Washington?
Bir Stalkling hedefini işaretledi mi onu ölüme kadar takip eder.
Once a stalkling marks its target, it... well, stalks it till death.
Millet, yangın musluğu? İdare eder.
Uh, guys, the fire hydrant...
Vendel herkesten nefret eder ama sana bayıldı!
Vendel loves you and he hates everyone!
Genç Tobias, turun kalanında Bayan Claire'e eşlik eder misin?
Young Tobias, would you be so kind as to give Miss Claire the rest of the tour?
- İçeri girdiğini görürsem içim rahat eder.
I'll be more at ease if I see you go in.
İsmi aynı olan iki kişi olabilir ancak aynı kişiden bahsediyorsak 6 milyon dolardan daha fazla eder!
It is possible that they are two different people with same name. However, if it's the same person it will be more than $ 6 million! Let me have it appraised at least.
Her şey kendini tekrar eder.
Everything repeats itself.
Hepsini kontrol eder misiniz?
Would you check it all?
Her şey kendini tekrar eder.
Everything is repeating itself.
Ne yapacağını bilmez. Eski veya yeni sevgilisini arayıp rahatsız eder.
Acting cute that he doesn't know how to do, calling his ex or current girlfriend and bothering them.
Evet, idare eder.
Yes, it's passable.
Hangi çılgın doktor bir firariyi tedavi eder ki?
What crazy doctor would give treatment to a fugitive?
Sonsuz bayt eder.
An infinity of bytes.
Pek çok bilim daha büyük bir amaca hizmet eder.
Most scientists serve a larger purpose.
- Ne fark eder!
- Pardon me.
Elbette fark eder. Brook, Lane veya Wanda benim partime gelmese, fark ederdim.
I would notice if Brook or Lane or Wanda didn't show up to my party.
- Bu bir cevap değil. Aileme ihanet eder miyim?
You think I'd betray my own family?