English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ E ] / Excelsior

Excelsior traduction Anglais

200 traduction parallèle
"Excelsior Oteli benim için loca rezervasyonu yaptırmıştı."
"The Hotel Excelsior reserved a box for me."
Excelsior Oteli, 111 nolu oda, size ayrıldı.
Hotel Excelsior, Room 111, is reserved for you.
Hugo Balling Excelsior Oteli 112 numara.
Hugo Balling Excelsior Hotel 112.
- Excelsior'da.
- At the Excelsior.
Son mesajında demişki "Excelsior'da kalıyor."
In his last message he said he "was staying at the'Excelsior'."
Talaş gibi saçlarım ve timsah gibi kısa bacaklarım olsaydı bu parayı vermezdi herhalde.
I don't think he'd have given it to me if I had hair like excelsior... and little short legs like an alligator.
Hadi, şimdi şu talaşları çıkarmama yardım et.
Now, come on, help me with this excelsior.
Size büyük bir mutluluk ve zevkle Excelsior'un yapımcısı Torello'yu sunarım.
I'm pleased to present you Torello, the producer of the Excelsior
Eski madenin oraya düştü.
It's by the old Excelsior Mine.
Eski madendeler.
They're in the old Excelsior Mine shaft.
- Excelsior'da kalıyorum.
- I'm at the Excelsior
- Excelsior'dayım.
- I'm at the Excelsior
Bende öğleden sonra Excelsior'a gidip Max Black'le görüşürüm.
And I'll go see Max Black at the Excelsior this afternoon
Tabii ki hayır. Talaş dolu ambalajlara itinayla paketleniyor.
No, it will be specially packed in excelsior for that.
Yoksa her yer talaş olur.
Because this excelsior is just getting over everything.
Biraz talaş al.
Here's some excelsior for you.
Talaşlarla ne yaptığını biliyorum.
I know what you do with the excelsior.
Bodrumdaki fırının arkasına kimsenin seni göremeyeceği bir yere talaştan yatak yapmışsın.
You made a bed of excelsior... down the basement, behind that old furnace... and you sleep there, where nobody can see you.
Al talaşlarını da bodruma götür çalışmak yerine git de uyu bakalım.
Now take your excelsior down to the basement... and sleep on it when you're supposed to be working.
Talaşları süpürüyorum, Bayan Penmark.
Getting up this excelsior, Mrs. Penmark.
Talaş yatağının üstünde uyuya kalmış.
Seems he fell asleep on a bed he'd made out of excelsior.
Bir kaç tane kibrit sakladım ve talaşı tutuşturup kapıyı kilitledim.
I saved a couple of matches... and I lit... the excelsior and locked the door.
Daha yüksek.
Excelsior!
( Excelsior Oteli. )
Hotel Excelsior.
Beni Excelsior'dan aradılar ziyaretinizle bizleri onurlandıracağınızı bildirdiler.
They are telephoning me from the Excelsior that you'd be honoring us with a visit.
Excelsior'da 2 Meksikalı yenildi.
Two Mexicans went down at the Excelsior.
Biraz evvel Excelsior'da görmüştük.
We just saw him in the Excelsior.
- Excelsior'da.
At the Excelsior.
Grand Hotel Elcersior mu? 5 kilometre.
Grand Hotel Excelsior, five kilometers.
Roma'daki Excelsior Oteli arıyorum!
It's the Hotel Excelsior in Rome!
Excelsior buraya bayağı yakındır.
The Excelsior, it's not very far from here.
Herifin takıldığı şu Excelsior sağlık kulübüne gittim.
I go to this Excelsior health club where he hangs out.
13'ünde Lozan'da, Terminus Otel 14'ünde Cenevre'de Mondial 15'inde Zürich'de Excelsior Otel'e rezervasyon yapıldı.
You're booked for the 13th at the Hotel Terminus in Lausanne, the 14th at the Mondralin Geneva and the 15th at the Excelsior in Zurich.
Dostlarım büyük deney... Görkemli, deneme uçuşlarına hazır.
My friends, the great experiment, the excelsior, ready for trial runs.
Görkemli, bilgilerinizden faydalanabilir.
They need your wisdom on the new Excelsior.
Komutanım, Görkemli takip emri aldı ve peşimizde.
Sir, Excelsior powering up with orders to pursue.
Şimdi şurada talaşlar var, ve onları sandığa serpiştireceksin.
Now you get some excelsior over there and lay it in that crate.
Ve tüm bunların ortasında talaş ve çanak parçalarından oluşan bir yığın vardı.
And in the middle of all this is this huge mess of exploded excelsior and broken crockery.
Suçlar ve açıklamaları şöyle : komplo kurmak, federasyon subaylarına saldırmak, federasyona ait, yıldız gemisi Atılgan'ı çalmak. U.S.S. Excelsior'ı sabote etmek., bilerek, federasyon yıldız gemisi az önce de sözü geçen
The charges and specifications are conspiracy, assault on federation officers, theft of federation property, namely the Starship Enterprise, sabotage of the U.S.S. Excelsior, willful destruction of federation property, specifically the aforementioned
Ben Excelsior'u düşünmüştüm.
I'm counting on Excelsior.
Excelsior?
Excelsior?
Excelsior resepsiyonundaydı.
At the reception at excelsior.
Hotel Excelsior'dan aradın.
The hotel Excelsior, where you called.
Mektuplar Ciro'ya hiç ulaşmadı, halen Excelsior'dalar.
The letters that have never reached the Ciro are still at the Excelsior.
Hotel Excelsior'daydım!
I was at the Hotel Excelsior!
Sabah 07 : 40 itibariyle Cenova'daki Excelsior Otelinden beyaz bir Ferrari ile çıktı.
She left the Excelsior Hotel in Genoa at 0740 hours this morning in a white Ferrari.
Excelsior'a hoşgeldiniz!
Welcome to the Excelsior!
- Eski Excelsior sınıfı warp sahasında. uzmanlık yapmıştım.
- I was a warp-field specialist.
The theta-matrix kompozitörü Eski Excelsior sınıfı gemilerden on kat daha verimli kristale yeni form verebiliyor.
The theta-matrix compositor makes recrystallisation ten times more efficient than before.
Hayır, Hotel Excelsior'da kalıyorum.
No, I'm staying at the Hotel Excelsior.
Maria nin fikriydi, Hotel Excelsior daydık, iğneyi tutturdu ve bana "Johnny" dedi.
It was Maria's idea, we were at the Hotel Excelsior, she stuck a pin here and called me "Johnny".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]