English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ F ] / Fed

Fed traduction Anglais

6,110 traduction parallèle
Bu Titrek Eller zamazingosundan cidden sıkılmaya başladım piç ku...
I'm getting pretty fed up with this Shaky Hands bullshit, mothaf...
Onun elleriyle, doyarız.
By his hands, we are fed.
İnsanların kanlarıyla beslenen bir canavar hakkında.
Stories of the monster who fed on the blood of men.
Federal rezerv bankasında hırsızlık.
Robbery at the Fed.
Karnımızı doyurdular. Kilometrelerce yol yürüttüler.
They've fed us, they've transported us for miles.
Lama sütüyle kanı karıştırıp bize içirdiklerinde kullandılar bu kelimeyi.
They used it when they fed us the llama milk mixed with blood.
Muhafızlar, bu besili haini dosdoğru Bargello'ya kapatın.
Guards, remove this well-fed Judas to the Bargello.
Şimdi, eğer makine ses çıkartırsa, sen de son yakaladığımız polis gibi Hudson'un dibini boylarsın.
Now if this beeps, you will end up at the bottom of the Hudson like the last Fed we caught.
Seni besleyip büyüttüm.
I fed you and raised you.
Seni evime aldım, beseyip eğittim ve sarayda çalışmana izin verdim.
I took you in, fed you, taught you, and let you work in the palace.
İnternet hattı üzerinden gizlenen bir sesli aramaymış.
It's a voice-over-Internet line fed through an anonymizer.
Onları besledin mi?
Have you fed them?
Sahte federalimizin adı Julian Lynch.
Our fake Fed is Julian Lynch.
Yemek yedirdim, banyo yaptırdım ve onları yataklarına yatırdım.
'Fed them, bathed them, put them to bed.'
Beslenmesi gereken bir bağımılık.
It's an addiction that needs to be fed.
Ben bıktım.
I'm fed up.
Kampta tüm vampirleri beslediğim zaman tamamen emildim, Sookie.
At that camp where I fed all those vampires I was completely drained, Sookie.
Ben de bilmiyordum. ... o yüzden geçen akşam Fangtasia'ya gitmeden önce onu besledim.
Neither did I, so I fed him before we headed over to Fangtasia the other night.
Bitmedi, federal!
It ain't over, Fed!
Kısa sürede sakinleşince besleyeceğim.
They shall be fed as soon as they calm down.
İpuçlarını bana kaşıkla verdi ki Menck'i bulayım.
He spoon-fed me the clues so I could find Menck.
Ee, doyurdun mu?
So, um... She's fed?
Tamam, sizi doyurdum.
- Mwah! - Okay, I've fed you.
Kızımı şaşırttın ve onu yalanlarınla besledin.
You've twisted my daughter and fed her lies.
Ve Andre de onları tuzağıma çekiyor.
And Andre fed them to me.
- Bizim federal şu herif.
- That's our fed. - Which one's the prince?
Seni besledim.
I've fed you.
Bir zamanlar bu toprak atalarına yaptığı gibi onları geçindirirdi.
Once this land fed them, as it did their fathers.
Umarım ki bir kazıkla değil, yüzyıllarca baktığın ve kendi kanınla beslediğin biri tarafından öldürülmezsin.
You don't get taken out by some stray stake... But by someone who fed from your blood, who you nourished for centuries.
Ama döktüğün kanla beni besleyen sendin.
But you're the one that fed me, With all the blood you shed.
Şimdi eğer izin verirseniz, Merkez Bankası ile tele-konferans yapacağım.
Now, if you'll excuse me, I have a conference call with the Fed.
Uydu şifreleri şu anda sana gönderiliyor.
Transponder codes are being fed to you now.
Yani organik olarak saf bitkilerle beslenen vücudu artık titanyumla mı kaplı?
So his body... his organically pure, grass-fed body is full of titanium?
- Gerisini de kuduz yemiş.
Yeah, the kudzu fed on the rest.
Orijinal Federal Ajanlar Beşlisi'nin diğer üyesi.
Another member of the original Fed Five.
McLane'in Federal Ajanlar Beşlisi'nden olduğu bir sır değil.
It's no secret McLane was Fed Five.
Cinayetlerin hepsi, Seçkin Katil olarak mahkum edilmiş Federal Ajanlar Beşlisi'nin satış temsilcisi Victor Lorta'ya bağlanmış.
Uh, murders all tied to Victor Lorta, the salesman the Fed Five convicted as the Privileged Killer.
Orijinal Federal Ajanlar Beşlisi'nin bir diğer üyesi.
Another member of the original Fed Five.
Cinayetlerin hepsi, Seçkin Katil olarak mahkum edilen Federal Ajanlar Beşlisi'nin satış temsilcisi Victor Lorta'ya bağlanmış.
Murders all tied to Victor Lorta, the salesman the Fed Five convicted as the Privileged killer.
Federal Beşli bütün ülke tarafından tanındı.
The Fed Five gained national recognition.
Federal Beşli'nin tanımadığı biri mi?
Somebody that the Fed Five didn't know about?
Daha fazla tahammül edemez.
He's probably fed up with you.
SANA ihtiyacı olmadığını ne zaman basacak beynin?
It's time to leave him for he's fed up with you.
FOTOĞRAFLARINIZA ÖYLE ZAVALLI Kİ!
He's only fed up with these pictures.
Kız ısırılmış.
The girl's been fed on.
Neden o hep aç, onlar hep toktu?
Why was he so hungry and they fed?
Etleri pişirdim, dilimledim, sandviç yaptım, kırıntılarını ayırdım, onlarla köpeği besledim...
So, I cooked the meat, sliced it up, made sandwiches, cut off the crust, fed those to the dog...
Sütle beslenmiş, yine de çok ince.
Milk-fed, yet so slim.
Bir ajanın kokusunu kilometrelerce öteden alabilirdi.
He could smell a fed from a mile away.
Polisteki arkadaşlara bilgileri verdim. Bir iki saat sonra adamın arabasını buldular.
Fed the specs to a couple buddies in the force, and a couple hours later, they found his car.
- Kötü hissetmekten bıktım artık.
- I'm just fed up feeling horrible!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]