Fedâkarlık traduction Anglais
10 traduction parallèle
Yaptığın fedâkarlıklar için sana hayranlık mı duymalıyım?
Should I admire you for your sacrifices?
Fedakârlık etmeyi bilmeyen, kimseden fedâkarlık göremez
It's the one who won't be taken, who cannot seem to give.
Ama senin mücadelen boyunca fedâkarlık yaptım ve sana destek oldum.
But I sacrificed and supported you while you struggled.
Ayrıca burada yaşayan halkımız büyük bir fedâkarlık gösterdi.
Also the people living here made a big sacrifice
Benim siyah kardeşlerim sevinçle fedâkarlık yaparlar,.. ... Birmingham'a özgürlüğüne kavuşunca bu ülke için oylama hakkım onun adına ölme zorunluluğumdan önce gelir.
My black brothers will gladly sacrifice for freedom overseas when there's freedom in Birmingham until my right to vote in this country precedes my obligation to die for it.
- Ne oluyor bu? - Bu ilişkideki kesenin ağzını karşılıklı fedâkarlık olana dek sıkıyorum.
I'm tightening the purse strings on this relationship... until there's a little bit of give-and-take.
Onları tanımıyorduk ama fedâkarlıklarının karşılığını burada sahip olduğumuz şeyin kıymetini bilerek ödeyeceğiz.
Now, we didn't know them, but we'll honor their sacrifice by not taking what we have here for granted.
Sevdiğin insanlar için fedâkarlık yapmak zorundasın, değil mi?
Yeah. Got to make sacrifices for the people we love, right?
Sana bu şansı verebilmek için hepimiz bazı fedâkarlıklar yaptık.
'We've all made sacrifices to give you this opportunity.'
Bizim için çok fazla fedâkarlık yaptı. O yüzden şu anda bizden ne istese yaptıkları yanında devede kulak kalıyor.
She made so many sacrifices for us, now anything she asks seem negligible in comparison.