From traduction Anglais
646,198 traduction parallèle
Ama ben sandığın kişi değilim ve benden istediğin şeye sahip değilim.
But I am not who you think I am. And I don't know what it is you need from me.
Pekâlâ, işverenlerimden onay almak zorundayım.
I have to get the okay from my employers.
Yine mi Tom'dan borç para alıyorsun?
Are you borrowing money from Tom again?
Hayward'dan bir haber alırsam sizi aramalı mıyım?
So should I just give you a call if I hear from Hayward?
Senin ağzından gerçeğe ihtiyacım var.
I'm just gonna need the truth from you here.
Birkaç günlüğüne senin saf dışı kalmandan faydalanabilecek birisi yok mu?
I mean, somebody that might benefit from you being sidelined for a few days?
Gerçekten bunu benim bakış açımdan görebilmeni isterdim.
I really wish you could see this from my point of view.
Bugün senden yana bana uygulanan şiddet miktarını bir durup düşündün mü?
If you stopped to consider the amount of abuse that I've taken from you today...
Ne diye benden saklanıyorsun ki?
What are you hiding from me for?
Burada konu sadece sen ve onlar, dış dünyayla bağlantıları kesilip zamanın durduğu o küçük evrene ulaştıklarında ve manevi olarak içe çekilmeye zorlandıklarında kendilerini çok daha iyi tanıyorlar.
It's just... you and them cut off from the outside world, and they get to that that microcosm, where time ceases to exist.
Ve ben on seferin dokuzunda bu deneyimden daha tatmin olmuş bir insan olarak çıkıyorlar diyebilirim.
And they're forced to retreat inward and really get to know themselves better, and I'd say nine and a half times out of ten, they emerge from that experience a more fulfilled human.
Benim hesabımdan seninkine kalan 2500 doları havale ediyorlar.
They're in the process of transferring the other 2500 from my account over to yours.
Lindsey getirdi, Tanık Koruma'da olan.
It was Lindsey, from Witness Protection.
10 yıl önce Chula Vista'daki vakadaki mi?
From that case in Chula Vista 10 years ago?
"İnsanları ayırt eden yaşam ve ölümlerinin detaylarıdır."
"It is only the details of how he lived and how he died that distinguish one man from another."
Bu sabah revirden salınmışlar.
They were just released from the infirmary this morning.
Bir lisenin bir blok aşağısına bırakılmış.
It's parked down the block from a high school.
Reid'in az ilerisinde 26 numarada oturuyor.
She lives in unit 26 down the hall from Reid.
Altı aylık kirayı peşin ödemiş ve o zamandan beri ses yok.
She paid 6 months of her rent up front in cash, and there's been not a peep from her since.
- 20 dakikaya Reid'in evindeyim.
I'm 20 minutes from Reid's apartment.
Lindsey babasından almış olmalı.
Lindsey must have taken it from her father.
Önemli olan haklı olman, en baştan beri sana inanmalıydım ama inanmadım.
What's important is you were right, and I should have believed you from the start and I didn't.
Ama elimizde sadece teori var ve idare bizi desteklemiyor.
But all we have is a theory and no support from the brass.
Tanık Koruma'dan Lindsey'nin parmak izlerini aldın mı?
Hey, were you able to get Lindsey's print files from WITSEC?
Garcia, Tanık Koruma'dan Lindsey'nin parmak izini alabildin mi?
Garcia, any luck finding Lindsey's prints from her WITSEC file?
Olay yerindeki parmak izlerini Lindsey'nin Tanık Koruma'daki izleriyle karşılaştırınca onun yaptığı anlaşılıyor.
If you compare the partial prints found at the scene to Lindsey's from her WITSEC file, it proves she did this.
Bunu FCI Milan'dayken yapman etkileyici olur.
That would be impressive, seeing you do that from FCI Milan.
Ve Lindsey iki yerden çalışıyor.
And that Lindsey's been operating from two locations...
En iyi ihtimalle sanrıları oluyor.
At best, they suffer from delusions.
Beklemediği bir şey yaparak da Cat'i hataya zorlayabiliriz.
And we'd be more likely to force a mistake if we throw Cat off from her plan.
Diana'yı kaybedersek Reid'i de sonsuza dek kaybederiz.
If we lose Diana, we lose Reid from this team forever.
Kötü Kraliçe herkesi Büyülü Ormandan buraya yolladı.
The Evil Queen sent everyone from the Enchanted Forest here.
Kara Peri hatırlamanı böyle önlüyor olabilir.
It might be how the Black Fairy is keeping you from remembering.
Bu kitap belâdan başka şey getirmiyor.
Nothing but trouble seems to come from this book.
Seni kendi düğününden alıp onlarınkine bıraktı.
She took you from your wedding to theirs.
Gelecek de... Çünkü, Swan Hanım siz o kitabı yok etmeye hazır olana ve bu fantazi aleminden çıkana dek burada kilitli kalacaksınız.
And it will... because, Miss Swan... until you're ready to destroy the book and make a clean break from this fantasy world, you'll remain locked up.
Neden kaçtığımızı çok merak ediyorsanız bir göz atın.
If you want to know what we were running from... take a gander.
Şimdi Arendelle'den birini gördüm.
I saw someone from Arendelle just now.
Kara Peri bunu ta Storybrooke'tan yapıyor.
The Black Fairy's doing this all the way from Storybrooke.
Birisi çaldı kesin!
Somebody's stolen from me!
Artık zenginden çalıyor, fakire veriyoruz.
We now steal from the rich and give to the poor.
Elinden her şeyini almış bile olsam - ki aldım - hâlâ ufak bir inanç kırıntısı yaşamak için direniyor.
Even if you take everything away from her, which I have, there's still that one last pesky speck of belief that just refuses to die out.
- Uzak dur benden.
- Stay away from me.
Onun ta orada olup, bizim burada durmamız dışında.
Apart from the fact that that's way up there, and we're way down here. Come on.
Daha önce direklerde sallanmadım mı sanıyorsun?
You don't think I've swung from masts before?
Bak, bunu güvenlik kamerasından aldım.
Look, I pulled this from the security camera.
Buradaki her şeyden sihri emiyor.
It's sapping the magic from everything here.
Biraz "kendi" yardımınla.
With a little help from, well, yourself.
Emma'nın inancını kaybetmemesi için elimden geleni yaptım ama pek faydası olmadı.
I tried my best to keep Emma from losing belief, but it wasn't good enough.
İşe gitmek üzereydim ki yazdığın şu kadın aklıma geldi. Ailesi olan bir kahraman, hiçbir savaştan kaçmayan bir Kurtarıcı.
I was about to take another job and... and then I thought about this woman you wrote about who was a hero with a family and a Savior who never ran from a battle and...
Bunca zaman onlardan ses çıkmadı öyle mi?
Jack was too important a witness to cut loose. And no one's heard from either of them till now?