English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ G ] / Gelebilir misiniz

Gelebilir misiniz traduction Anglais

590 traduction parallèle
Komiser, sadede gelebilir misiniz?
Lieutenant, could you get to the point?
Bay Zanfield, sahne arkasına gelebilir misiniz lütfen.
Mr. Zanfield, would you come backstage a moment? It's very important.
Bu akşam tekrar gelebilir misiniz?
Could you come back later?
Kısa bir süre için içeri gelebilir misiniz efendim?
Would you mind stepping inside for just one moment, sir?
- Lütfen onunla beraber yukarı gelebilir misiniz?
- Come up here with him, please.
Hemen gelebilir misiniz?
Could you come over right away?
Rica etsem buraya gelebilir misiniz?
Would you please come over here?
Ofise kadar gelebilir misiniz?
Will you follow me to the office?
Bay Kralik ofisime gelebilir misiniz? Sizinle konuşmak istiyorum.
Mr. Kralik will you come to my office.
Bayan Fitzpatrick, biraz daha öne gelebilir misiniz?
Would you mind stepping forward a little bit, Mrs. Fitzpatrick?
Bir dakikalığına gelebilir misiniz?
Come here a moment, will you?
Ama benimle laboratuarıma kadar gelebilir misiniz?
But could you step over my laboratory with me?
Yarın galeriye gelebilir misiniz?
Could you come to the galleries tomorrow?
Gereken her şey var bizde. Gelebilir misiniz?
We've got bandages and everything.
- Bir dakika buraya gelebilir misiniz?
- Will you come over here? - What is it?
Bay Bauer, bir dakika buraya gelebilir misiniz?
Mr. Bauer, will you come in here a moment?
Teğmen O'Rourke, ahıra kadar gelebilir misiniz efendim?
Would Lieutenant O'Rourke please step over to the stable, sir.
Derhâl daire 514'e gelebilir misiniz?
Could you come up to 514 right away?
Müfettiş Smythe sizi görmek istiyor, gelebilir misiniz?
Inspector Smythe would like to see you, if you please.
- Buraya gelebilir misiniz lütfen?
Would you come here, please?
İşiniz bitince gelebilir misiniz?
Can you come when you're ready?
Buraya derhâl gelebilir misiniz acaba?
May I suggest you join me here at once, sir?
Hepiniz gelebilir misiniz, lütfen?
Will you all come in, please?
Şu tarafa gelebilir misiniz?
If you'd just step this way.
Bay Brooks, gelebilir misiniz?
Mr. Brooks, can you come in?
Bay Grimes, buraya gelebilir misiniz?
Mr. grimes, could you come down this way, please?
Buraya gelebilir misiniz lütfen.
If you'll come over here, please.
- Doktor, biraz gelebilir misiniz?
- Doctor, can I have you?
Doktor, çok acil gelebilir misiniz?
Doctor, could you get over here quick?
Yarınki randevuya bir saat önce gelebilir misiniz diyecektim?
Can you come one hour earlier tomorrow?
Aşağıya gelebilir misiniz?
Do you mind coming below?
- Hemen gelebilir misiniz, efendim?
- Better come up to the yeoman's office, sir.
Gelebilir misiniz? Bir işi halletmemiz gerekiyor!
It is necessary to do something!
Hemen buraya gelebilir misiniz lütfen?
APARTMENT 1 21 4. COULD YOU COME OVER HERE RIGHT AWAY, PLEASE?
- Gelebilir misiniz, Bayan Fremont?
- Would you care to come with me?
Buraya gelebilir misiniz?
Could you drop in?
Yarın hepiniz TVK ofisine gelebilir misiniz?
Can all of you come down to the TVA office tomorrow?
Hemen gelebilir misiniz?
Can you come at once?
- Konferans salonuna gelebilir misiniz?
Would you please go into the conference room?
- Bizimle gelebilir misiniz?
Would you mind coming with us?
Madam yukarı gelebilir misiniz?
Madame, can you come upstairs?
Yarın, dükkanıma gelebilir misiniz? * * *
Could you come tomorrow to my shop,
Yarın akşam yemeğine gelebilir misiniz?
Will you come to dinner tomorrow?
Öğleden sonra bize gelebilir misiniz?
Could you come thisafternoon?
Hemen gelebilir misiniz?
could you come right away?
- Yarın gelebilir misiniz?
- Can you come tomorrow?
- Yarım saat sonra, gelebilir misiniz?
- Could you come back in half an hour?
Köprüye kadar gelebilir misiniz?
Dr. McCoy, would you mind coming up to the Bridge?
SOS 9999 44 Ave Edouard Vaillant'a gelebilir misiniz?
SOS 9999 Could you come to 44 Ave Edouard Vaillant?
Oldukça alışılmadık gelebilir ama bana Nana için birkaç frank borç verebilir misiniz? Satacağından eminim.
It's quite unusual but could you advance me a few franc on Nana?
- Gelecek misiniz? - Biraz temiz hava bana iyi gelebilir.
Will you come?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]