Fairview traduction Anglais
212 traduction parallèle
.. 2-2-2-2 Fairview Caddesi.
2-2-2-2 Fairview Avenue.
Sanırım Westbridge'in Fairview Manor kadar iyi bir muhit olduğunu kabul edersin.
I guess you'll agree that Westbridge is as good a place as Fairview Manor.
- Bay Ve Bayan Stanley Banks 24 Maple Drive, Fairview Manor.
- Mr. And Mrs. Stanley Banks 24 Maple Drive, Fairview Manor.
Gelecek ay yapılacak Fairview Köpek Show da jüri olduğunu biliyorum.
Well, I did know that he was judging the Fairview Dog Show next month.
Neden onu gelecek ay ki Fairview şovda yarıştırmıyorsunuz?
Why don't you put her in the Fairview show next month?
Son günlerde Fairview'da golf oynadın mı?
You played Fairview lately?
Atlantis, Güzel Manzara, Huzur Otel gibi pejmürde otellerin olduğu kasvetli bir yerdi.
It was a dreary place with seedy hotels with names like "Atlantis" and "Fairview" and "Welcome".
Watkins'in çocuğu için. Küçük Venüs'ü çekmiş.
He drawed old Little Venus over in Fairview.
Fairview Akıl Hastanesi'ndeki amcasını kontrol etmekte zorluk çektim.
I have gone to a lot of trouble checking his Uncle Deke out of Fairview Mental Hospital.
Diane, Vera ile bir keresinde New Hampshire eyaletinde çok romantik olduğu söylenen Fairview'e gitmiştik.
Vera and I once went to a beautiful place called the Fairview in New Hampshire.
Geçen ay bir çocuğu Fairview'e kurban verdik.
We lost a kid a month ago to Fairview.
Fairview'da işleri böyle yaparız, değil mi?
That's just the way we do things here in Fairview, isn't it?
Fairview'dan gelen haberlere göre bir arabalı sinema yıkılmış.
Reports from Fairview indicate a drive-in was blown away.
Şimdiye kadar ki bilgilerde bu kuşun, soyunun tükendiği sanılıyordu.
( LAUGHING ) This changes the picture completely. It was thought extinct until there was a sighting in Fairview...
Demek istediğin Fairwell'in dışına arabayı sürelim ve bowling mi oynayalım.
What do you say we drive out to Fairview and bowl?
Tanrım, Üçüncü cadde ve Fairview'in kesiştiği yer.
Oh, God, corner of Third and Fairview.
Fairview Park'ında bir kadın boğazlanmış.
Woman strangled to death in Fairview Park.
Bu dram, mahkemede oynanıyordu.
This morality play was being produced at the fairview county courthouse.
Fairview gibi daha az arzu edilen semtler, her şehirde vardır.
Like every city, Fairview had a neighborhood that was less than desirable.
Haritada bile, Fairview çok uzakta görünüyor.
Even on the map. Fairview seems far away.
Elveda Fairview.
Good-bye fairview.
Fairview'deki kapı komşum.
She lives next door to me in Fairview.
Uh, yeni model Buick i tanıtmak için, alışveriş merkezinde bir modele ihtiyaçları var.
Uh, they need a model to demonstrate the new buick lacrosse at the fairview mall.
Fairview İlçe Hapishanesi sakinleri salı günlerini iple çekiyorlardı.
The residents of the fairview county jail looked forward to every tuesday.
David Bradley'in Fairview'daki en başarılı avukat olmasının nedenleri vardı...
There was a reason david bradley was the most successful lawyer in all of fairview.
O hayır, orası Fairview Ailem orada yaşıyor.
Oh no, that's way out in Fairview. I have family there.
Umarım, Fairview'de mutlu olursunuz.
I really do hope you folks will be happy here in Fairview.
Fairview ilçe hapishanesi müdür yardımcısıyım.
I'm the assistant warden at Fairview County Jail.
Bu sırada Fairview County hapishanesinde, Maisy Gibbons ziyaretçisi olduğu için sevinmişti.
Meanwhile at the Fairview County prison, Maisy Gibbons was delighted to hear she had a visitor.
Rex ve benim, Fairview şehir klubune yıllardır üyeliğimiz var, ve görünüşe göre biraz kullanılırlığını yitirmekte, yani ben de üyeliğimizi yenilememe kararı verdim.
Rex and I have been members of the Fairview country club for years, and lately it seems to have lost some exclusivity, so I decided not to renew our membership.
Fairview'un kaymak tabakası, yarı resmi öğlen yemekleri için ayda bir kez Maxine Bennett'in evinde bir araya gelirdi.
Once a month, the creme de la creme of Fairview society would attend a semi-formal luncheon at the home of Maxine Bennett.
Temptation Fairview'un dışında tanınmış bir müessesenin adı.
Temptation... it's the name of a well-known establishment on the outskirts of fairview.
Son savaş, Fairview mahkemesinde gerçekleşmek üzereydi.
The final battle was about to be waged at the fairview county courthouse.
Fairview A.A. üyeleri her toplantıyı bir duayla bitirirdi.
AND THE WISDOM TO KNOW THE DIFFERENCE... THE MEMBERS OF THE FAIRVIEW CHAPTER OF A.A. ENDED EVERY MEETING WITH A PRAYER.
Fairview'un en başarılı özel dedektifi, Oliver Weston adında bir adamdı.
the most successful private investigator in fairview was a man named oliver weston.
Fairview kasabasında sıkça yağmur yağmaz, ama yağdığı zaman da, bardaktan boşanırcasına yağar.
It doesn't rain very often in the town of Fairview, but when it does, it pours.
Fairview'den daha sakin bir yer yoktur.
There's no place in Fairview that's more peaceful.
Edward Sibley Fairview'in değerli kurucularından biriydi.
Edward Sibley was the beloved founder of the town of Fairview.
Fairview'e taşınıp insanlarla tanıştığımı hatırlıyorum, ama sonrasını hatırlamıyorum.
I remember moving to Fairview and meeting people, but after that, nothing.
Fairview Ticaret Merkezinin yıllık yemeğinden.
Fairview chamber of commerce - - the annual dinner. Oh, my god!
Kibar olmayı aklınızdan çıkarmayın... Her yıl halk eğitiminin bir parçası olarak Fairview'da en fazla dergi aboneliği satan izciler için bisiklet ödüllü bir yarışma düzenlenir. ... ve her izci, büyük ödülün kendisinin olacağına inanır.
So remember to be polite... each year as part of their fund-raising drive, the fairview adventure scouts would award a shiny new bike to whoever sold the most magazine subscriptions, and each scout would set out utterly convinced the prize would be hers.
Sanırım Fairview hastanesindeki kısa tatilimi duydun.
I take it you heard about my little vacation at Fairview behavioral.
Eğer hep mükemmel versiyonuyla senin arkanda olacaksa... Fairview'in en iyi aşçısı olmayı istemeye hakkı olacaktır. Tüm kimliğimi elimden alacak.
If she's always right there behind you with her superior version, staking out her claim as fairview's number one homemaker... she will have stolen my entire identity.
Yarın onunla Fairview parkında buluşacağım senin de gelmek isteyebileceğini düşündüm.
I'm meeting her at fairview park to give it to her, and i'm guessing you'll want to come with me.
Fairview'den gidiyor musun?
You're leaving fairview?
Fairview acil masasıyla, vali yardımcısı ilgilenecek.
Will be coordinating fairview's emergency response As the city remains on tornado watch.
Yani bu yüzden mi Fairview'e tekrardan taşındınız?
So this is why you moved back to fairview?
Edie, Fairview'de binlerce bekar erkek var.
Edie, there are a thousand single men in fairview.
Bununla birlikte Fairview'de kazanan ismi açıklıyoruz.
However, we're now projecting a winner in Fairview.
ve o şimdi Fairview Memorial Hastanesi'nde komada.
Mike Delfino had been badly injured in a hit-and-run accident, and was now in a coma at Fairview Memorial Hospital.
Pekala
So... how do you like being the first lady of fairview? It's good.