Fan traduction Anglais
10,783 traduction parallèle
İşlerin boka sarması durumunda kullanmak için tertibatım var arkada.
I got some gear in the back, in case shit hits the fan.
Keçileri pek sevmiyorsun demek?
Not a fan of goats, huh?
Eee, şovun uzun zamandır hayranıyım.
Um, longtime fan of the show.
Şey şahsen bu "üç hafta öncesi" şeyinin hayranı değilim pek.
Well, um, I'm not a huge fan, personally, of the whole "three weeks earlier" teaser thing.
Özür dilerim konuyu dağıtıyorum. Büyük hayranınızım, ondan herhalde.
Probably because I'm such a big fan.
Herb'e gelen Horsin'Around hayran mektuplarına bakın.
Look at all this Horsin'Around fan correspondence Herb received in the post.
Princess Carolyn, büyük hayranınızım.
Princess Carolyn, big fan.
Önemli olan gözlerinize bakıp büyük bir hayranınız olduğumu söylemem.
What matters is I can look you in the eye and tell you I'm a big fan.
- Hayranımla tanışmak güzel.
- Always nice to meet a fan.
En büyük hayranınızım efendim.
Sir, I am your biggest fan.
- Büyük hayranınım.
- Big fan.
Büyük hayranım.
Big fan.
Büyük bir hayranım olacaksın demek istedim. Çünkü sana Oscar kazandıracağım.
I meant you are going to be a big fan of me because I am going to win you an Oscar.
Dün gece Mirage'daki gösterini izledim. Büyük hayranınım.
I saw your show last night at the Mirage, big fan.
Pekâlâ Numan, ben de senin hayranınım.
Well, Numan, I'm a fan of yours, too.
Yayılın.
Fan out.
"NCIS" kongresinde hayran kurgum "JAG" i okuduğum zamandaki gibi olmayacak.
Not like when I read my JAG fan fiction at the NCIS convention.
Bu tarzın çok da iyi bir hayranı sayılmam.
I am not what you would call a hardcore fan of the genre.
Pekâlâ, dağılmamız gerek yoksa hava kararana kadar Murphy'i bulamayacağız.
All right. We need to fan out or we won't find Murphy by nightfall.
Büyük hayranınızım.
Huge fan.
Gerçek bir caz hayranı gibi de görünmedin bana.
You don't really strike me as a jazz fan.
Kapı çalmayı pek sevmiyoruz, demek?
Not a fan of knocking, are we?
Peki ben? El işi / el muamelesine düşkünümdür.
Me, I'm a fan of the hand job.
Ki bu sırada çocuklarım bensiz büyüyorlar. Evet, şimdi tribündeki bir taraftar bana orta parmağını gösteriyor.
Okay, and now a fan in the stands is giving me the finger.
Shinigami dünyasından da bir hayranım var, değil mi?
I had a fan even in the shinigami world, right?
Hepsi fanların mesaj panosuna yazdığı aptal söylentilerden ibaret.
- Yeah, and those are just some stupid rumors off a super-fan message board. - Come on, don't be naive.
- Hayran edinmişsin.
You have a fan.
- Sekse düşkün biriyim Lucifer.
Well, I'm sure you did. Now, Lucifer, I am a big fan of sex.
Büyük bir hayran kitlem olsa YouTube'da insanların gözüne girebilirim ve Edie'nin etrafında durabilirim.
So if I can get a big online fan base, I can make up to six figures with the YouTube videos and work around Edie's schedule.
Bu adamın hilelerinin hayranı değilim.
I'm not a fan of this guy's tricks.
Umarım heavy metal seviyorsundur çünkü tüm ağır metaller kupanın üzerinde duracak.
I hope you are a heavy-metal fan, because all the heavy metals are going right here above your trophy.
Evet, büyük bir hayranıyım.
Yeah, and I'm a huge fan.
Supergirl hayranısın, öyle mi?
You're Supergirl fan, huh?
Ve kendisi büyük bir hayranınız, rahatsız ettim ama bir imza atabilirseniz, gerçekten çok makbule geçer, çok sevinir.
And he's a huge fan. I'm really sorry to bother you, but if you could spare an autograph, it would really make his day, it'd mean a lot.
Uh, it's just, you wouldn't get this about me Uh, sadece, geniş bir öğrenci fan kitlem oluşu konusunda beni anlayamazsın, ama aslında çok fazla kız arkadaşım yok.
Uh, it's just, you wouldn't get this about me because of my wide student fan base, but I actually don't have a lot of girlfriends.
Çok büyük hayranınızım...
I'm such a huge fan.
İyi. Çünkü bu kadar derine inmeyi sevmiyorum.
Good.'Cause I'm not a huge fan of shoveling.
Kim çöplerimi atacak?
Who'll collect my trash? Who'll fan for me?
Hayranınız değilim.
I'm not your fan.
Sıradan olduğumu düşünüyorsun ve hayranım değilsin.
Although you think I'm ordinary, and you're not my fan.
Terracotta Army hayranısın, değil mi?
Terracotta Army fan, are you?
Bir hayranım olduğu için gururum okşandı ama kim olduğunu hiç bilmiyorum.
Well, I'm flattered I have a fan, but I have no idea who that might be.
Sadece siyasi görüş konusunda biraz ters düşüyoruz.
I'm just not a big fan of her politics, you know?
Pekâlâ Bay Michaels HL-7 testini pek sevmiyor musunuz? Bıktınız mı?
So, Mr. Michaels, not a big fan of the HL-7 test?
- Clash hayranı mısın?
You, uh, a fan of The Clash?
Kış oyunlarının hastası değilsen ama.
Until you are a fan of the winter games.
Nesbit cilayı beğenmedi, sen de araba cilasına mı dönüştürdün?
Nesbit wasn't a big fan of your polish, so you tried repurposing it into a car polish?
Bu bilginin kontrolden çıkmalarını körükleyeceğini mi?
That that information would fan an already-out-of-control flame?
Ben büyük bir hayranınızım.
I'M A BIG FAN.
Pekâlâ, herkes etrafa yayılsın.
Okay, everybody fan out.
Hayranınım.
I'm a fan.