English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ E ] / Enchantress

Enchantress traduction Anglais

149 traduction parallèle
Paris, büyüleyici kadın
Paris, the great enchantress
Büyüleyiciydi.
A pure enchantress.
Seni büyülediğimi düşünüyorsun, öyle değil mi?
You think I'm an enchantress, don't you?
Bir hayalet ya da büyücü bile olsan gitmene asla izin vermeyeceğim.
Even if you are a ghost or enchantress, I'll never let you go.
Benim eşsiz büyücüm.
My unequalled enchantress.
Birkaç gün içinde, altın heykelli tapınaktaki cadı Çirçe gibi, erkek milletinin bütün pisliklerini etrafında toparladı bu pano!
We'll shout "Shame on you!" In a few days'time, that awful billboard, that horrendous enchantress, as in the days of the golden calf, has gathered around itself all the corruption of this city.
Nasılsın Büyücü Kadın?
And how's Enchantress?
Onu daha sonra Büyücü kadına ver.
Give it to Enchantress then.
Biz de yakacağız, Büyücü Kadın.
You'll be cremated too, enchantress.
Büyücü Kadınınm neredeyse bunu söylemeyi unutturuyordu.
My enchantress almost forgot to tell me about it.
Bir sazan gibi bir kez de Büyücü Kadını yemiş olabiliriz.
We may have once eaten Enchantress as a carp.
Hipnotizmacı mı yoksa bir büyücü mü?
An enchantress, or a magician?
Elbette bir cadı yada büyücü değilsiniz.
No. Of course you're not a witch or an enchantress.
Neye imza atmış olacağım, dünyalar güzeli?
What have I signed, sweet enchantress?
Döndüm işte, seni cadı.
I have returned, enchantress.
Efendim, Şaheser kadın.
- Yes, enchantress?
Büyüleyici bir kadın!
Enchantress!
Hatırlıyorum da, siyahi büyüleci bu kadını hayatımda ilk defa taslak halinde gördüğümde biraz styling ve makyaj tüyosu vererek ona daha az Moms Mabley * e benzemesi için nasıl da yardım etmiştim...
I remember the first time that I laid eyes on a certain young ebony enchantress in the rough and how, through styling and the occasional make-up tip, I helped her look just a little bit less like Moms Mabley.
- Ve kim derdi ki bu büyüleyici siyahi kadın, bir gün benimle aynı ünvanı paylaşacaktı?
- And who'd think that enchantress would one day share a title with moi?
O cadi ile konusmani yasakliyorum.
I forbid you to talk to that enchantress.
Ama karanlık güçleri olan büyücü prensi kendi için istiyormuş böylece kraliçe olup tüm diyarı yönetebilecekmiş.
But an evil enchantress with dark powers wanted the prince for herself, so she could become queen and rule the entire kingdom.
Böyle bir büyüyü yapabilmek için kötü büyücü güçlerinin en karanlık zamanlarında olduğuna dair bir işaret görmesi gerekiyormuş.
Well, in order to pull off that kind of magic, the evil enchantress had to wait for a sign that her powers were at their darkest.
Kötü büyücü işareti gördüğünde güzel kızı bir yere kilitledi ve prensi şüphelendirmemek için büyü yaptı.
Well, once the evil enchantress saw the sign, she locked away the beautiful maiden and cast a spell on the unsuspecting prince.
Prens kötü cadıyı yendi.
The prince defeats the evil enchantress.
Aslında, kötü cadı bir varis doğurdu prensi öldürdü ve sonsuza kadar krallığı yönetti.
Actually, the evil enchantress bore an heir, killed the prince and ruled the kingdom forever.
Beni korkutmuyorsun, cadı.
You don't frighten me, enchantress.
Kara büyün beni korkutmuyor, cadı.
Your dark magic doesn't scare me, enchantress.
- "Kötü cadı" mı?
- "The evil enchantress"?
Kötü cadının.
It's the evil enchantress.
Ya Paige kötü cadıysa? Zamanın birinde.
What if Paige was the evil enchantress once upon a time?
Ama kötü cadının gücü elementleri efsunlamakmış.
But the enchantress'power was to conjure up the elements.
Paige, kötü cadı.
Paige, the evil enchantress.
Hep seni kötü cadıdan kurtarmak istemiştim böylece sonsuza kadar butlu yaşayabilecektin.
I always wanted to save you from the evil enchantress, - so you could live happily ever after.
- Kötü cadı burada.
- The evil enchantress is here.
- Bak, demek istediği eski yaşamında sen kötü cadıymışsın.
- Yeah, help. - Look, what she means is that you were the evil enchantress in one of your past lives.
Plan kötü cadının güçlerini bu küçük iksirle bağlamak.
So the plan is to bind the enchantress powers with this little potion.
Kötü cadıyı nasıl bulacağını bilmiyorsun.
You don't know how to find the enchantress.
Kötü cadı.
The evil enchantress.
Evet, kötü cadıyı yenecek kadar güçlü değildim, değil mi?
Yeah, well I wasn't powerful enough to take out the enchantress, was I?
Ve kötü cadıyı yok edecek iksirimiz var.
And we have the potion that will stop the enchantress.
- Güçlerini bağladık, kötü cadı.
- We bound your powers, enchantress.
Kötü Cadıların sadece masallarda olduğuna mı inanıyorsun?
You used to think the Evil Enchantress was just a fairy tale too, didn't you?
Gördüğüm kadarıyla, o tam bir cadı.
From what I saw, She's an enchantress type.
Bir büyücü kadın!
An enchantress.
Yani bir su perisi olmadan önce.
Before you became... an enchantress.
Ben bir su perisiyim.
I'm an enchantress.
Şuradaki çekici büyücü Bayan Krabappel.
And that beguiling enchantress is Mrs. Krabappel.
Kendisi hizmetçidir ; büyücü değil.
She's my maidservant, not an enchantress.
Hiç büyü yaptığını gördün mü?
Have you ever seen an enchantress?
Prens kadını tekrar kovduğunda yaşlı kadının çirkinliği kaybolmuş ve güzel bir cadıya dönüşüvermiş.
to reveal a beautiful enchantress.
Bebeğim!
She's an enchantress type.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]