Emmanuelle traduction Anglais
151 traduction parallèle
Sen misin Emmanuelle?
ls that you, Emmanuelle?
Ama bu söylediğin doğruysa Emmanuelle için korkmuyor musun?
But if what you say is true, aren't you afraid she'll...
Hayır, Emmanuelle'le onu kendime saklamak ya da kafese koymak için evlenmedim.
No, I didn't marry her to deprive her of anything...
Sizi Emmanuelle'le tanıştırayım.
Allow me to present Emmanuelle.
Emmanuelle, fırsatı kaçırdınız.
Emmanuelle, you just missed out on a great occasion.
Emmanuelle'in bir arkadaşıyım.
I'm a friend of Emmanuelle's.
- Bunu duydunuz mu, Emmanuelle?
- Did you hear that, Emmanuelle?
- Merhaba. - Merhaba, tatlı bebek. Emmanuelle'i sizden çalacağım.
Good evening, I'll take Emmanuelle away from you.
- Size Emmanuelle'i takdim edeyim. - Merhaba.
May I present Emmanuelle.
"Sevgili Emmanuelle."
"Dear Emmanuelle."
- Emmanuelle.
- Emmanuelle.
Hoşça kalın, Emmanuelle.
So, good bye, Emmanuelle.
Hoşça kalın, Emmanuelle. Sizden hoşlandım.
Good bye, Emmanuelle, I like you.
- Emmanuelle nerede?
Where is Emmanuelle?
Emmanuelle oyunu değiştirdi.
Emmanuelle has changed the game.
Emmanuelle'i suçladığınız şeyin aynısını yapıyorsunuz.
You are doing exactly what you blame Emmanuelle for.
Gidip Mario'yu gör, Emmanuelle.
Go see Mario.
Başka bir Emmanuelle'i.
Another Emmanuelle.
Henüz tanımadığım sizin dahi tanımadığınız Emmanuelle'i.
The one I don't know yet. The one you don't even know yourself.
- O genç bayan aslında Emmanuelle.
- Young miss is actually Emmanuelle.
Karım Emmanuelle'i tanıyor musun?
You know my wife Emmanuelle?
Emmanuelle.
Emmanuelle.
Yarın... Emmanuelle'i getir.
Tomorrow... bring Emmanuelle.
Emmanuelle iyi mi?
is Emmanuelle OK?
Emmanuelle ne isterse onu yapar.
Emmanuelle does whatever she likes.
Dinle, Emmanuelle üzerinde hiç hakkım yok.
Listen I have no claim on'Emmanuelle.
Hiiç. Ben Emmanuelle'den hoşlanıyorum.
Nothing. I like Emmanuelle.
Laura'yı sevmiyorum, Emmanuelle'i seviyorum.
I don't love Laura, I love Emmanuelle.
Bu riski almak zorundayım. Riskleri severim, Emmanuelle de.
It's a risk I have to take, but I Iove risks, and so does Emmanuelle.
Emmanuelle üzerinde hakkım yok.
I have no claim on Emmanuelle.
Ve Emmanuelle'e ahlak konusunda verdiği konferanslar için.
And Emmanuelle for her lectures in moralitty.
Ah, Emmanuelle...
Oh, Emmanuelle...
Benim adım Emmanuelle Profesör, Akşam Postası gazetesinden geliyorum.
My name is Emmanuelle, Professor, I'm from the Evening Post.
- Bayan Emmanuelle evde mi?
Is Mrs. Emmanuelle in?
- Bayan Emmanuelle?
Mrs. Emmanuelle?
Emmanuelle ve Jean, dostlarımız.
Emmanuelle and Jean, our friends.
- Emmanuelle'in söylediği bir şey.
- It's something Emmanuelle told me.
Sadece Emmanuelle'e bakıyordu.
He was only looking at Emmanuelle.
Emmanuelle!
Emmanuelle!
Emmanuelle bu.
Lts Emmanuelle.
- Hoşça kalın, Bayan Emmanuelle.
- Yes. Goodbye, Mrs. Emmanuelle.
- Fakat Emmanuelle daha iyi anlatır. - Hayır.
But Emmanuelle can tell you more.
Başta, Emmanuelle erotizmi ahlâksızlık olarak görüyordu.
At first, Emmanuelle mistook eroticism for vice.
Emmanuelle, Edwin seninle sevişirken biz izliyorduk. Bu seni heyecanlandırmadı mı?
Emmanuelle, when Edwin made love to you and we watched, didn't you feel somehow wicked?
Emmanuelle'i neden o pozisyonlarda görmek istediğini açıklayabilir.
It might explain why you want to see Emmanuelle in those positions.
- Gel Bayan Emmanuelle'e merhaba de.
- Come say hi to Mrs. Emmanuelle. Hello.
Emmanuelle nerede yaşıyor biliyor musun?
Do you know where Emmanuelle lives?
Emmanuelle?
Emmanuelle?
Emmanuelle...
Emmanuelle...
Emmanuelle gitti.
Emmanuelle has left.
Adım Emmanuelle.
My name is Emmanuelle.