English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ E ] / Ernest

Ernest traduction Anglais

1,008 traduction parallèle
Paula, önümüzdeki cuma Ernest'le yemeğe katılmanı istiyorum.
Paula, I'll want you and Ernest for dinner next Friday.
Ernest, evlilik konusunda umarım senden daha isteklidir.
I certainly hope Ernest is more excited about this wedding than you seem to be.
Ernest bu akşam yurt dışından dönüyor.
Ernest gets back from abroad this evening.
Ernest mi?
Ernest?
Zavallı Ernest.
Poor Ernest.
Ernest tam evleneceğim gibi bir genç.
Ernest is just the sort of young man I should marry.
Ernest'le yapabilir miyim sanıyorsun?
Do you think I can go on with Ernest?
Anneme, babama ve Ernest'e anlatacağım.
I'm going to tell Mother and Dad and Ernest...
Ernest ve benim hakkımda.
It's about Ernest and me.
Sen de Ernest hakkında sızlanıyorsun.
And you whimpering about Ernest.
Aklımı kaçıracak haldeyken Ernest'i, iş konularını... baş ağrısını dinlemem gerekiyor.
I'm expected to listen to Ernest, business, and headaches... when I'm half out of my mind.
Ernest bu gece döndü.
Ernest came back tonight.
Ernest DeGraff ile.
Ernest DeGraff.
Ernest, sen burada yokken, bir şey...
Ernest, while you've been away, there's something....
Bu Ernest olmalı.
And this is Ernest!
Ernest olduğumu nereden bildiniz?
How did you know that I was Ernest?
Bir Ernest'i 10 metre öteden tanırım.
I can tell an Ernest 20 feet off.
Ernest hiçbir şeyin farkına varmayacak.
Now Ernest won't notice a thing.
Ernest'i görmek istemiyorum.
I don't want to see Ernest.
Ama seversen, mesela Ernest gibi biri... geçmişte kaldığı sürece, geçmişin hakkında... hiçbir şey bilmek istemeyecektir.
But if you should, you know, someone like Ernest... he won't want to know anything about your past... as long as you keep it in the past.
Paula Ernest'le evlenince daha ufak bir yere taşınırız.
And with Paula married to Ernest, we'll take a smaller place somewhere.
- Ernest De Farge, Therese De Farge...
- Ernest De Farge, Therese De Farge...
Ernest... kapı açık!
Ernest, the door!
- Ernest, ben orta yaşlı bir adamım.
Well, look, I'm a middle-aged man.
- Teşekkür ederim.
Thank you. Also Ernest and Paul,
- Ayrıca Ernest ve Paul, Hamlet ve Joe. Belki de...
Hamlet and Joe and maybe...
" Er Ernest J. Stazak, Paris'e gidecek...
" Private Ernest J. Stazak will proceed to Paris...
Atın derisini yüzerken, Ernest Bruyet uyluk atardamarını kesmişti.
Skinning a horse, Ernest Bruyet sectioned the femoral artery.
Sade İçin Ulumalar, bir Guy-Ernest Debord filmi.
Howls for Sade, a film by Guy-Ernest Debord.
Guy-Ernest Debord'un doğumu.
Birth of Guy-Ernest Debord.
Guy-Ernest Debord'un sahneye çıkması... ve giriş niteliğinde birkaç söz söylemesi gerekiyordu.
Guy-Ernest Debord was supposed to step onto the stage... and make a few introductory remarks.
Kardeşim Ernest'in müsrif alışkanlıkları yine başıma iş açtı.
Yet again the wasteful habits of my brother Ernest... tear me from my duties here.
Algy!
Algy! - How are you, my dear Ernest?
Sevgili Ernest! Seni şehre hangi rüzgar attı?
What brings you up to town?
- Ayrıca senin adın Jack değil, Ernest.
Besides, your name isn't Jack at all... it's Ernest.
- Ernest değil, adım Jack.
It isn't Ernest, it's Jack.
Bana adının Ernest olduğunu söyledin.
You've always told me it was Ernest.
Ben de seni herkese Ernest diye tanıştırdım.
I've introduced you to everyone as Ernest.
Adının Ernest olmadığını söylemen son derece saçma.
It is perfectly absurd your saying your name isn't Ernest.
"Bay Ernest Worthing, B4, Albany."
"Mr. Ernest Worthing, B.4, The Albany."
Şey şehirde adım Ernest, kasabada Jack. O sigara tabakası bana kasabada verilmişti.
Well, it is Ernest in town and Jack in the country... and the cigarette case was given to me in the country.
Ernest adında.
Ah, of the name of Ernest.
Ernest adında çok yararlı bir küçük kardeş icat ettin. Böylece istediğin sıklıkta şehre gelebilecektin.
You have invented a very useful younger brother... called Ernest in order that you may be able... to come up to town as often as you like.
Sizin de bildiğinizi umduğum gibi Bay Worthing, artık idealler çağında yaşıyoruz. Ve benim idealim her zaman Ernest isminde birisini sevmek olmuştu.
We live, as I hope you know, Mr. Worthing... in an age of ideals, and my ideal has always been... to love someone of the name of Ernest.
Algy'nin bana Ernest adında bir arkadaşı olduğundan bahsettiği ilk andan itibaren, sizi sevmenin kaderim olduğunu biliyordum.
The moment Algy first mentioned to me... that he had a friend called Ernest... I knew I was destined to love you.
Canım Ernest!
My own Ernest.
Kastettiğin, adım Ernest olmasaydı beni sevmeyeceğin değildi, değil mi?
You don't mean to say though, dear... you couldn't love me if my name wasn't Ernest.
Ama senin adın Ernest.
But your name is Ernest.
Şahsen, canım, açık konuşmak gerekirse, ben Ernest adından pek hoşlanmıyorum.
Personally, darling, to speak quite candidly... I don't much care about the name of Ernest.
Gerçekten güvenli tek isim Ernest.
The only really safe name is Ernest.
Ernest.
Ernest!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]