Francisco traduction Anglais
4,222 traduction parallèle
Sonra da Kay'in Lolita'yı eğittirmesi gerekince Reggie onu Francisco'ya yönlendirmiş ve köpeğe de kamera takmış.
And then when Kay needed Lolita trained, Reggie steered her towards Francisco and then wired the dog collar.
Ama Francisco'ya yakalanınca, Reggie paniklemiş.
But Francisco caught on, and Reggie panicked.
İki gece önce de San Francisco'da bir oteldeki şu yemekten sonra Wyck ve o ciddi bir kavga ettiler.
And, um, two nights ago, after this dinner at a hotel in San Francisco Wyck and him were, like, hugely arguing.
Hey, tatlım, San Francisco Weekly muhtemelen Crosby ve benimle ilgili kayıt stüdyosunun düzenlenmesi hakkında bir hikaye yayınlayacak.
Hey, honey, the San Francisco Weekly is probably going to run a story on Crosby and me fixing up the recording studio.
Bu, yani, ben işadamıyım tamam mı, ben perde arkasındaki adamım, San Francisco Weekly okuyucularının t bölgemin parlayıp parlamadığını neden önemseyeceğini anlamıyorum.
It's just, you know, I'm a businessman, right, I'm the behind-the-scenes guy, I don't understand why the readers of the San Francisco Weekly are going to care whether or not I have a shiny "T" zone.
Oh, Tanrım, gözün korkmasın ama, şu an yeni yayınlanmış San Francisco Weekly'nin kapağındaki adamla çalışıyorsun.
Oh, my gosh, don't be intimidated, but you are now working with the guy who just booked the cover of the San Francisco Weekly.
San Francisco Weekly'nin kapağı bu.
It's the cover of the San Francisco Weekly.
San Francisco Weekly'nin kapağına Luncheonette'i koyduk.
We got the luncheonette on the cover of the San Francisco Weekly.
Az önce kurbanın kimliğinin San Francisco'nun yerel halkından olan Natalie Gibecki olduğunu rapor aldık bununla birlikte polis şimdilik ölüm nedenini gizli tutmakta.
We've just received a report that the victim has been identified by the San Francisco locals as Natalie Gibecki, although police are keeping the nature of her death under wraps for the moment.
San Francisco Emniyeti'yle konuşuyor.
She's with SFPD.
"Real San Fransisco" daki Pedro'dan beri topla bu kadar kötü oynayan birisini görmemiştim.
I haven't seen someone handle the puck that bad since Pedro on the Real San Francisco.
Ben biraz daha San Francisco tadında bir şeyler istiyorum.
I'll do it gratis. I'm going more for a San Francisco feel.
Kasvetli evinin tadını çıkar, San Francisco berbat.
Enjoy your gloomy house. San Francisco sucks.
Tamam o zaman Detroit'le San Francisco'yu alacağım.
Okay. Well, I'll take Detroit and San Francisco.
- Evan hafta sonu San Francisco'ya gitmeyi teklif etti. Yani San Francisco'ya gidiyoruz.
Well, Evan offered to take us to San Francisco next weekend, so we're gonna go to San Francisco.
Anladım. - San Francisco çok rekabetçi.
San Francisco looks pretty competitive.
Bu San Francisco'da, değil mi?
That's in San Fran, isn't it?
Hayatım boyunca San Francisco'da yaşadım ve evden hiç şemsiyemi unutarak çıkmamıştım.
How is it that I've lived in San Francisco my entire life and never left home with an umbrella?
San Francisco Polisi. O iki adamın nereye gittiğini söyleyebilir misin?
S.F.P.D. Those two men, can you tell me where they're headed?
Mesele : San Francisco'da bir iş anlaşmanız olmasıdır.
The case... you have an engagement in San Francisco.
San Francisco'nun başarılı polislerini tebrik ederim.
Felicitations to the good men and women of the San Francisco police department.
60'larda San Francisco Polisi, onları çalıştığı Presidio'dan çaldığını düşünmüş.
SFPD back in'60 thought he stole'em from the Presidio while he was there.
San Francisco'daki herhangi bir ilkokul ya da çocuk parkı olabilir.
Could be any elementary school or park in San Francisco.
Bilmiyorum ama eminim başarılı San Francisco polisleri bilir.
I don't know, but I'm sure the good men of the San Francisco Police Department will.
Hacker grubu Anonymous bu öğleden sonra, San Frasisco temyiz mahkemesinin Web sitesini çökerttiğini iddia ediyor.
The computer hacker group Anonymous, is claiming tonight, that it took down the website of the federal appeals court in San Francisco this afternoon.
San Francisco'dan gelen lezzet.
The-San-Francisco-Treat - Now-In-The-New...
- Francisco ile konuştun mu?
Have you talked to Seu Francisco?
- Babanız Francisco ile mi?
Francisco, your father?
Bay Fransisco'yu görmeye gelmiştik.
We came to see Seu Francisco.
Clodoaldo, bu Francisco değil mi?
Clodoaldo, isn't that Seu Francisco?
Seu Francisco şu an zamanım var.
Seu Francisco, I have some time now.
Seu Clodoaldo, ben Francisco Oliveira.
Seu Clodoaldo, this is Francisco Oliveira.
Biliyorum Francisco.
I know, Seu Francisco.
- Kardeşim, Francisco.
- My brother, Seu Francisco.
Seu Francisco, kardeşim ve ben perşembe günü Reginaldo'yu gördük.
Seu Francisco, my brother and I... We saw Reginaldo on Thursday.
Seu Francisco, 27 Nisan 1984.
Seu Francisco, April 27th, 1984.
Birkaç düzine araç San Francisco'da çalınan araçların modelini tutuyor.
Couple dozen hits from cars matching makes and models stolen around San Francisco.
Çoktan San Francisco'ya doğru yola çıktığı için polis onu bulamamış.
The reason police protection couldn't find her was she was already on her way here to San Francisco.
İki kurbanın kredi kartından da geçen Cuma akşamki San Francisco Filarmoni konseri için bilet alınmış.
Uh, both victims had credit card transactions last Friday night at the San Francisco philharmonic.
Eskiden San Francisco'da oturduğunuz yerin polis merkezini aradım.
So I called the police department in your old hometown, San Francisco.
San Francisco polisi eşini öfkeyle öldürdüğünü düşünüyor. Bence aynı şekilde dadıyı da öldürdün.
Well, Frisco PD thinks you murdered your wife in a rage, and I think you did the same thing to the nanny.
Size de San Francisco polisine söylediğimin aynını söyleyeceğim.
I'm going to tell you the same thing I told the cops in San Francisco.
San Francisco'daki hastaneyle bunu doğruladık.
See, we, uh, confirmed that with the hospital in San Francisco.
Artık San Francisco'da olmadığını biliyorsun.
You do know that you're not in San Francisco now.
Çünkü San Francisco'daki polisler gibi yanlış sonuçlara varacağınızı biliyordum.
Because I knew you'd jump to the wrong conclusions, just like the cops in San Francisco did.
San Francisco polisiyle görüştük. T.C.'nin aleyhindeki suçlamalar düşürüldükten sonra onun aleyhine ölüme sebebiyet verme davası açmışsınız.
See, we called the San Francisco police department, and they told us that after they dropped charges against T.C., you actually brought a wrongful death suit against him.
"San Francisco... İnanılmaz."
San Francisco - amazing.
Francisco hâlledebilir.
Oh, Francisco can handle it.
Francisco'ya yardım eder.
He can help Francisco.
Bir sürü yerden taşınmış, San Francisco, Tucson, Las Vegas.
San Francisco, Tucson, Las Vegas.
Francisco, çeteyle alakalı olduğunu düşünüyordu.
Francisco thinks it was gang-related.