Gelmeyecek traduction Anglais
4,978 traduction parallèle
Ama aynı durum benim başıma gelmeyecek.
Well, that's not going to happen with me.
Sonrasında, senin aklına gelmeyecek fiyatlara malını satarken adamlarınla birlikte Nassau'da keyfinize bakabiliyorsunuz.
And while we're off selling it at rates you couldn't hope to match, you and your men get to enjoy the many pleasantries Nassau has to offer.
Eğer bana yardım etmezsen... Burayı burası yapan ne varsa gidecek ve geri gelmeyecek.
If you don't help me... everything that's special about it might stop... and it may never come back.
Jean-Marc gelmeyecek demiştik!
We said Jean-Marc wouldn't be here!
Gelmeyecek.
She won't.
Binbaşı Sholto, kimse sizi öldürmeye gelmeyecek.
Major Sholto, no-one's coming to kill you.
Merak etmeyin, prensesin kılına zarar gelmeyecek.
Don't worry. No harm will come to the princess.
- Eee, gelmeyecek misin?
So, you gonna come in?
Darryl Crowe Jr. gelmeyecek bence.
Well, I think this Darryl Crowe Jr.'s a no-show.
Baban geri gelmeyecek ve sana zarar gelebilir, veya daha beteri.
It's not gonna bring your dad back, and it could get you hurt, or worse.
Hiç sonu gelmeyecek gibiydi ama yine de aramaya devam edip durdular.
It was like endless and they just keep doin'it over and over again. Finally this guy gives up.
O'bir gün'asla gelmeyecek diye düşünme.
Don't you think that your "one day" means never?
O bir gün asla gelmeyecek diye düşünme.
Don't you think that your one day "means never?"
Şuan bir daha geri gelmeyecek.
This moment will never come again.
Anladığım kadarıyla sakin bir şekilde bizimle gelmeyecek.
As far as I know, he isn't going to come with us quietly.
Shuu, bugün eve gelmeyecek.
Shuu maybe will not come back home today.
Hayatta olduğun kimsenin aklına gelmeyecek.
No one will remember you were alive.
Gelmeyecek.
He's not coming.
Yarın kimse ev bakmaya gelmeyecek.
Nobody is going to be house hunting tomorrow.
Geri gelmeyecek.
He's not coming back.
- Gelmeyecek misin? - Sakıncası yoksa tabii.
- You aren't coming in?
Loxley bizimle gelmeyecek.
Loxley will not be coming with us.
- Anne, Sebastian eve gelmeyecek.
Sebastian is not coming home.
Elinden hiçbir şey gelmeyecek.
And there'll be nothing you can do.
Maksadın sana teslim olmamsa o gün asla gelmeyecek.
If your goal is to have me surrender to you, that day will never come.
Gelmeyecek.
Not appear.
- Gelmeyecek.
He ain't coming.
Gelmeyecek.
He ain't coming.
- O öldü ve bir daha gelmeyecek!
She's dead and she's not coming back!
- Deren'le ben sabahlayacaktık. - Biliyorum. Anneniz küçükken, o uyuyuncaya kadar gelmeyecek olan Noel Baba'yı sabaha kadar beklerdi.
When your mom was a little girl, she used to stay up all night long to see Santa, until she realized he simply won't come until you fall asleep.
Kulağa çılgınca geldiğini biliyorum ama bir noktada gelmeyecek, bu kesin.
It sounds crazy, I know, but at some point I'm low, and that's a fact.
Sen bizimle gelmeyecek misin?
Don't you come with us?
- Korkarız ki müvekkilimin kocası gelmeyecek.
We fear that my client's husband won't come.
- Gelmeyecek.
He won't come.
Babam eve gelmeyecek.
Dad is not coming home.
- Gelmeyecek.
You don't.
The Funky Bunch gelmeyecek tabi.
! I was trying to find the right moment to tell you.
Yerel yetkililere karşı gelerek akla gelmeyecek bir şey yaptılar.
Defying the local authorities, they did the unthinkable.
Yemin ederim ona zarar gelmeyecek.
I swore no harm would come to him. Now go.
Kimse senin için gelmeyecek.
No one's going to come to you.
Bunu onlara akıllarına gelmeyecek şekilde ödeteceğim.
I'll make them pay in ways they never imagined.
Ve inan bana, o gecenin sonunda,... balkon meselesi kimsenin aklına bile gelmeyecek.
And I'm telling you, by the end of that night, no one's gonna be talking about a balcony.
- Bir daha hiç gelmeyecek.
She's never coming back.
- Hayır gelmeyecek.
- No, she's not!
Başlarına hiçbir şey gelmeyecek.
Nothing will happen to them.
- Rachel geri gelmeyecek.
- Rachel's not coming back.
Birbirimize karşı anlayışlı olduğumuz sürece kimse de gelmeyecek.
Long as we have an understanding, - nobody ever will.
"Yarını unut, kaybedilen zaman geri gelmeyecek!"
"Forget about tomorrow. Time will never come back if it is lost!"
Tamamını verdim. Başka gelmeyecek.
There won't be no more.
Söyledim sana, gelmeyecek.
I told you...
- Sen gelmeyecek misin?
You're not coming?
gelmeyecek misin 17
gelmeyecekler 18
gelmedi 96
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmez 23
gelme 75
gelmek istemiyorum 21
gelmek ister misiniz 20
gelmeyecekler 18
gelmedi 96
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmez 23
gelme 75
gelmek istemiyorum 21
gelmek ister misiniz 20