English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ E ] / Explosion

Explosion traduction Anglais

5,634 traduction parallèle
'Büyük bir patlama net bir şekilde gözleniyor.'
'A massive explosion can clearly be seen.'
Patlaman çok büyük.
Your explosion is too big.
Arndale'deki patlamayı da yaşamışsınız.
I understand you were caught up in the Arndale explosion, too.
Selma'da kimyasal patlama olmuş.
There's a chemical factory explosion in Selma.
Hiçbir suçu olmayıp patlama kurbanı olan insanların yaşaması gerekiyor.
And all of those people out there that did nothing but got themselves caught in an explosion? They need to be alive, too.
Selma'dan canlı yayındayız. Ölümcül bir gübre patlaması en az iki kişinin ölümüne yol açtı, çok sayıda kişi de yaralandı.
Reporting live from Selma, where a deadly fertilizer explosion has claimed the lives of at least two people and injured many more.
Fabrikada ikinci patlama olmuş.
There's been a secondary explosion at the factory.
Bir patlama daha olmuş.
There was another explosion at the factory.
Oğlunuz Joshua, patlamada ağır şekilde yaralandı... -... ve öldü.
he suffered severe trauma from the explosion, and he died.
Royal Robbins, Yosemite'de büyük duvar tırmanışı öncü kuvvetlerindeydi.
Royal Robbins was the vanguard of the explosion climbing in Yosemite.
Aniden, bom, bir patlama olur.
And then Boom! there was an explosion.
Patlama ve hiperuzay seyahat tetikleyicisi halkayı parçalayarak galaksinin dört bir yanına dağıttı.
The explosion and the triggered slipspace scatters the Ring debris across the galaxy.
Patlamadan önce.
Before the explosion.
Yasumuto Binasındaki patlama bir makine tarafından planlanmış terörist saldırısıydı.
The explosion at yasumoto towers was a terrorist attack, Planned and executed by a machine.
Onu bir yere götürüp, kontrollü bir şekilde patlamasını sağlayacaklardır.
They'll take him and they'll do a controlled explosion!
Patlamada öldüğüne dair hiçbir kanıt yok ortada.
And there's no evidence That he died in the explosion.
Yasumoto Binasında, humanichs laboratuvarını yok eden patlama, bir terörist saldırısıydı.
The explosion at yasumoto towers That destroyed the humanichs corporation laboratory Was a terrorist attack.
Maden patlaması olmuş.
There was a mine explosion.
- Patlama mı?
Explosion?
Patlama olabilir.
There could be an explosion.
Yetkililere göre patlamada diri diri yakılan genç kadın Kate Edwards'ın cinayet zanlısını arama çalışmaları devam ediyor.
Reporter : Authorities are searching for a suspect in the murder of a young woman Kate Edwards, who was burned alive in a fiery explosion.
Bahsettiğimiz şey, parçacık hızlandırıcıdan etkilenmiş olabilecek diğer insanları kontrol altına almamıza yardımcı olmandı.
We talked about you helping us contain other people who might have been affected by the particle accelerator explosion.
- Hızlandırıcı patlamasında ölen kişi.
The one that died the night of the accelerator explosion? Yeah.
Hızlandırıcı patlamasından sonra onun gibilerin olabileceğinden şüpheleniyoruz.
Since the accelerator explosion we suspect there may be more like him.
Parçacık hızlandırıcı patlamasında ortaya çıkan karanlık maddeye maruz kaldığında kendisi üzerinde deney yapmaktaysa...
If he was experimenting on himself when he was exposed to the dark matter wave released by the particle accelerator explosion...
Gittiğiniz günden bir gün sonra Ayda çok büyük bir patlama oldu. - Güç çekirdeği mi?
A day after you left, there was a massive explosion on the Moon.
Güç çekirdeğindeki patlamadan dolayı mı?
The explosion from the power core?
Seni komaya sokan patlama aynı zamanda benim nişanlımın ölümüne sebep oldu.
- The explosion that put you in a coma also killed my fiance.
Patlama gecesi idam edilen var mı bir bak.
The night of the explosion, find out if anyone was executed.
Gaz odasındayken patlamadan etkilenmiş olmalı.
- He must have been affected By the explosion while he was being gassed.
Birinin treylerini havaya uçurdun, birinin arabasını ateşe verdin, ve duş başlığın patlamayla havaya uçtu.
You blew up somebody's trailer, you set somebody's car on fire, and your shower head blew off with the explosion.
Ve bu patlamalar milyonlarca aynı anda patlayan nükleer silaha eşdeğer olabilirler.
It's a huge explosion, and we call it a solar flare. And this can be equivalent to millions of nuclear weapons Exploding simultaneously.
Alison dışarı çıkabildiğim için şanslı olduğumu söyleyip duruyor ama içimden bir ses patlama tesadüf değildi diyor.
Alison keeps telling me I'm lucky I got out when I did, but... part of me is starting to wonder if that explosion wasn't a coincidence.
Bir patlama oldu, ben de kolumu kırdım galiba.
There was an explosion, and I think I broke my arm.
Ne patladı ama!
Now that was a great explosion!
Bir patlama olur, "Boom!" Enerji kaynağı yayılır.
An explosion goes, "Boom!" The force of energy expands.
Patlama yaşandı resmen.
That was like an explosion.
Başkanlık patlaması.
A presidential explosion?
Bir patlama sesi duyduk.
- WE HEARD AN EXPLOSION.
Ve burada bulunabilecek herhangi bir delili yok etmek için bir patlama tetikledi.
AND HE RIGGED AN EXPLOSION TO DESTROY ANY EVIDENCE THAT MIGHT HAVE BEEN HERE.
Peki, senin nefes değil, ya da bir nane patlama
Well, your breath isn't a minty explosion either,
Bir dahaki sefere getiririm...
- ( explosion ) - I'll bring you some next time I'm...
Patlama bu harekete misillemeymiş.
The explosion was a retaliation to this action.
İlk patlama pek bir hasar vermemiş.
The first explosion didn't do much damage.
İkinci patlama olduğunda zırhlı aracın içindeymiş.
He was well inside an armored vehicle when the second explosion occurred.
- Patlama oldu ve galiba kolumu kırdım.
There was an explosion, and I think I broke my arm.
Ama ne yazık ki çalışmıyor, büyük bir patlama geçti başından malum.
It's not working, on account of being caught in a massive explosion.
Patlama ve tetiklenen slipspace galaksiyi kırmak için halkayı dağıtır.
The explosion and the triggered slipspace scatters the Ring debris across the galaxy.
Aman Tanrım, o büyüklükteki bir patlama...
Oh, my God, a mass that size, the explosion, it would be...
Ezer!
( explosion )
Yasumoto Binasında, humanichs laboratuvarını yok eden patlama insan düşmanlarımız tarafından değil de bir makine tarafından planlı şekilde gerçekleştirilmiş bir terörist saldırısıydı.
The explosion at yasumoto towers That destroyed the humanichs corporation laboratory Was a terrorist attack,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]