Fiends traduction Anglais
171 traduction parallèle
Canavarlar!
Fiends!
Vahşiler!
The fiends!
Lanet olsun bunu bana söyleyen dile. Kimseler inanmasın o hokkabaz cadılara.
Accursed be that tongue that tells me so, and be these juggling fiends no more believed,
İmza delileri.
Autograph fiends.
Şu iblislere bir ders verelim...
To give these fiends a lesson that...
Bunun üzerine bir sürü iğrenç iblis üşüştü başıma, kulağımın dibinde ulumaya başladılar. O kadar korkunç çığlıklar atıyorlardı ki haykırışlarından titreyerek uyandım. Uyandıktan sonra da uzun süre gördüğüm rüyanın etkisinden kurtulamadım, hâlâ cehennemde olmadığıma inanamadım.
With that, methought a legion of foul fiends environed me... and howled in mine ears such hideous cries... that with the very noise I trembling waked... and for a season after... could not believe but that I was in hell... such terrible impression made my dream.
Belki isteriktik veya hipnotize olduk ve General Hanley ile o polise yaptıklarını görmedik.
Suppose Major Huglin, my wife, myself were all hysterical or hypnotized that we never saw what the fiends did to General Hanley or the police officer.
Seks manyağı olmayasın.
Sure you're not one of those sex fiends?
O canavarların arasında bir dakika bile dayanamaz.
He won't last a minute amongst those fiends.
Rüzgar, onbin iblis gibi haykırıyor!
The wind screams like 10,000 fiends!
Alkolik ve uyuşturucu bağımlısı ünlülerin tedavi edildiği bir yer.
It's a place that's famous for treating famous alcoholics and dope fiends.
"vicdansız canavar" vb. şeklinde betimlemelerde bulunduğumuzu duymuşsunuzdur.
"cold-blooded," "fiends," "inhuman monsters" and the like?
İşte senin korkunç şeytanların!
There are your terrible fiends!
Bir de şimdi bak, seni nasıl insanların arasında buluyorum. Ayyaş serseriler, esrarkeşler, kumarbazlar.
Now, when I find you here in the middle of who knows what kind of people... drunken bums, dope fiends, gamblers...
The fiends!
The fiends!
Alçaklar!
The fiends!
Dostların çalsın diye hazırda bekleyecek para.
Money to be stolen by your fiends.
Ve sen ise bu iblislerle barıştan mı konuşuyorsun?
And you talk about making peace with these fiends?
Evet, Mao Tse-tung'un liderliği altındaki bu bağnaz şeytanlar Bayan Spume'yi sadece bir anlığına hazırlıksız yakalayıp onu mahvetmişlerdi. Tıpkı, özgür insanların demokrasiyi savunmalarını her zaman sallantıya düşürebilecekleri gibi.
Yes, these fanatical fiends... under the leadership of the so-called Mao Tse-tung... had caught Miss Spume off guard for one brief but fatal moment... and destroyed her... just as they are ready to go anytime free men anywhere... waver in their defense of democracy.
Sözlerle oynayan o ifritlere de inanmasın bir daha kimse.
And be these juggling fiends no more believed that palter with us.
Lanet şeytanlar.
Filthy fiends.
Bizi o iblislerden kurtardığınız için size çok minnettarız.
We're so grateful to you for rescuing us from those foul fiends.
Seks saldırganları var Partiye dönmeliyim.
Sex fiends are at it again. We got to get back to the party!
Bir nevi palyaço, dansçı, Marslı gibi gösterisinin bir parçasıyız!
We're his chorus, his hula girls, his fiends
Bu karanlık, kasvetli ve... tükenmiş halife için!
I warn this dismal, hollow, worn-out Sultan that we're neither marionettes nor fiends
Ahmakların, kötülerin, dostlarımın, sahtekârların ölümlerine.
The fools, the fiends, the friends, the fakers.
Uzaklaş benden, seni şeytan!
Get away from me, you fiends!
Sonra görüşürüz seks kumkumaları.
I'll see you sex fiends later.
- Sizi canavarlar!
- You fiends!
Ne kadar heyecan verici! Tabii. O gürültü, o duman, kalabalık, şarapçılar, seks tüccarları, politikacılar...
The noise, the smog, the crowds... the muggers, sex fiends, white slavers, politicians... it's a pistol.
Susun, sizi seks manyakları!
Shut up, you sex fiends!
Can pazarı yaşanıyor resmen burada. Kolombiyalı ve Jamaikalı çeteler bombaların, mermilerin havada uçuştuğu Los Angeles sokaklarını mezbahaya çevirdiler.
Smoke, fire, oppressive heat, as Colombian and Jamaican drug fiends again transform LA into a slaughterhouse.
Dışarı... dışarı seni talih denen fahişe... Ey tanrılar toplanın, gücünü elinden alın şunun... Sökün çivilerini, kırın çarkını tekerinin yuvarlayın dingilini cennetin bayırlarından cehennem zebanilerinin çukuruna kadar.
Out... out thou strumpet Fortune, all you gods, in general Synod take away her power, break all the spokes and fellies from her wheel, and bowl the round nave down the hill of Heaven, as low as to the fiends.
Hoş geldiniz, spor hayvanları.
THERE YOU ARE, SPORTS FIENDS.
- Bu adamlar zebani, Bay Kellogg.
- These men are fiends, Mr. Kellogg.
Psikopatlar... kötü ruhlar... caniler.
Psychopaths... fiends... mad-dog killers.
Bu sadece servetin zulmü ve ona böyle bir eş kazandıran Eliza'nın babasının açgözlülüğü.
It is only the fiends wealth and her fathers greed that have gained him such a wife.
Bu sırada, saldırganlar yapacaklarını yapmış olurlar bile.
Meanwhile, these fiends can do with her what they will.
- Sizi şeytanlar!
- Ha, you fiends!
Annem bütün hippilerin seks manyağı olduğunu söyler.
My mum says all hippies are sex fiends
Ey tanrılar, birleşin, alın elinden gücünü! Kırın çarkın tekerini! Atın dingilini yüce gök katlarından cehennem zebanilerinin çukuruna! "
All you gods, in general synod, take away her power break all the spokes and fellies from her wheel and bowl the round nave down the hill of heaven as low as to the fiends!
Masumlara işkence etmeyi ve arkadaşlarını ödüllendirmeyi seviyor.
He loves torturing innocents and rewarding fiends.
Biliyorum siz köylüler şehirden nefret edersiniz ama gelmek isteyeceğinizi düşündüğüm çok eğlenceli bir parti var bu gece.
Listen, I know how you'burb fiends hate the city, but there's a club shindig goin'down tonight I think you'd really get into.
Her türlü otoburun korkulu rüyası. "
Scourge of grasshoppers and dope fiends everywhere. "
Sikilmiş yavşak!
You fucking fiends!
Kan emici iblislerle dövüştük. Hepsi güzel zamanlardı.
We've fought some bloodsucking fiends, and that's all been a good time.
Halledilmesi gereken çok sayıda zebani, şeytan ve cadı var.
There's a veritable cornucopia of fiends and devils and ghouls to engage.
Canavarlardan herhangi bir iz var mı?
Any sign of those fiends?
Ne demek etmeliyiz?
- Or sex fiends.
Bu fanatik hırsızlar, Mao Tse-Tung denen kişi liderliğinde, Bayan Johnson'ı kısa ama ölümcül bir an için savunmasız yakaladılar ve onu ortadan kaldırdılar. Evet.
Yes, these fanatical fiends- -
Balıkların gözlerini, beynini, her şeyi emiyorlardı.
And those fiends, sucking out eyes, brains... everything!