Etmeyeceğim traduction Anglais
5,196 traduction parallèle
Etmeyeceğim.
I won't.
Onları aramanda sana engel olmayacağım ama sana da hiçbir şekilde yardım etmeyeceğim.
I can't stop you from trying to look for the man, but I sure as hell am not going to help you.
Kadını gecenin bir yarısında bu saçmalık için rahatsız etmeyeceğim.
I'm not going to bother her at this hour with this nonsense.
Ailem olmadığı için konuşmamı onlarla ziyan etmeyeceğim.
I don't have parents, so I'm not gonna waste any of my speech on them.
Onu ben kontrol etmeyeceğim Ray, sen edeceksin.
Well, I'm not gonna control him, Ray, you are.
Kendimi başkasına emanet etmeyeceğim.
I will entrust myself to no other.
Hayır, etmeyeceğim.
I do not.
Hayırı yanıt olarak kabul etmeyeceğim, Scott.
- I WON'T TAKE NO FOR AN ANSWER, SCOTT.
Ve ben arkadaşıma ihanet etmeyeceğim.
And I'm not gonna betray my friend.
Onun için kabul etmeyeceğim.
I know. That's why I won't take it.
Sana bir daha ihanet etmeyeceğim.
I will never betray you again.
Teklif etmeyeceğim, zaten ikiye bir durumdayız.
I was not gonna propose. It's already two to one.
Karımın benden daha akıllıymış gibi davranmasına müsaade etmeyeceğim.
I will not have my wife pretending she's smarter than me.
Bunu söylemek için asla itiraf etmeyeceğim.
I will not ever admit to saying this.
Savaşmadan pes etmeyeceğim.
I'm not giving up without a fight.
- Ben etmeyeceğim.
- to control him. - Well, I'm not gonna
Ama ben etmeyeceğim.
Yeah, well, I'm not going to.
Hayır, ayrıca bu şarkıda bir daha asla dans etmeyeceğim.
No, and I will never dance to that song.
Hayır kelimesini cevap olarak kabul etmeyeceğim.
I'm not taking "no" for an answer.
Steve'e çıkma teklif etmeyeceğim Danny.
I'm not going to ask Steve out, Danny.
- Dans etmeyeceğim.
I'm not going to dance.
Tek kelime bile etmeyeceğim.
I won't say a word.
Bir daha ihanet etmeyeceğim.
I will never betray you again.
Bir daha tekrar etmeyeceğim.
I'm not going to ask again.
Bunu kabul etmeyeceğim, Mercedes.
- I'm not going to accept it, Mercedes.
Ne olursa olsun. O ölene kadar pes etmeyeceğim.
Whatever it is, I won't rest until it's dead.
Louis, bunu asla kabul etmeyeceğim. Asla.
Louis, I'm never gonna think that, ever.
Seni teslim etmeyeceğim.
I'm not gonna turn you in.
Hanginizin kim olduğunu öğrenmeye zahmet etmeyeceğim için mutluyum.
I'm glad I never bothered to learn which one of you is which.
Silahımı teslim etmeyeceğim.
I'm not gonna hand over my weapon.
Pes etmeyeceğim, durmayacağım.
I'm not gonna quit, I'm not gonna stop,
- Tekrar etmeyeceğim aptal kaltak!
I ain't gonna repeat it, stupid bitch!
Anlaşmayı iptal etmeyeceğim.
I'm not calling off the deal.
Avukatım olmadan bir kelime daha etmeyeceğim.
I'm not saying another word without my lawyer.
Bundan parası sayesinde yırtmasına müsaade etmeyeceğim.
I'm not letting him buy his way out of this.
Masa başı işine terfi etmeyeceğim.
Look, I am not gonna be promoted to a desk job, okay?
İnkâr etmeyeceğim ama kral ve ülke için ettiği yemini bozan adamın hali budur!
I won't deny it, but this is what becomes of a man who breaks his oath to king and country.
Gösteri hakkında konuşma şeklim içinde olmamamayı sorun etmeyeceğim bir şekilde değildi.
The way that I was talking about the showcase... there's no way that I would have been cool with not being in it.
Bu doğru değil. bunu kabul etmeyeceğim.
It's not right. I won't have it.
Kardinal için yardım etmeyeceğim. Eğer düşündüğün buysa.
I will not help you with the cardinal, if that's what you think.
Molly'i görmeme izin verene kadar tek bir kelime etmeyeceğim bir daha.
I'm not saying another word until you let me see molly.
Kendime not, o şekilde intihar etmeyeceğim.
Note to self... don't go that way.
- Asla sana yardım etmeyeceğim.
- I will never do anything to help you.
- Pes etmeyeceğim.
I'm not gonna give up.
Ancak, artık aptal gibi davranmana müsaade etmeyeceğim.
And I will no longer let you act the fool.
- İşi kabul etmeyeceğim.
I'm not taking the job.
Maggie'den izin almadan onun vücuduna uzaylı DNA'sı enjekte etmeyeceğim.
I'm not injecting alien DNA into Maggie's body until we get her permission first.
Bir daha ülkemi riske atmasına müsade etmeyeceğim.
I won't let him put my country at risk again.
Ve Hocus, Pocus, Klondike, Gunther, Shasta, Excelsior ve Charles hiç bir hasar görmeden kanatlarımın altına dönmedikleri sürece rahat etmeyeceğim.
And I will not rest until Hocus, Pocus, Klondike, Gunther, Shasta, Excelsior, and Charles are returned to my care without harm!
Ama size yemin etmeyeceğim.
But I give ye no vow.
- Sizi terk etmeyeceğim.
I will not leave you.