Fabiana traduction Anglais

Ben Montse, bu Fabiana, Katalonya Kurtuluş Örgütü.

I'm Montse, this is Fabiana, Catalan Liberation Front.

Fabiana bir kedi vermek istedi, ama kedilerden nefret ederim.

Fabiana offered us a cat, but I hate cats.

Unutma, Kate'le 15 : 00'te Hudson'daki Fabiana'da buluşacağız.

Ok. Dont forget, we're meeting the caterer at three.

Onu işe alman için Fabiana ne yaptı, ha?

But what did Fabiana do so you'd put her in, huh?

Ben Fabiana.

I'm Fabiana.

Fabiana.

Fabiana.

Fabiana Caicedo.

Fabiana Caicedo.

- Fabiana Caicedo.

- Fabiana Caicedo.

- Fabiana.

- Fabiana.

Fabiana, sence de kız arkadaşı ortadan kaybolmuş bu adamla çıkma konusunda acele etmiyor musun?

Fabiana, don't you think it's a bit rushed... this guy going out with you just after his girl vanished?

Fabiana'yı seninle tanıştırmak istiyorum.

I'd like you to meet Fabiana.

- Fabiana...

- Fabian : - 1...

Hayalet aşağıda Fabiana'yı rahatsız edersen, karşında beni bulursun, tamam mı?

Ghost down there... if you bother Fabiana, you'll be dealing with me, all right?

Anladın, değil mi, Fabiana?

You understand, don't you, Fabiana?

Fabiana!

Fabiana!

Fabiana, beni duyuyor musun?

Fabiana, can you hear me?

Anahtarı bulmuşsun, Fabiana.

You've found the key, Fabiana.

Fabiana, beni dinle.

Fabiana, listen to me.

Çok iyi, Fabiana.

Very good, Fabiana.

Fabiana, hayır.

Fabiana, no.

Anahtar, Fabiana!

The key, Fabiana!

İyi, Fabiana.

Good, Fabiana.

Fabiana, geri dön.

Fabian : - 1, come back.

- iyi, Fabiana.

- Good, Fabiana.

Tanrı aşkına, Fabiana, düşün.

Christ, Fabiana, think.

Hadi, Fabiana.

Come on, Fabiana.

Hadi, Fabiana, sormaya devam.

Come on, Fabiana, keep asking.

İyi, Fabiana, mükemmel.

Good, Fabiana, good.

Gardrobe, Fabiana.

The wardrobe, Fabiana.

Fabiana, ne yapıyorsun?

Fabiana, what are you doing?

Fabiana, seni kaltak!

Fabiana, you fucking bitch!

Fabiana, seni kaltak beni burada bırakamazsın.

Fabiana, you fucking bitch... you can't leave me here.

Fabiana, aç şunu!

Fabiana, open up!

Fakat Fabiana'ya bir şey olursa, seni öldürürüm.

But if something happens to Fabiana, I'll kill you.

Kendine dikkat et, Fabiana.

Take care of yourself, Fabiana.

Fabiana, öyle demiştin sanırım?

Fabiana, did you say it was?

Fabiana, varsayıyorum ki sen Buranın sahibi değilsin sanırım.

Fabiana, would it be safe to assume that you are not the owner of this establishment?

Fabiana'ya söyleme... Bu onu ezmek olur.

Don't tell Fabiana- - it might crush her.

Fabiana, galeriyi sabah sen mi açtın?

Fabiana, did you open up the gallery this morning?

Şimdi, bu koşullar altında, Fabiana'nın dediğine göre Maddox gizli ortaklardandı. İşi özel müşterilere uyuşturucu tedarik ettiğini

Now, under the circumstances, Fabiana admitted that Maddox was a silent partner, and that his main line of work was distributing street drugs to a discreet level of clientele.

Fabiana?

Fabiana?

Fabiana, selam!

Fabiana, hello!

Dinle, dükkanda kuzenim Fabiana'yı kullanman gerekecek.

Listen. One thing about the parlor. You're gonna have to use my cousin Fabiana.

Fabiana ne olacak?

So, Fabiana?

Zavallı Fabiana.

Poor Fabiana.

Fabiana bizim çalışanımızdı.

- Ah. - Fabiana is our employee.

Fabiana?

- Fabiana?

Hiç para istemiyorum, Fabiana.

I don't want any money, Fabiana.

Fabiana öldü, Fonso'ya söyleyecek diye derdimiz yok. Ama Fonso, onu öldüreni Beyaz Tony sanıyor.

- Fabiana gone, we don't have to worry about her on telling Fonso, but now Fonso thinks it's White Tony who killed her.

Dinle, alkolü bırakman harika, ama sen Fabiana'nın müşterisiydin.

- Listen, sobriety is a wonderful thing. But you were Fabiana's client.

İçeri girip, Fabiana'yı duyduğunu söyleyip, başsağlığı dileyeceksin.

- You come in, you heard about Fabiana, you wanted to pay your respects.