Fathers traduction Anglais
2,892 traduction parallèle
Yetimlerin de bir yerlerde babaları vardır.
Even orphans have fathers somewhere.
Thor, oğlum. Babamın güçleri, şimdi senin içinde.
Thor, my son, the power of my fathers is now in you.
Babalar böyle yapmaz mı?
Isn't that what fathers do?
İkimizin de kayıp babaları hakkında.
About both our missing fathers.
Bak özel dedektif, iyi adamlara kötü adamlar gereklidir aynı evlatlara babaların gerekmesi gibi.
Listen, shamus, good guys always need bad guys just like sons always need fathers.
Tüm babaların anası.
He's the mother of all fathers.
Çünkü sen onun kızısın ve bazı babalar çocukları için her şeyi yapar.
Because you're his daughter. And some fathers will do anything for their children.
Kurucular yasayı yazarken resmen beni düşünmüşler
The Founding Fathers practically had me in mind when they wrote the constitution.
Ayrıca insanlar babalarını severler. Onlara karşı kötü davransalar bile.
Besides, people love their fathers, no matter how terrible they are to them.
Babaların, gerektiği zaman güvenilir, tutarlı düşünceli olması gerekir, gülümsemeyle birlikte.
Fathers are supposed to be reliable, consistent, concerned when he has to be, and there with a smile.
Babalarımız arasındaki tarihi biliyorsun değil mi?
You know the history between our fathers, right?
# Sebebim çok # [HAREKETLİ MÜZİK BİTER]
Fathers aren't Always Right
[DERİN DERİN NEFES ALIR]
Fathers aren't always right! Fig Jam Is Nice
Babalar her zaman haklı değildir!
Fathers aren't always right!
Kocalarla aram pek de iyi olmamıştır ya da babalarla ya da erkek arkadaşlarla, oğullarla lezbiyen oda arkadaşlarını da unutmamak lazım tabii
I've never been that popular with husbands. Or fathers. Or boyfriends.
Amına koyduğumun babaları.
Fucking fathers, huh?
Ne görüyorum biliyor musun? Evliliğimiz hakkında düşününce? Deli anneler yok, kızgın babalar yok.
Do you know what I see when I think about our wedding, no crazy mothers, no angry fathers, nobody, just Julie and me, and we're standing there exchanging our vows.
Babalarla kızlar arasındaki bağı güçlendirmek için düzenlenen Hıristiyanlara özgü bir organizasyon işte.
Well, it's a Christian event designed to strengthen the bond between fathers and daughters.
Kendine güvensizliğiyle ilgili ağlanacak, çocuğun babasına ihtiyacı olduğunu söyleyecek ya da penis korkusuna kapıldı diyecek.
Crying about her low self-esteem, or how boys actually need their fathers, or penis grief.
Silah taşıma hakkın var. Ama Amerika'nın kurucuları bu hakkın bizim gibi iki barbarın eline geçeceğini hiç düşünmemiştir. Ama bu onların suçu.
You have the right to bear arms, a right that none of those founding fathers ever thought would trickle down to a couple of heathens like us, but then that's their fault.
Yeni doğan şempanzeler her zeman anneleri tarafından büyütülür, babaları değil.
Young newborn chimps are always raised by their mothers, not by their fathers.
Bu babalar ve oğulları için açık hava bir şeyi.
It's like an outdoors thing for fathers and sons.
Eğer bu benim çocuklarım için ele geçirilmiş olsaydı, çok mutlu olurdum ve Dorobo çocuklarından arta kalanlar için, ve atalarımız, babalarımız, yaşlılarımız için bir gurur, bu alıştırma korkunç mu korkunç bir deneyimdi.
I would be very happy if this has been captured for my kids and the rest of the generations of the Dorobo kids, and be proud that our ancestors, our fathers, our elders did practise this scary, scary experience.
Hayır, çocukların babaları farklı.
No, the children had different fathers.
En azından kayınpederlerimden biri beni seviyor.
At least one of my fathers-in-law doesn't hate me.
- Burada babası savaş esiri olan bir sürü kişi var.
Here, many more have fathers who are in the prison camps.
Kimin babası Almanya'da?
Whose fathers are in Germany?
Hey, Babanın mektubunu okudun,
Hey, you read your fathers letter,
Dedim ki : "Diğer bazı veliler kadını çekici buluyor."
I said, "some of the other fathers find her attractive."
"Velilerden bazıları çekici buluyor" dedim.
I said, "some of the fathers at school seem to find her attractive."
Babanın bu partiyi vermek için yaptığı fedakârlıkları pek çok baba yapmazdı.
Not many fathers would make the sacrifices your father made to throw you this party.
Erkek çocuklarının babalarına ihtiyacı vardır.
Boys need their fathers, you know?
Pekala, iki kere "Our Fathers", beş kez de "Hail Marys" i oku ve bir de "Act of Contriction" iyi olur.
All right, say two Our Fathers, five Hail Mary's and a good Act of Contrition.
Evet, o onun kardeşi ama biz de babalarıyız.
Yeah, he's her brother, and we're her fathers.
İnanıyoruz ki, ülkemizin kurucularının da beyan ettikleri gibi hukuk sistemimizin temelini oluşturan bütünlük tersine tercih edilmelidir.
We believe it's the very foundation of our judicial system as promulgated by our founding fathers that comprehensiveness be chosen over the opposite.
Savcılık için şaka olabilir ama bizim için değil.
Maybe the founding fathers are a joke to D.A. "Nutella," but not for us.
Sabırsız babalar belli ki sadece işe engel oluyor.
The expectant fathers are apparently just getting in the way.
Babalar da sıkıntı çekiyor.
Well, the fathers go through stuff, too.
Morris Beck, şehirdeki yöneticilerle birlikte birçok dikkati üzerine çekiyor,... yani partide polislerin bulunması şart olmuş oluyor.
Morris Beck pulls a lot of water with the city fathers in this town, so his events merit a police presence.
Sonra da babalarımızı çağırmışlardı.
Then... they asked to speak to our fathers.
Tanrım, baba, bir çok baba oğulların onlarla vakit geçirmesini istemekten zevk alırlar.
Jeez, dad, most fathers would be thrilled that their son actually wanted to spend time with them.
Çoğu baba, oğulları kendileriyle zaman geçirmek istediğinde bundan mutluluk duyar.
Dad, most fathers would be thrilled that their son actually wanted to spend time with them.
Anneler ve babalar...
Mother and fathers...
Babalar hile yapmaz.
Fathers don't cheat.
Veya babalar gibi.
Or fathers.
Kızları, ortadan kaybolan bir cesetle ilgili olarak gazeteye çıkınca, babaları kontrole gelir tabii.
I didn't. When daughters show up in news stories - about a vanishing corpse, fathers check in.
Kızları olan babalara tek şey söylerler sizi küçük parmaklarında oynatırlar.
Every single thing they say About daughters having their fathers Wrapped around their little fingers -
Göz rengimizden, saç rengimize serçe parmağımızı nasıl bükebildiğimizden dilimizi nasıl kıvırabildiğimize kadar bizim kim olduğumuzu belirleyen şeyler anne ve babamızdan bize geçen genlerdir.
From the color of our eyes, to the color of our hair, how your pinky bends or whether we can roll our tongues, who we are is determined by genes passed down from our mothers and fathers.
Eskiden kral babalarının yerine oğullarını tahta geçirirdik.
It's like when we used to let kings take over for their fathers.
Bizim babalarımız polisi arasa ne düşünürdün?
You think our fathers would've called the police?
Bugün seni çok etkileyici buldum ortak.
- Some of the other fathers seem to find her attractive. - She's hot. I was impressed with you tonight, partner.