Euro traduction Anglais
2,096 traduction parallèle
Nerden biliyorsun? Avrupa testinde bu yoktu ki.
How do you know ; that was not on the euro Quiz?
Ama zaten siz bunu Avrupa testinden biliyorsunuz değil mi?
But you guys know all that from the Euro quiz, right?
Ne olduğunu anlamadığım spesiyalleri sayan kibirli bir garson olmadan mı?
No pretentious euro waiter listing specials that I can't understand?
Günde otuz avrodan.
Thirty euro per day...
Haftalığı 60 avro, kahvaltı dahil.
Sixty euro a week, including breakfast...
Oldukça büyük miktarda sterlin ve Euro,... İsviçre pasaportu, resim yok.
I've got a large amount of Sterling and Euros, Swiss passport, no photograph.
Grozin, North Wind'le bir milyar avroluk bir anlaşma yapacak.
Grozin is going to place a one billion euro order with North Wind.
Euro yüzünden.
'cause of the euro.
Miktar hep aynıydı, toplamda 650 milyon euroyu bulan transfer edilmeye hazır birer milyon euro.
The amount was always the same, one million euros, reaching a total of more than 650 million euros, ready to be transferred.
- 12,758,420 Euro.
- 12,758,420 euro.
İşte burada 2,000 Euro var.
Here is 2,000 euro.
- Ama fazladan bir 100 Euro kazandım.
But I got an extra 100 Euros.
- 3,70 Euro.
- 3,70 Euro.
Avro tavan yaptı.
Euro has gone up the roof
- 50 Euro'ya bir Çinli evlat edinelim.
Let's adopt a Chink for 50 euro.
Bu şişeyi 50bin Euro ya bir açık artırmadan aldım.
This bottle was fetch fifty thousand Euro's at an auction.
Sana aylık 1800 dolar ödeyebilirim.
Could pay you 1400 Euro a month.
50'lik ve 100'lük banknotları burada basıyorlar.
And that is where they print the 50 and 100 Euro bills.
Beş milyon euro.
Five million Euro.
O kaltak bana 20.000 Euro'ya mâl oldu diyor!
The bitch cost him twenty thousand Euros.
Bu benim. 2.258 Euro. Biriktiriyorum.
This is me. 3,258 Euros and counting.
Yuvarlak hesap, 100 Euro.
A round figure. 100 euros.
Parkana 50 Euro veririm.
50 euros for your parka.
Altı milyon Euro.
Six million euros.
- Bu işe 6 milyon Euro yatırıyorum.
- I stake six million euros on it.
Ama bundan sonra ücreti arttırıyoruz. 100 euro iyi mesela.
But from now on we'll have to raise the price... about 100 euros.
Sırf bardağın üstüne adını yazıyorlar diye 4 euro alıyorlar.
They charge you 4 euros just for writing your name on the cup.
Şimdi satarsam 30 bin euro civarında kazanırız.
If I sell, we earn around 30,000 euro.
300-400 euro alırım bunun için, eminim.
I could get 300 - 400 Euros for it, I'm sure.
Bu durumda bile, geri almak için tonla para ödüyorsun.
And yet, you'll pay top euro to get it back.
100 euro'ya ne dersiniz?
How about 100 euros?
Bana 100 euro verirsiniz, ben de kardeşimi bulmanıza yardım ederim.
Give me 100 euros, I can help you find sister.
Fakat, Julian, kızın kardeşine 100 euro vermiş.
But Julian gave 100 euros to the brother.
2,400 euro.
It's 2,400 euros.
- 2,400 euro mu?
- 2,400 euros?
Çok avro...
Molto euro...
200 euro bahşiş ve yalnızca bir hafta sonu için?
- 200-euro tip for one week?
Kiralık olanlar haftada 80 euro, eğer çalışanlardansan yarı fiyatına.
Rentals are only 80 euros a week, and half-price for staff.
Bana 10 euro borçlusun, G. Benimle asla içeri girmeyeceğine iddiaya girdi.
You owe me ten euros, G. She bet me you'd never come in.
Burada yaklaşık 400 euro var.
There's, like, 400 euros here.
Saati 50 euro.
50 euros an hour.
3 euro çoktan oldu.
That's three euros right there.
- Ice'ı ne bok sanıyor bunlar? ... avrupalı bir gay falan mı?
What the shit do they think Ice is, a goddamn Euro-fag?
3,000 Euro.
3,000 Euros.
Kızımın bisikleti için 200 Euro biriktirmiştim. Biraz bekleyebilir.
I've saved up 200 for my daughter's bike.
Aldığımız her avronun üstü örtülmeli.
every euro we take must be covered.
Her şeyden önce, sana o 12.000 Euroluk çantayı aldığım için teşekkür et.
First of all, be thankful that I bought this 12,000 Euro bag for you!
Getir, göster, göster. Bu çanta için 12.000 Euro mu?
Here... show, show... 12,000 Euro for this purse?
12.000 Euro.
12,000 Euro.
Yaklaşık 2 milyar euro değerinde, bir kaç farklı hesaba dağıtılmış Zürih'te görülen bir, suç ortağı sayesinde -
That money, approximately two billionEuros, was then spread over a number of accounts with the help of this confederate, seen here in Zurich -
- En azından 5.000 Euro eder.
It's worth at least 5000 Euro.