Evli değilim traduction Anglais
579 traduction parallèle
Anlarsın, gerçekten evli değilim.
You see, I'm not really married.
- Evli değilim.
- I ain't married.
- Ben evli değilim.
- I'm not married.
- Evli değilim.
- I'm not married.
- Evli değilim.
- I am not married.
- Evli değilim, sizden hiçbir çıkarım yok. Tek istediğim bir içki.
I'm not married, I have no designs on you, and one drink is all I'd care for.
O halde ben gerçekte Adele ile evli değilim, haklı mıyım?
Then I'm not really married to Adele, am I?
Aslında evli değilim.
I'm not really married.
Evli değilim.
I am not married.
Gelebilirim - - herzaman - - çünkü evli değilim.
I can - anytime - because I'm not married.
Ben evli değilim.
I'm not married.
- Jerry'le evli değilim.
- I'm not married to Jerry.
- Bay Worthing, ben evli değilim.
Oh, Mr. Worthing. I am unmarried.
Ben evli değilim.
I am not married.
Ben evli değilim.
I'm not married myself.
Unutuyorsun, henüz seninle evli değilim.
You forget, I unwed you.
Ben evli değilim de neyim?
Am I ever a married man!
Kuşkusuz, henüz evli değilim, fakat seçtiğim biri var.
Of course, I'm not married yet, but I have someone picked out.
- Evli değilim dediğini sanıyordum.
I thought you said you wasn't married.
Hayır, hayır evli değilim.
No, no, I'm not married.
Evli değilim.
I ain't married.
Seninle evli değilim.
I'm not married to you.
- İyi, evli değilim.
- Well, I'm not.
Evli değilim, hiçbir zaman da evlenmedim.
I'm not married and I have never been married.
Kimseyle evli değilim.
I'm not married to anyone.
- Ben evli değilim.
I'm not married.
Evli değilim. Aynı senin gibi. Sen nasıl yaşıyorsun?
I am not married, like you are.
Ben de evli değilim ama...
I am not married.
Sana evli değilim demiştim.
I told you I wasn't married.
- Evli değilim ki.
I'm not married yet.
Evli değilim ki.
I'm not married.
- Teşekkür ederim Bayan... - Evli değilim.
- Thank you, Mrs...
Hayır, evli değilim.
No, I'm not married.
Sanırım, ben sizinle evli değilim değil mi?
In not marrying you, perhaps?
Hayır, Bn. Strakosh evli değilim.
No, Mrs. Strakosh, I'm not married.
Ben evli değilim.
I ain't married.
- Ben evli değilim.
Well, I'm not married.
Hepsinden daha kötüsü kocamla, koruyucumla, o adamla evli değilim.
I'm not married to my husband, my guardian, that man
Evli değilim ve...
am not married and- -
Ben evli değilim.
I am not married!
Ben artık evli değilim. Chiristian'ın Fransız pasaportu yok.
I'm not married now, and he hasn't got a French passport.
Evli değilim.
Pardon me, Madam -
Ayrıca, 26 yaşımdayım ve evli değilim.
And besides, I'm 26 and I'm not married.
- Ben de Lina'yla evli değilim.
I'm not married to Lina either.
Sara, unuttun mu? Artık çocuk değilim. Evli bir kadınım ben.
Sara, you seem to forget I'm no longer a child, I'm a married woman.
Çeyizimi güvenli bir şekilde alana kadar evli bir kadın değilim.
Until I've got my dowry safe about me, I'm no married woman.
Evli değilim.
I'm not married.
Evli bir erkekle dışarı çıkmaya pek alışık değilim.
I'm not used to going out with a married man.
- Ben evli değilim.
So, it's completely impossible?
Evli bile değilim.
I'm not even married.
- Evli değilim.
- I haven't any.
değilim 815
evli misin 229
evli misiniz 115
evli değilsin 19
evli mi 65
evli değil 18
evli olduğunu bilmiyordum 23
evli misin 229
evli misiniz 115
evli değilsin 19
evli mi 65
evli değil 18
evli olduğunu bilmiyordum 23