Fahad traduction Anglais

- Yezit Fahad. Bölüm başkanımız.

Yazeed Fahad, our chapter president.

Yezit Fahad bir barış adamıydı.

Yazeed Fahad was a man of peace!

Yezit Fahad.

Yazeed Fahad.

- Bombacı Yezit Fahad'dı.

You see, Fahad, he was the bomber.

Yezit Fahad. Eski Amerikan denizcisi. Bir terörist saldırıyla ilgili ihbar hattını aradı.

Yazeed Fahad, a former American sailor called our tip-line to warn of a pending terrorist attack.

- Bu Umar, Yezit'in sesine çok benziyor.

Is it me or does this sound like Yazeed Fahad's voice?

Hala tereddütler varsa, şahsen arayıp Yezit Fahad'ın terörist bombalama eyleminin faili değil, kurbanı olduğunu söylerim.

If there are still any holdouts, I will personally call and offer reassurances that Yazeed Fahad was the victim of a terrorist bombing and not the perpetrator.

Steven Arthur Younger, Kral Fahd camisinin bir üyesi.

Steven Arthur Younger, member of the King Fahad Mosque.

- Fahad.

- Fahad.

Fahad!

Fahad!

Soktuğumun Fahad'ına söyle, onun bir kardeşi yok.

You tell that fucking Fahad, he don't have a brother.

- Fahad!

- Fahad!

Yaniss Fahad, Avukat.

Yaniss Fahad, Attorney-at-law.

Yannis Fahad.

Yannis Fahad.

Fahad...

Fahad...

Fahad?

The lawyer?

Avukat? Emin misin?

Fahad, The lawyer?

Seni öldüreceğim, orospu çocuğu.

Fahad, I'm going to kill you, you sorry son of a bitch!

Bay Yaniss Fahad, Bay Vascheswski'nin avukatı.

Mr Yaniss Fahad, Mr Vascheswski's lawyer.

Bay Fahad, ekiplerinizin Theo Vachewski'yi haksız yere tutukladıklarına dair şikâyette bulunmuş.

Mr Fahad has lodged a complaint following the wrongful arrest of Theo Vachewski by your teams.

- Doğru. Tek kanıt Fahad'dı.

The only one who could speak it is the lawyer Fahad,

Cinayet olasılığı henüz göz ardı edilmedi. Güvenilir kaynaklardan elde edilen bilgilere göre kurbanlarından birinin Paris'in ünlü avukatı Yannis Fahad olduğunu açıklandı.

Sources close to the investigation confirmed one of the victims was famous Parisian lawyer Yannis Fahad.

Fahad mı?

Fahad?

Fahad'ın kasasındaki anahtarın nereyi açtığını buldun mu?

The key you found in Fahad's safe, Did you find out what it opens? A private safe.

Fahad'ın kasasının hangi bankada olduğunu ortaya çıkaracak bir uzman buldum.

I've got an expert to find out which bank Fahad's safe was located in.

- Fahad'la Bambesi'yi Theo mu öldürdü?

Did Théo kill Fahad and Bambesi? - Yes.

İlk seferinde de dediğini duydum Fahad.

_

Fahad! Gelebileceğini...

_

Sizin için Fahad'la kuzenini yollayacağım.

_

Fahad.

Fahad.

Fahad onu tehdit etti.

Fahad threatened him.

Fahad Ranjani.

Fahad Ranjani.

Fahad onun olacağını düşündü.

Fahad thought it was going to him.

Fakat sen havlayan köpeksin Fahad.

But you're a barking dog, Fahad.

Şüpheli şahıssın Fahad.

You're a person of interest, Fahad.

- Sen bilirsin Fahad.

Suit yourself, Fahad.

- Fahad Ahmadi.

Fahad Ahmadi.

Yani Fahad Ahmadi'yi davet ettik ve biri onu öldürdü mü?

So we invited Fahad Ahmadi, and someone killed him on our watch?

Maktul Fahad Ahmadi'yi tanır mıydınız?

Did you know the victim, Fahad Ahmadi?

Narkotik, Fahad'ı neden programa seçti?

Why did the DEA select Fahad to be in the training program?

Mesela Ajan Richards program için neden Fahad'ı seçti?

Like why Agent Richards selected Fahad for the training program.

Ajan Richards Fahad ve diğer iki askeri seçti çünkü onların Afgan ordusunda üst düzey güvenlik yetkisi var.

Agent Richards selected Fahad and the other two soldiers because they all had top security clearance in the Afghanistan National Army.

- Tabii Fahad'ı öldüren, önce istediğini almadıysa.

Unless... whoever killed Fahad already got what they wanted.

Bu sabah 8 : 30'da ofisinden çıktığını biliyorum muhtemelen Fahad Ahmadi'nin öldürüldüğünü duyduğunda.

I know she left her office at around 8 : 30 this morning, probably after finding out that Fahad Ahmadi had been killed.

Fahad Ahmadi cinayetini soruşturmak için geldik.

We are here to investigate the murder of Fahad Ahmadi.

Fahad iki kişi tarafından öldürüldü.

Fahad was murdered by two men.

Bu sabah Fahad'ın cesedi bulunduğunda gitmişlerdi.

They were gone by the time Fahad's body was discovered this morning.

Fahad'ı öldürüp, kaybolmuş olabilirler.

They could've killed Fahad and made themselves scarce.

Sadece o değil, onu buraya biz getirdik. Yani Fahad, planı kabul etmediği için öldürüldüyse...

Not only that, but we brought them here, which means if Fahad was killed because he didn't agree with the plan...

- Fahad'a olanları duydum.

Good. I just heard about what happened to Fahad.

Fahad. Avukat mı?

Fahad.