English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ F ] / Flatline

Flatline traduction Anglais

136 traduction parallèle
- Düz çizgi.
- Flatline.
- Kalp çalismiyor.
- Flatline. - Let's go.
Sok verelim ve birakalim.
Let's shock the flatline, then let's quit.
Düz çizgi.
Flatline.
- Bizsiz çizgi ötesine geçmez, değil mi?
- Would he try to flatline without us?
İyi ki ben çizgi ötesine geçmedim.
Good thing I didn't flatline.
Gösterge ayarlandı.
Flatline set.
Tüm yaşamsal işaretler göstergede doğrulandı.
All vital signs confirmed at flatline.
Göstergeyi alıyoruz.
We've got flatline.
19 yaşında komada bir hasta.
A 1 9-year-old flatline EEG.
19 yaşında komada bir hasta.
A 19-year-old flatline EEG.
Willis hayata dönmeden önce ne kadar komada kaldı?
How long did Willis flatline before you revived him? Just over 13 minutes.
Kalp atışı 35'ten sıfıra indi.
- From bradycardic at 35 to flatline.
- Kalbi hala çalışmıyor.
- She's still flatline.
- Kalbi durmuş.
- Flatline.
- Kalbi durdu.
- He's flatline.
Monitör hareketsiz.
The monitor's flatline.
Kalbi durmuş.
Flatline.
- Kalbi hala atmıyor.
- Still flatline.
Düz çizgi.
We have flatline.
Kalbin durdu.
You went flatline.
Emrettiğiniz gibi, Bay Wynn, Herhangi bir nedenle size bir şey olacak olursa sistem devreye girecek ve HEAT-16 bombasını harekete geçirecek.
As per your orders, Director Wynn, if your vital signs flatline for any reason, the device will uplink and detonate the HEAT-16 bombs.
Kalp atışı yok.
Flatline.
Kalbi durdu.
Flatline.
Üçüncü odada kritik durum var.
I've got a flatline, room three.
- Düz çizgi.
- He's flatline.
1 8 yaşında bir çocuk, kalbi atmıyor!
I got an 18-year-old, flatline!
- Kalp durması.
- Flatline.
Burada bir Flat Line ( kalp durması ) var.
We got a flatline here.
- Kalbi durdu.
- Flatline.
- FIatIine!
- Flatline!
Hâlâ düz çizgi.
Still flatline.
- Hala düz çizgide.
- Still flatline.
Değerler düşüyor!
- V-fib! Flatline!
- Düz çizgiyse şok uygulayamazsın.
- You can't shock a flatline.
Nabız yok.
Flatline.
Yine kalbin duracaktı.
You were going to flatline again.
Hala düz çizgi.
Still flatline.
Hastane yolunda kalbi durmayanlar?
The ones that don't flatline before the hospital?
Kalp masajı yapılan adamda ritim gitti.
The CPR guy's flatline.
Elektromanyetik alan, ince çizgi.
EM field, flatline.
Alnında büyük bir şiş oluşmuş ve daha sonrada ölmüş.
He suffered significant swelling of the frontal lobe, then flatline.
Düz çizgi.
He's flatline.
Hayır, hayır, hayır. Kalbi durmadı.
No, no, no, he's not flatline.
- Öldü!
- She's flatline!
Bu hep olur.
- [Flatline Tone ] - [ Gasps] - Oh, it always does that.
Hâlâ düz çizgi.
- Still flatline.
- Düz çizgi.
- We have flatline
Monitörden gözümü çekmedim.
YOU WENT FLATLINE.
Phlox!
[flatline beeps on monitor] Phlox!
Birkaç defa, düz çizgi.
- Several times, total flatline.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]