English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ F ] / Felsefe

Felsefe traduction Anglais

985 traduction parallèle
Üniversitede, Felsefe bölümünde hocaydı.
He used to be Doctor of Philosophy at the university.
Bay James Davis, hukuk ve felsefe uzmanlığı, Phi Beta Kappa * üyeliği.
Mr. James Davis, doctor of law, doctor of philosophy, Phi Beta Kappa.
- Felsefe ha?
- A philosopher?
Bilim, edebiyat, klasik müzik... felsefe ve sanat gibi değildir.
Not like science, literature and classical music... and philosophy and art.
Felsefe uzmanı kayın biraderinin de dediği gibi : "Bazı soruların cevabını bilmek istemezsin"
Ordinarily when a girl's through she can get married... but I don't think you can even do that now everyone knows you so well.
Felsefe doktorası yapmış.
He's a doctor of philosophy.
Ve, şarkı söylemeyi seven ve... felsefe ile ilgilenen bir genç erkek olsaydı... Mary'i de gönderirdik.
And, if a young man should happen to be in the house, a young man who likes singing, of course, who can discuss philosophy, Mary could go.
Bu kadar felsefe yeter.
Enough of this philosophy.
Onlar şehirleri bombalar, gemileri batırır, işkence yaparak adam öldürür, bu yüzden sen de altın tabakta yemek yersin. Ne harika bir felsefe.
They bomb cities, sink ships, so you can eat off a gold plate.
Vay, felsefe yapan yasli bir altin avcisi
Oh, a philosophizing old sour-dough, eh?
Ondan duyabileceğin tek felsefe bu.
All the philosophy you'll get from him.
- Felsefe yapıyorsun.
- That's philosophy.
Çok asilce Doktor ama felsefe yapıyorsun.
It's very noble, Doc, but it's philosophy.
İyi felsefe.
That's fine philosophy.
astronomi, felsefe, ve botanik... coğrafya ve geometri ile de tanışıklığım vardır.
I have a nodding acquaintance with geography, geometry... astronomy, philosophy, and botany.
Bu felsefe kabul görmez.
Men will never accept such a philosophy.
Sigarasını, içkisini içip felsefe yapıyor.
It smokes, it drinks, it philosophizes.
Kudret ilaçları yerine felsefe satıyordum, neşe satıcısıydım.
Instead of selling a patent medicine, I was selling a philosophy, a sunshine salesman.
Al sana iki dakikada ev yapımı felsefe.
How's that for a bit of homespun philosophy?
Felsefe yapma.
Don't get philosophic.
Latince, Yunanca, felsefe modern diller ve teoloji.
Latin, Greek, philosophy, modern languages and theology.
İşini gayet iyi yaptığın anlaşılıyor, lütfen felsefe yaparak sakın işi berbat etme.
It looks like you're doing your job real good, so don't spoil it by some of your philosophizing.
"Bu akşam bir uluslararası felsefe, şiir, şarkı ve meditasyon gecemiz var."
"Having an evening of international philosophy, poetry, song and meditation tonight at my salon."
Hayır zannetmedim. sadece hissettim ki Philippe'i görmeyi keserse....... felsefe sınavına daha iyi çalışır.
I didn't. I simply feel it would be good if she stopped seeing Philippe and studied for her philosophy examination.
Felsefe bekleyebilir şimdilik.
Now surely philosophy can wait.
Teosofi, felsefe, psikoloji, ideoloji ve diğer lojilerin hiçbirini bilmiyorum.
I know nothing of theosophy, philosophy, psychology, ideology or any other ology.
Roma Üniversitesinde felsefe okudum.
I studied philosophy at the university of Rome.
en iyi okullarda felsefe öğrendim, dünyanın bu ucuna bir görev için geldim.
The best schools, a degree in philosophy, a job that took me to the ends of the earth.
Felsefe yaptı.
I phoned her
Majestelerine tarih, felsefe ve idealizm dersi ver.
Tutor to His Majesty in history, philosophy and ambition.
13 yılda iki felsefe kitabı yazdı.
Two philosophical books in 13 years.
Birinci sınıf bir felsefe dehası.
A philosophical genius of the first water.
" tuttuğum tek siyasi felsefe, dünya barışıdır.
The only political philosophy I recognize is world peace.
Bir felsefeciydim ve felsefe öğretmeniydim.
I was a philosopher and teacher of philosophy.
o bilimle ilgilidir - Simya'cının felsefe taşı.
It is to science what the philosopher's stone was to alchemy.
Tüm bu felsefe. Saçmalık.
All this philosophy, let's get rid of it.
Felsefe.
Philosophy.
İçinde din, felsefe ve bilinç var.
You also inherited a tradition of philosophy and conscience.
Üç ciltlik felsefe tezimi bu kalemle yazmıştım.
It's the pencil I wrote my thesis on philosophy with. In 3 volumes.
Kısa bir zaman önce, terzimi gördüm felsefe konuşmaktan hoşlanan kibar, kültürlü bir adamdı.
A little time ago, I saw my tailor a gentle, cultured man who liked to talk philosophy.
Felsefe sadece sorgulama sürecidir.
Philosophy is a process of enquiry only.
Bir felsefe öğretmenine göre fena bir yoldaş değilsin.
You're not a bad fellow for... a philosophy tutor.
- Çok üzgün ve felsefe delisi olmuştur.
You are becoming a lonely philosopher.
MD değil, felsefe Doktoru.
He is not an M.D. He's a doctor of philosophy.
Örneğin Henri "Kızıl Muhafız" larını satamadığı zaman ya da Véronique felsefe dersi veremediği zaman.
When Henri can't sell Red Guard for example, or when Veronique can't find work teaching.
Sizi Omar'la tanıştırayım. Nanterre felsefe çevresinden bir yoldaş.
This is Omar, a comrade in philosophy at Nanterre.
Felsefe'nin daha alacak çok yolu var.
Psychology has much to learn.
Heybetli maneviyatın, bitmeyen suretin Felsefe'nin imgeleri, bir kadının sevgisi, bir kuşun tapılası güzelliğine benzer.
Your moral grandeur, a reflection of infinity, is as immense as philosophy's reflections, like love of women, like the divine beauty of a bird.
Felsefe doktoramı hala bitiremedim.
I still haven't finished my PhD.
- Felsefe taşının sırrı.
The secret of the Philosopher's Stone.
Ben felsefe okuyorum.
I'm in the philosophy class.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]