English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ G ] / Ganimet

Ganimet traduction Anglais

550 traduction parallèle
Bu fetih ve ganimet için yapılan sıradan bir savaş değildir.
This is not an ordinary war for treasure or conquest.
Ganimet!
Spoils!
Bu gece ganimet sağlam peder.
Quite a haul tonight, father.
İngiliz olmayanlarınız içinse Kaptan Blood ile birlikte savaşmanın doyumuna varacaksınız ve Fransız gemilerini yağmalayıp ganimet elde edeceksiniz!
Those of you who are not English... will have to be content with fighting for Capt. Blood... and the loot you'll find on the French ships.
Bugün yapacagimiz, bütün haydutlara burada kolayca ganimet elde edilemeyecegini göstermek olacak.
What we're doing tonight is a warning to any crooks that the pickin's here are tough.
Ganimet nasıl halledilecek?
How's this take to be handled?
Ganimet ne kadar?
What was the take?
Hepsi bitmeden önce ganimet payını alsan iyi olur.
Better get your share of the loot before it's all gone.
Kraldan iyi bir ganimet getirecekler.
They'll fetch a good bounty from the King.
Ganimet!
The loot!
Büyük bir ganimet buldum!
A big haul!
Ganimet lazım bize.
We need loot.
Mao Tsu'nun adamları onları temizlediler. - Ya ganimet?
Mao Tsu's men wiped them out.
Çalacak ne var ki? Götürmeye değmeyecek ucuz ganimet, yanmış bir misyon ve... ortada kalmış pek çok hasta.
Cheap loot not worth carting away, a burnt mission and a lot of ill will.
Zafer sizin ganimet sizin.
Yours the victory, yours... the spoils.
Ne kadar ganimet var, Camoka?
What say you of my prize, Jamuga?
Ganimet bize 85 fıçı yağ sağladı, efendim.
The prize furnished 85 barrels of oil, sir.
Biraz daha ganimet.
More loot.
"Hartmann parasının çoğunu savaş istikraz tahvillerine yatırmıştı." "Ganimet, suçluların beklediğinden daha azdı."
"As Hartmann had invested nearly all his money in war bonds the loot was less than the criminals expected."
Şimdi beyler, düşmandan ele geçirdiğimiz en son ganimet karşınızda.
Now, gentlemen, I give you our latest acquisition from the enemy.
Kıyı sularında sefer eden ganimet yüklü gemiler var.
There are rich prizes plying in the coastal waters.
Düşmandan ganimet desek mi?
Shall we call it loot from the enemy?
Al sana ganimet.
Grab the trophy.
Buraya her gelişimde kendimi ganimet delisi gibi hissediyorum.
Every time I come here, I feel like a prize fool.
Marcel, her yer ganimet dolu.
There's loot all over the place, Marcel.
Heyecanlı bir sefer ve bol ganimet için çok umutluyuz.
We have every hope of an exciting cruise and rich prizes.
Onu ganimet olarak alalım!
We'll take her as a prize!
Ama çok daha büyük bir ganimet var.
But there's a much bigger prize.
Ganimet gemilerle geldi ve amiralin yanında kaldı.
He came with the prize-ships, and stayed with the admiral.
Pek ganimet sayılmaz ama yine de cüzdanlarını alın.
Looks like slim pickings, but lift their wallets anyway.
Hem ganimet daha çok hemde haremdeki kızların kokusu çok hoş.
The plunder is richer and I like the smell of harem girls.
- Ganimet nerede?
Where's the loot?
- Bu ganimet çektiğimiz bütün sıkıntılara değdi
This Ioot will pay us back for all the trouble we went through.
Siz papazlar fetih günlerimizde, ganimet toplamada, gayet güzel savaştınız ama.
Your priests fought well enough in the days of a conquest when there was booty to be had.
Elde kılıç, semerde ganimet, "Sakson pisliklere ölüm, bu tanrının isteği," "Bu tanrının isteği!"
Swords in fist, rumps in the saddle, death to Saxon scum - it's God's will, it's God's will.
Compton'ın suç ortağı da onu ganimet için öldürdü.
Compton's accomplice murdered him to procure the loot. Two murderers.
Ganimet! Şuna bak.
What do you call it?
Ganimet galibindir.
To the victors belong the spoils.
- Reichsmarschall için ganimet.
- Loot for the Reichsmarschall.
Öyleyse, bayan..... o oturduğunuz yere ufak bir ganimet sıkışmış heralde.
Now then, miss, I believe you tucked some treasure away in a sweet little spot.
Herhalde eve çok ganimet yollamıştır.
I bet he sent home a lot of loot?
Ama ganimet burada.
But we've got the loot here.
İki ganimet getirdim!
Here are two trophies.
Paralı askerler, şiddet ve ganimet düşkünü serseriler.
Mercenaries, starving for loot and violence, scavengers.
- Başka ganimet çıktı herhâlde.
- Some other loot, I guess. It's just as well.
Ama seninle bahse girerim o ganimet hala bu bölge civarında saklı.
But I bet you the booty is still hidden around these parts.
- Dışarıda çok ganimet var - Emeklilikte zengin olabiliriz...
- ♪ Collections undetectable - ♪ We might retire respectable
"Ganimet kazananındır."
"To the victor belong the spoils."
Birader Wan ve birader Qin sayesinde büyük ganimet kaptık!
The merit should go to brother Wan and brother Qin
KAHRAMAN BİRLİKLERİMİZ PEK ÇOK GANİMET VE ESİR ALARAK DÜŞMANIN İLERİ HATTINI TUTUYOR.
OUR VALIANT TROOPS HELD THE FRONT LINE OF THE ENEMY, HAVING SEIZED RICH BOOTY AND PRISONERS.
Ganimet getirdin mi?
Hast brought home any spoils of war?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]