Fennel traduction Anglais
210 traduction parallèle
Tepesinde kızarmış ahtapot ve az kavrulmuş kiraz domatesi. Az yanmış rezeneyle de mükemmelce tamamlanmış.
Topped with, uh, grilled octopus and slow-roasted cherry tomatoes, perfectly finished with micro bronzed fennel.
Papaz Fennel mi?
The Reverend Fennel?
İçine yabani rezene katmışsınız.
You put wild fennel in it.
Zehir'e ek olarak, tüyünde sarımsak, safran ve rezene izleri bulunmuş.
In addition to the poison, there were traces of garlic, saffron, and fennel on the feather.
Bütün dünyada bouillabaisse hazırlanırken, sarımsak, safran ve rezenenin normal karışım sekli ; iki diş sarımsak bir tutam safrana katılır, hızlıca rezene ile çırpılır.
Well, sir, throughout the world, in the preparation of bouillabaisse, the usual proportion of garlic to buttered saffron and fennel is 2 cloves of garlic to a pinch of buttered saffron to a dash of fennel.
Artist, hipi, "fennel"!
Artist, hippy, fairy!
Sen bir'fennel'sin, karın çok güzeldi, ve sen onu öldürdün.
You're a fairy, she was beautiful, and you killed her.
Beyaz şarap, brendi ve rezene tohumlarıyla marine edildi.
It has marinaded in a mixture of white wine, brandy and seeds of fennel.
Mercanköşk, adaçayı, biberiye, rezene, savori.
Marjoram, sage, rosemary, fennel, savory.
Rezene de!
And fennel!
Şunlar rezene, bunlarda hasekiküpesi.
There's fennel for you, and columbines.
- Yav, he, he. Rezene, tamam mı?
It's fennel, all right?
- Şu taze rezeneye bakın. Müthiş kokuyor, değil mi?
This fresh fennel smells wonderful, doesn't it?
Tartar soslu alabalık ile patatesli gofret. Yanında, yabani mantar ile turp salatası.
Uh, salmon tartar in potato gaufrette... over wild mushrooms, and fennel salad.
Yolunu şaşırma unutma diyor.
There's fennel for you and columbines.
Peder Jimmy Fennel.
Father Jimmy Fennel.
Neredeyse rezeneden çelenk ve kağıt pantolonla dönmeni bekliyordum.
Half expected you to come back into town in a fennel wreath and paper pants.
Bumbaları gevşetin, yeterince şişmemiş. Kıyılmış ıstakoz soslu levrek ve rezene üstünde ızgara yapılmış deniz kestanesi ve anasonlu likör.
Sea bass stuffed with minced langoustine and sea urchins grilled over fennel and flanbe with aniseed liqueur
fırında domuz, Florence fennel porto şarabı da bekletilmiş salçalı tavuk.
Roast pork with gratin, Florence fennel and penne with a port giblet sauce.
- Şu rezene çorbası mı?
Is that fennel soup?
Kişniş otu ve rezene.
Coriander and fennel.
- Bir de rezene, ha?
- And fennel, huh?
- Tabi canım, ama rezeneliyse kalsın.
- Yes, hold the fennel.
- Rezene olmayacak, çinko da olmayacak.
- Hold the fennel, hold the zinc.
"A la Bucco." Kereviz soslu yavru bıldırcın dolması.
À la Bucco. Baby quail stuffed with fennel sausage.
Özel soslu ve mantarlı krep.
It's a gratin of Florence fennel and new potatoes.
- Rezene.
- It's fennel.
- Rezene mi?
- Fennel?
Biraz sarımsak ve rezeneyle kızartılmış yunus?
Pan-fried with a little garlic and fennel?
Rezene çayım var. Biraz takılırdık.
I got some fennel tea.
Rezene.
Fennel
Rezene mi bu?
That's fennel?
Rezenen iğrenç kokuyor.
Your fennel stinks
Ölümcül derecede nefis Yufkalı Tart yapıyorlar.
They make a fennel phyllo pie That is to die for.
Senin Yufkalı Tart Yeme Festivali'ni izleyeceğim.
No, I'll just watch your fennel phyllo feed fest.
Bay Thomas Fennel'dan, Tavistock Square.
From Mr. Thomas Fennel, Tavistock Square.
Bay Thomas Fennel her kim ise, bence genç bir adamın... bana çiçek göndermesinde... bir sorun yok.
Mmm-hmm. Well, whoever Mr. Thomas Fennel is, I think it's all right having a young man send me flowers at my time of life.
Oh, Bay Thomas Fennel, Tavistock Square.
Oh, Mr. Thomas Fennel, Tavistock Square.
Adı Tom Fennel.
Tom Fennel's his name.
O yaştaki birinin, genç bir adamla... gözler önünde olması... çok saçma.. Oh, Tom Fennel'i mi kastediyorsun?
Well, it's absurd that at her age, she should make herself so conspicuous with a young boy.
Tom Fennel çok iyi bir Amerikalı.
Tom Fennel is a very good type of American.
Kırmızı pancar ve rezene.
Beetroot and fennel.
Ve sizin için biraz rezene ve hasekiküpesi var.
And there's some fennel for you and columbine.
Teşekkür ederim. Bu rezeneli patates püresi.
It's fennel-potato puree, with a touch of chili to give it spice.
Merhaba, Bayan Fennel?
Hi, Mrs. Fennel?
- Bayan Fennel ile konuştun mu? - Evet, gidip konuştum.
- Did you ever get to talk to Mrs. Fennel?
Bayan Fennel'i bir daha asla rahatsız etmeyeceksin.
You're never to bother Mrs. Fennel again.
Ben Wallace Fennel.
Wallace Fennel.
Bu çörekotlarıyla sultanküpeleri size.
There's fennel for you, and columbines.
Tunnel-Fennel ve Funnel avukatlık bürosu olarak 2 Numaralı Çekici Kadın'ı temsil ediyoruz.
- From the office ofTunnel- - - Fennel- - - And Funnel.
Denver'ın güneyinde Littleton denen küçük bir yerdeyiz..
Denny Fennel Home Security Consultant