English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ E ] / Ellie

Ellie traduction Anglais

3,750 traduction parallèle
Ellie'yi bugün okuldan ben alacağım.
I'm gonna pick Ellie up from school today.
Ellie'yi bugün okuldan ben alacağım....... dünkü maçı kaçırdığım için onunla barışmak istiyorum.
I'm gonna pick Ellie up from school today, I, uh... I wanna make it up to her for, for missing the soccer game yesterday, so, um...
Ellie'yi neden okuldan alıyorsun?
Why are you picking up Ellie from school?
Ellie!
Ellie!
Ben... Ellie...
I'm er...
Dedektif yardımcısı Miller.
Ellie... DS Miller.
- Kapak olsun, Ellie!
- Suck it, Ellie!
Kapak olmasın, Ellie.
Un-suck it, Ellie.
Ellie, sence hep Florida'da mı yaşayacağız?
( click ) ( Andy ) ELLIE, DO YOU THINK WE'LL ALWAYS LIVE IN FLORIDA?
Sen niye işe gitmedin hala?
( Ellie ) WHY AREN'T YOU AT WORK YET?
Kimmiş o Velma'ya benzeyen?
( Ellie and Travis laugh ) Who looks like velma?
Ellie ile evlisin.
You're married to ellie.
Ellie, Travis av peşinde olduğu için mutluymuş.
Ellie said that she's happy THAT TRAV'S BEEN PLAYING THE FIELD. ( chuckles )
- Evimden çık.
( Ellie ) GET OUT OF MY HOUSE.
Yapma, Ellie.
Don't do it, ellie.
Ve Ellie, herkes, doğduğunda 11 ayak parmağının olduğunu bilirse kendini daha iyi hissedersin.
And, ellie, I think that you would feel better if everyone knew that you were born with 11 toes.
Selam, Ellie.
Oh, hey, ellie.
Ellie, sor bakalım.
Ellie, what do you got?
Üstümdekini Ellie'den aldım.
I borrowed this jacket from Ellie.
Saldırıyla bir ilgisi yokmuş gibi davranıyor ama yuvasında Ellie'nin kapüşonlu montunu gördüm.
You know, he pretends he wasn't involved in the attack, but... I saw Ellie's sweatshirt in the nest he's building.
Ellie ve ben bir takımız.
Ellie and I are a team.
Ellie haklı.
Ellie is right-
Ben de seni seviyorum, Ellie.
I love you, too, Ellie.
Ellie nerede?
Where's Ellie?
Oh, Ellie.
Oh, Ellie.
Ali?
Ellie?
J.R, Bayan Ellie'ye şöyle dedi :
J.R. says to Miss Ellie,
Yıllarca yaptığın kavgalar Bayan Ellie'nin mirasının dışında kaldığı için kendini suçlu hissetmen.
All those fights you had over the years, the guilt you've always felt for him being left out of Miss Ellie's will.
Sonra Ellie Caruso'nun resimlerini Facebook'a yüklediler. Belli ki kameraya alındığından habersizdi ve kocaman bir sandviçe yumuluyordu.
And then they posted all these Facebook pictures of Ellie Caruso where she's like in the background and doesn't know that there's a camera there and she's about to shove this big sandwich in her face,
- Polisler Ellie'yi mi götürdü!
The cops, they took Ellie!
Beni saf dışı bıraktılar, Ellie'yi arabalarına koydular ve uzaklaştılar.
They beat the shit out of me, they put Ellie in their car, and they drove away.
Buradaki insanlar Ellie'yi aldı.
These are the people that took Ellie.
Ellie'nin arkadaşının babası onun bununla ne işi olabilir?
It's one of Ellie's friend's dad, what has he got to do with this?
Eğer onu öldürmezsem, Ellie'ye zarar verecekler.
And if I don't kill him, they're gonna hurt Ellie.
Kızım, Ellie!
My daughter, Ellie!
Ellie?
Ellie?
Ellie bebeğim, kalk!
Ellie baby, get up!
Polisler, eliyi kaçırdılar!
The cops... They took Ellie!
Bekle, Ellie!
Wait, Ellie!
Anneciğim? - Ellie?
Mommy?
- Buraya gel.
Ellie?
- Ellie?
I'm scared.
Ellie? Lüt...
Ellie?
- Anneciğim, yardım et.
Ellie? Ple...
- Ellie!
- Ellie!
Hatırladığım kadarıyla, Bayan Ellie'nin ya da bir şişenin ardına saklanmadıkça ayakta duramazdın.
From what I remember, you couldn't stand it here unless you were hiding behind miss Ellie's skirt or a bottle.
Gece yarısı mı?
ELLIE ( Over phone ) :
Pekâlâ, 12 : 15 öyleyse, bir saniye bile geç değil Ellie ayrıca Andrew'e silah taşıdığımı hatırlat.
All right, 12 : 15 and not a second later, Ellie, and remind Andrew that I carry a gun.
Ne?
( Grayson and Ellie laugh ) What?
- Ellie'de işe yarıyor.
Works on ellie.
Ellie?
Heh, Ellie?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]