Feminine traduction Anglais
1,002 traduction parallèle
Kadınca bir kibir işte.
Just feminine vanity.
Ondan sonra sahip olacağımız kadın nüfusunu düşünebiliyor musun?
Can you imagine the mixed feminine population we would have had then?
Ufacık bir kadın meselesinin arkadaşlığımızı bozması garip.
Curious to have a little bit of feminine fluff breaking up our friendship.
Tatlı ve kadınsı ol, ikisinin karşımı.
Be feminine and sweet, if you can blend the two.
konuştularını yaptıkları zaman genellikle birbirleriyle iyi geçinirler. Kadın psikolojisini sana öğretmeye çalışmaya kalkışmazdım,
They usually get along better1 when they do as they're told.I 1 wouldn't presume to teach you feminine psychology,
Hayatım! - Karen'ı tanırsın.
Oh, it's a bit of purely feminine merengue in an elegant dish.
Bay Lincoln'un kadınlara olan tutumunu onaylamamanıza çok sevindim.
I'm awfully glad you don't share Mr. Lincoln's aversion to feminine society.
Dişiliğimizin özü de bu zaten.
That's why we are so feminine.
Kullandığın kelimenin kadınlar için olanı nedir?
What's the feminine for your word?
Bayan sıcaklığından mı bahsediyorsun?
You mean, the feminine touch?
- Genç bayan... Siz ya görgü ve terbiyenin olmadığı, çok kaba taşralıların arasında yetiştirildiniz ya da sırf bir kadın olmanın sizi uygar düzenin kurallarına uymaktan muaf tutacağına inandığınız genel kadınsı saplantıdan muzdaripsiniz.
- Young woman... either you have been raised in some incredibly rustic community... where good manners are unknown... or you suffer from the common feminine delusion... that the mere fact ofbeing a woman... exempts you from the rules of civilized conduct.
Cazibeni kullan, seninki sadece kadınsı bir cazibe değil. Sende büyülü bir şey var.
Use your charms - not just your feminine charms, but that magical charm of yours.
Yani, vahşi dişiliğimle onun iplerini elimde tutmam kolay diyorsun.
You mean it pleases your disgusting feminine vanity to have him on a string.
Kadınsı kıyafetleri her zaman çok sevdim ama giymeye hiç cesaret edemedim.
I've always loved very feminine clothes, but never quite dared to wear them.
Kadınsı güzellik beni üzüyor.
Feminine beauty makes me sad.
Sadece kadınsı merak.
Just feminine curiosity.
Demek ihtiyar delikanlının kadın edebiyatına karşı zaafı oluştu.
So the old boy has developed a weakness for feminine literature, has he?
Kadın edebiyatı.
"Feminine literature."
Kadın edebiyatıyla ne kast ediyor?
What's he mean, "Feminine literature"?
Sayın Hakim, avukat bu sinsi ve... kadınsı imaları bırakabilir mi lütfen?
Would Your Honor instruct counsel... to refrain from these sly and feminine hints?
Sorumu geri alacağım, ancak... "kadınsı" sözcüğünün kayıtlardan çıkarılması şartıyla.
I'll withdraw the question, on condition... that the word "feminine" be stricken from the record.
.. çok genç, çok kadınsı ve çok çaresiz oluşu gerçeğine..
Well, to the fact that she's so young, so feminine and so helpless.
Azıcık kadınsı olmayı ne zaman öğrenecek?
When will she learn to be a little more feminine?
Bir gecelik yatak karşılığında kadınlık sezgilerim.
My feminine intuition for a bed for the night.
Bu kadın sezgileri meselesiyle dergi satabilirsiniz.
That feminine intuition stuff sells magazines.
Here's a little feminine advice
Here's a little feminine advice
'nedeni şu ki dişi kır sansarım yok.
'Cause I ain't got no Feminine polecat
Tahminim yanlış değilse bu kızı bana göndermek, senin kadınsı bir entrikan gibi geliyor.
Unless I miss my guess... sending that girl in to get me was a feminine intrigue of yours.
Kadın Hijyeni konusunda.
In Feminine Hygiene.
Kadınsı, aptalca bir şey!
Something foolish, feminine.
- Daha kadınsı oluyor.
- It's more feminine.
Kadınlarla ilişki kurmaktan mutlu olduğunu biliyorum.
I know very well you Iike feminine company.
Robby'nin çok hoş kadınsı dokunuşları olduğunu düşünmüştüm.
I thought Robby had managed some very charming feminine touches.
Biraz feminen bir güzellik lazım, tıpkı Lola gibi.
A bit of feminine beauty like Lola here.
Şu günlerde ihtiyacımız olan şey, kadın gibi kadınlar ve erkek gibi erkekler.
What we need today are really feminine women and masculine men.
Yanlış çünkü dansa kaldırılmayanlar kız olur.
Wrong, a wallflower is a girl. That's a feminine gender.
İşte karşınızda 91 cm'lik kadın.
Here she is. 36-and-a-half inches of feminine pulchritude.
Bakın, sözgelimi, şefkatin kadınsı olduğunu düşünürüz, ancak bir çok erkek de müşfik olabilir.
Now, for instance, we think of tenderness as feminine, yet many men are capable of tenderness.
İğne, iplik, düğme, kadınsı.
The needles, the thread, the buttons, feminine.
Senin üstünde deneyeceğim her türlü kadınsı cilveye sahiptim.
There were all sorts of feminine wiles I was gonna try out on you.
Kimi genç balıkçılar onu bir rakip, bir yer, hatta bir düşmanmış gibi görseler de yaşlı adam onun hep bir dişi olduğunu düşünmüştü. Büyük iyilikler yapmak ya da yapmamak onun elindeydi.
Some of the younger fishermen spoke of her as a contestant or a place or an enemy but the old man had always thought of her as feminine and as something that gave or withheld great favors.
İlk anda kadınsal tepki verip öfkelenecek, sonra ilgisiz kalacak... ardından hazımsızlık çekecek, daha sonra gözüne uyku girmeyecektir.
First she'll go through the typical feminine reaction of indignation... then indifference, then indigestion, then insomnia.
- Kadınlık içgüdüsü.
- My feminine intuition.
Kadınsı hileler uyguluyorsun üzerimde.
You are using what are known as feminine wiles on me.
Ama oğlanlar, bayanlarla arkadaşlığa hevesli değildiler.
What? But the boys weren't interested in feminine companionship.
Biz diğer işleri halletmek için gittiğimizde... kadınların yaptığı birkaç katkıyla... mağara bir yuva haline gelmişti.
The women added a few welcomed, feminine touches which turned the cave into a home while we went off to attend to the other work.
- Kadınsı. - Evet. Kadınsı.
- Feminine.
Ve bu çok kadınsı olmanın en kötü kısmı.
The worst part of being feminine.
Tipik kadınsı bir mantık.
That's typical feminine logic.
Kadınsı değil.
It's not feminine.
Aferin oğlum.
Mrs. Osgood, are you not invoking sympathy for your cause... on purely emotional and feminine grounds? Bright boy.