Engine traduction Anglais
7,794 traduction parallèle
Sorun motorda.
Oh. Some damn hiccup in the engine.
Treni raydan çıkaran iki bisiklet.
Two bikes derailing a train engine.
bu motorun sesi çok güzel
This engine sounds beautiful.
hadi, lanet olası motor
Come on, this bloody engine!
Hafif gövdesi ve sığır motoruyla, Bu şey olabilir...
With it's light body and a beef engine, this could be...
Acilen motoru durdurmanız gerek!
You need to stop the engine right now!
Çatışmaya girmeye hazır mısın?
Turn off the engine, laddie.
Büyük anne ve babam buraya 20 li yıllarda geldi, bu benim mirasımın bir parçasıdır.
[engine starts ] [ woman] My grandparents settled out here in the'20s, and so this is a part of my heritage.
Aracı stop edip evraklarını hazırla!
Turn off the engine and identify yourself!
- Hayır, stop falan etmeyeceksin.
- Don't switch off the engine.
Motor ışığı sis kontrolünü sana geçirecek kadar uzun süre yaklaşmamalı...
The engine light should stay off long enough for you to pass the smog check,
Bu şekilde, sıcak motorun kokusunu alabiliyordum.
That way, I could smell the hot engine.
Motorun kokusu, yeni motor kokusu.
The smell of the engine, the new bike smell.
Arabam bozuldu ve akü boşalmasın diye tekrar çalıştırmadım,... sanırım şanzımanla ilgili bir sıkıntı var.
My car broke down and I didn't want to drain the battery and run the engine and something's wrong with the transmission, I think.
O makine dairesine yalnız inmiştir.
Probably gets lonely down in that engine room.
Gücü kestilerse, hala makine dairesindedir.
If they killed the power, it's still in the engine room.
İki tanesi makine dairesinde.
Two are in engine room.
- İki tanesi motoru devre dışı bırakırdı.
Two of them would take out the engine.
Direksyona geç ve arabayı çalıştır.
Take the wheel and start the engine.
- Tamam, motoru durdurma.
- Yeah. Keep the engine running.
Evet, geçici bir süre için internet danışmanlığı ve arama motoru optimizasyonu işimi kurmadan önce kafa toparlamaya çalışıyorum da.
- Yeah. It's, eh, it's temporary, you know, I'm consolidating while i start my own business - web consultancy, search engine optimization.
Bir gün, onu motor dairesine kitleyerek şaka yapmaya karar vermişler.
So, one day, they decided to prank him by locking him in the engine room. And then, when the police came, the kids ran, leaving him trapped. Wait, wait, I read this.
- Makine dairesinde.
The engine room.
Google eski bir program internet tarayıcına bağlı her şey.
Google is kind of a dated thing, you know? It all depends on what web browser you're using, and if the search engine is compatible.
- Aslında en iyi program o.
It's actually the best engine out there.
Sheila'ya motoru çalışır halde tutmasını söyledim.
I told Sheila to keep the engine running.
Motorumu ısıtıyordum biraz.
I was just getting my engine started.
Bunun güzel bir motoru var.
This one has got a good engine.
Motor kalacak değil mi?
We'll leave the engine, right?
Sonra bir arabanın kapısı çarpınca "motor sesi yok, siren yok" diye düşünüyorum.
Then the car door slams, and I think, "No engine, no siren."
- Makine dairesinde bir ölü daha var.
I've got one dead in the engine room.
Ben de makine dairesine saklanıp, sessizce bekledim.
I hid in the engine room, and I tried to stay quiet.
Motor hizalaması mükemmel.
Engine alignment perfect.
- Ana motor çalıştırıldı.
- 9. - Main engine start.
Pratt ve Whitney J57 P-37 modeli, 4,5 tonluk itme gücü olan bir tekli motorla donatılmış.
A single Pratt powers and Whitney J57 P-37 engine. 10,000 pounds of thrust.
Motorun durup planörle uçuşa geçtiği zamanı bilmem gerekiyor.
I need to know about of engine out glide to the ratio.
İşte buna motor derler.
Now that's an engine.
Siz motoru tasarlarsınız, ben de arabanın parçalarını monte ederim.
You know, you design the engine. I just assemble the car.
- Kafasına motor yedi lan!
He has a fucking engine for a head.
Gözleri oyulup, yüzü zımparalanıp sonra da kafasının üstüne motor yiyerek mi?
His eyes ripped out, face grinded off, and then head mounted under a car engine?
İç tasarım, motor, her numarası doğru.
Interior, engine, all the numbers are right.
- Motoru çalıştıracak da ondan.
Cos it'll make the engine start.
Elbet Başkan Oh her seferinde farklı bir arabaya binebilir.
Chairman Oh can always drive away on a different engine.
Tüm insanların asıl güç kaynağı bu değil midir?
Is that not the engine of all human creatures?
Yalnızca birkaç gün oldu ama gerçekten o eski Gabriel August ruhu yeniden canlandı ve koşmaya başladı.
It's only been a few days. I'm really starting to get into it, though, get that old "Gabriel August" engine revved up and racing again. So it's going well?
- Lütfen.
- ( KATIE SOBBING ) - ( STARTS ENGINE ) Please!
Motoru çalıştır.
Get your engine going.
- Çocukları bırak, araçtan insinler.
Kill the engine!
Aman Tanrım, n'oluyor?
( panicked breathing ) ( engine revving ) oh my god, what's happening?
Ana motor çalıştırıldı.
Main engine start.
- Dan.
( engine chugging )