Edwards traduction Anglais
1,531 traduction parallèle
Vali Edwards'ı da mutlaka çağır.
Make sure you invite Governor Edwards.
Hayır, ama oraya çıktığımda belki Vali Edwards'ı kontrol ederek sana yardım edebilirim.
No, but when I'm there, maybe I can help you by controlling Governor Edwards.
İlk şüphelimiz Everett Edwards, partiye odasında devam etmeye karar verdi.
Our first suspect, Everett Edwards, decided to bring the party back to the room.
Cunku size soyleyeyim sizin oglan John Edwards tek bir seyi dogru soyluyor.
Because I tell you, your boy John Edwards said one thing right.
Edwards'ların evinden de 40 bin dolar.
The Edwards house had $ 40K.
Ama John Edwards ve ben onların Cinco de Mayo * botuna binecektik.
But John Edwards and I were supposed to ride on their Cinco de Mayo float!
- Taylor'ların evi Gerald Edwards'a aitmiş.
What did you find out, George?
- Adı neymiş? - Robert Edwards.
What was his name?
- Robert, Bobby.
Robert Edwards. Robert...
Kazıp çıkarttığımız ağabey Robert Edwards mı? Bence öyle.
So was it Robert Edwards, the older brother, that we dug up?
Gerald Edwards ardında dul karısı Bernice ve oğlu Robert'ı bırakarak ölür.
Gerald Edwards dies leaving a widow, Bernice and son, Robert.
- Robert Edwards'a ne oldu peki?
What happens to him, Robert Edwards?
Bir itiraf mektubu taslağı çıkaracağım, imzalarsınız.
Thank you, Mr Edwards. I'll draft up a confession for you to sign.
Robert Edwards'a ne olacak?
Well, at least you have your confession, sir.
Asılacak mı?
What will become of Robert Edwards?
Bobby Edwards baltayı kaptı. Üvey babasını paramparça yaptı.
I've got new rhyme oh?
Lanet herif hak etmiş.
Bobby Edwards took an axe and gave his stepfather forty whacks
- Evet. Brent Edwards. - Evet.
- Yes, Brent Edwards.
Çünkü Brent Edwards olayının yeniden yaşanmasını istemem.
Because I really wouldn't want Brent Edwards to happen all over again.
Sırf orada dikilip pencereden gülümseyişini görmem için beni Brent Edwards'ın evinin önüne sürükleyen kız...
The one who dragged me to stand outside Brent Edwards'brownstone for hours on end just to catch a glimpse of him through the window.
Edwards Hava Üssü'nde her şeyiyle hazır bekleyen bir C-130 var.
I've secured a fully crewed, fully fueled C-130 at Edwards Air Force Base.
Anlattığı hikayeye göre Vaughn Edwards adında biri ona şantaj yapıyormuş.
The story he gave is that he was being blackmailed by a man named Vaughn Edwards.
Bir yüksek frekans radarı, tepeden vinç ile indirme işlemi için şart. Bir helikopter üzerinde bir test alanına götürüldü, Kaliforniya'da
The high-frequency radar essential to the Sky Crane landing, is mounted to a helicopter and taken for a test-drive at California's Edwards Air Force Base.
Şakalarınızı kaldıracak modda değilim, Bay Edwards.
I'm not in the mood for your jokes, Mr Edwards.
Ve orada Vaughn Edwards'la tanıştım.
And that's where I met Vaughn Edwards.
O zaman bunun arkasındaki kişi Vaughn Edwards mı? Sana o mu tuzak kurdu?
So, Vaughn Edwards is behind this?
Kurbanın adı Christopher Edwards.
The victim's name is Christopher Edwards.
Chris Edwards bir aile babası, aynı zamanda müteahhit.
Chris Edwards is a husband. He's a father. He's a general contractor.
Chris Edwards'ı evinden kaçırdı, üstelik şahit varken.
He went on private property and took Chris Edwards with a witness present.
Kaman Scott, Chris Edwards için çalışıyormuş.
Kaman Scott worked for Chris Edwards.
John Edward'ın oğlunun babası olduğunu söyleyen adam kimdi?
Who's the guy that said he fathered John Edwards'kid?
Barry, Dr. Edwards'ı dinle.
Barry, listen to Dr. Edwards.
size bir soru sorabilir miyim Dr. Edwards?
Can I ask you a question, Dr. Edwards?
Edwards Hava Üssü'nden karadan karaya füze atabileceklerini umuyorum.
They can fire ground-to-ground missiles from Edwards Air Force Base.
Edwards'a haber vereyim o halde.
I'll let Edwards know, then.
- O işi Edward'a devretmiştim.
- I passed him over to Edwards.
Dedektif Edwards, memnun oldum.
Detective Edwards, always a pleasure.
Edwards'ın kendisine bir süredir ortak aradığını biliyordum.
I know Edwards has been looking forward to getting a partner for a while.
Edwards eski topraktır, politika falan yapmazdı.
Edwards was old school, he didn't play politics.
Ben Edwards.
Edwards.
Evet, Edwards sıvışmaya çalışırsa haber ver demiştiniz.
Yeah, you said to call if Edwards looks like he's slipping away.
Onca zamandır, Edwards, amına koduğumun Carter'ı zannettim. Ama tetikçiyi kendi amirim göndermiş.
All this time, Edwards, I've been fucking worried about Carter, when it's my own boss sending hitmen after me.
Edwards'ın kiminle konuştuğunu asla tahmin edemezsiniz.
You'll never guess who Edwards is talking to.
Yo, Edwards Caddesi hangi yol?
Yo, which way be Edwards Street?
Adam 1875'te ölmüş.
It seems the Taylor house used to belong to a Gerald Edwards.
- Robert Edwards değil o William.
This isn't the body of Robert Edwards, William.
- Robert Edwards 30 yaşında olmalı. Genç olan.
Robert Edwards would be 30 now.
Size yardımcı olmuyorum.
You think I'm Robert Edwards.
Robert Edwards olduğumu düşünüyorsanız ispatlayın.
Prove it.
Edwards.
Edwards.
Ben Dr. Preston Edwards.
I'm Dr. Preston Edwards.