English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ G ] / Godmother

Godmother traduction Anglais

552 traduction parallèle
Öyle bir şekilde kıvrılmıştı ki iyilik perisi adeta bu ilanı gözüme sokmak ister gibiydi.
It was folded in such a way that a fairy godmother... seemed to have handed me Mr. Personaz'offer.
En sonunda, iyilik perimin canavar Madam Morlot olduğunu anlamıştım ve ikimiz de bu konuda hemfikirdik.
I finally understood that my fairy godmother... was none other than the monstrous Madam Morlot... and we were in total agreement.
Vaftiz anan duvağını çıkarsın.
Let your godmother take your veil.
Sonra vaftiz annemi görmeye gideceğim.
Then I'll stop by to see my godmother.
Vaftiz annen Le Havre'da mı yaşıyor?
Your godmother lives in Le Havre?
Annem burada mı?
Is my godmother here?
Hemen oracıkta peri anne belirdi.
And there in its place stood the fairy godmother.
Ve prensese dedi ki :
And the fairy godmother spoke to the princess and said :
Seçmesi zor sevgili perianne.
'It is a hard choice, dear godmother.
O zaman peri anne dileği kabul etti.
The godmother then embraced her.
Bayan Langtry, Fort Davis'te bir akşam oynamak için yakında geliyor, ve Langtry, Teksas kasabasının her yasal vatandaşının, gitmesini ve bu kasabanın vaftiz annesini görmesini istiyorum, sığır sahiplerine ait, sığır sahipleri için, ve Tanrım, sığır sahiplerince yönetilen bir kasaba!
Miss Langtry's coming soon to play a night in Fort Davis, and I want every legal resident of Langtry, Texas, to go over and see the godmother of this here town, a town of cattlemen, for cattlemen, and by gobs, run by cattlemen!
Peri olan vaftiz annem mi?
Your fairy godmother?
- Evet, Karamela da Ebe de seni severler.
Yes, go. Caramella is your godmother, she loves you.
Hey, Karamela benim vaftiz annem o yüzden geldim.
Hey, don't start thinking things! I only came because she's my godmother.
- Böyle uğursuz laflar etme.
Godmother, don't jinx us!
- Mutlu oldum.
- Pleased, godmother.
Carlota, vaftiz annen hastalandı.
Carlota, your godmother has taken ill.
Ona senin vaftiz annen olduğunu ve ne zamandır seni görmediğini hatırlattım.
I reminded her she's practically your godmother and hasn't seen you.
- Öyleyse ben de senin vaftiz ananım.
- Well, I'm your fairy godmother.
Ben Sindirella'nın peri annesi gibiyim.
I am exactly like Cinderella's fairy godmother.
Ama Sindirella'nın bir peri annesi yoktu.
But it wasn't a godmother that Cinderella had.
Peri babalarına inanamıyorsan artık, belki de peri annelerine daha kolay inanırsın.
If you can no longer believe in your fairy godfather, maybe it'll be easier for you to believe in the fairy godmother.
Çok özür dilerim peri anne.
I'm awfully sorry, Fairy Godmother.
- Sevgili annemiz Rosa için.
It's for your godmother Rosa.
Onu büyütüp şimdiye getiren halasıyla yaşıyor.
He lives with his godmother, the lady who raised him :
Vaftiz annem neden geç kaldın bu kadar?
Godmother, why so late?
Git teyzene merhaba de ve notlarını göster.
Say hello to your godmother and show her your grades.
Bu güzel şişeyi bayan için bunu açacağım.
Dona Dolores is a true friend to the army. She's our godmother.
Seni koruyan bir peri olduğunu bilmiyordun, değil mi?
You didn't know you had a fairy godmother, did you?
Bu peri tamamen sana ait.
A fairy godmother all of your own.
# Sevgilimin horozu #
The cock of my godmother
# Sevgilim bir fahişe, bir fahişe #
My godmother is a whore, is a whore
# Sevgilim dilediğin gibi yap, dilediğin gibi #
Godmother do as you like, as you like
Karım, çocuğunun vaftiz anası olduğu halde.
Even though my wife is godmother to your only child.
Özellikle sevimli Vaftiz anama ait kucağındaki üç yüz elli binliği geri alana kadar.
- Thanks a lot. Especially since my fairy godmother dropped your $ 350,000 back in your lap.
Karşına bir peri çıksa ve üç şey dilemeni istese... ne dilerdin?
If your fairy godmother showed up and you had three wishes... what would you wish for?
Bir iyilik perisi onun yardımına gelene dek, bu süt ve bal diyarında solucanlar ve kurtlarla hayatını idame ettirmek zorunda.
He'll have to live on worms and grubs in this land of milk and honey unless some fairy godmother comes to his aid.
İnanılmaz bir şekilde, tabiat, kuş biçiminde olan işte böyle bir periyi hazır bulundurmakta.
Incredibly, nature provides just such a godmother in the shape of a little bird.
Bir katile dönüşerek ona bu vaftiz annesi perisi ilhamını veren bu duyguya ihanet etmiş olurdu.
Now, could McQueen, admiring the gentleness, commit so foul a murder without betraying the gentleness of what we might call his fairy godmother?
Bir vaftiz annesi!
Godmother.
Eğer yanlış hatırlamıyorsam, siz 5 yıl önce öldürülen Daisy'nin annesi Bayan Armstrong'un vaftiz annesisiniz.
I have been accidentally reminded that you were the godmother of Mrs. Armstrong, who was herself the mother of the kidnapped child, Daisy.
Nasıl oluyor da, Amerikalı bir bayanın vaftiz annesi olabiliyorsunuz?
How did you become Mrs. Armstrong's godmother, Madame?
Prenses'e Bayan Armstrong'un vaftiz annesi olduğunu bildiğimi söylediğimde, cevapları daha kaçamak ve belirsiz hale dönüştü.
When I told the Princess Dragomiroff that I knew she was Mrs. Armstrong's godmother, her answers to my subsequent questions smelled strongly of inaccuracy and evasion.
Prenses'e vaftiz evladı Bayan Armstrong'un genç kızlık soyadını da sordum. Artık bilmezlikten gelemezdi, onu söylemeye zorlamıştım.
When I asked the Princess Dragomiroff if she could tell me the maiden name of her goddaughter, Mrs. Armstrong, she could not possibly, as a godmother, plead ignorance of this.
İkinci olarak Prenses, vaftiz evladına büyük bir sevgi duyuyor.
Two, the Princess Dragomiroff, who was Mrs. Armstrong's devoted godmother.
Hayır, ben senin iyilik meleğinim.
No, I'm your fairy godmother.
- Bu bizim iyilik meleğimiz.
- It's our fairy godmother.
Basit bir tören yapıldı, bir tanesi vaftiz annemi oynuyordu... diğeri de vaftiz babamı oynuyordu.
There was a simple ceremony, and one of them played the role of my godmother... and another played the role of my godfather.
Vaftiz anana git.
Ask our godmother.
Hiç paramız yok, vaftiz ana.
We don't have money, Godmother.
Vaftiz anneme bakıp üç dilek tutmak gibi olur.
It's like asking my fairy godmother for three wishes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]