Gomer traduction Anglais
288 traduction parallèle
Gomer...
Gomer...
Gomer James, Tamaqua'dan.
Gomer James, Tamaqua man.
Bitkisel hayatta.
She's a total Gomer.
Gidin başımdan, müşterimi bekliyorum.
Up yours, Gomer. I'm waitin'for a fare.
Bazen aptal gibi konuşuyorsun.
You're such a gomer sometimes.
Bundan sonra senin adın İnek Şaban!
From now on you're Gomer Pyle!
Şaban!
Gomer Pyle!
Gomer, Vietnam'da mısın?
Are you in Vietnam?
Peter, o umutsuz vaka.
Peter, that's a gomer.
Umutsuz vaka ne demek?
What's a gomer?
Dinle, umutsuz vakan hala gastrolojiye gitmemiş.
You sent a gomer up to gastro. He never arrived.
Umutsuz vaka.
He's a gomer.
Hastanızı buradan alın doktor.
Come to collect your gomer, doctor.
Ona sadece hasta diyemezsin.
It doesn't make him a gomer.
İyi atıştı, Gomer.
Good shot, Gomer.
Gomer Pyle ( oto tamircisi bir dizi karakteri )'ın tekrarları esnasında yayımlanan reklamları devamlı izlerdim.
I used to watch those commercials during reruns of Gomer Pyle.
Evet, tabii, Gomer ile Pyles.
Yeah, that's right, Gomer and Pyles.
"Gomer, Çavuş Carter'ı kızdırır."
'Gomer upsets Sergeant Carter.'
Pilotu gömer gömmez oraya taşınacağız.
As soon as we bury the pilot, we'll move in.
Birkaç keşiş ölüyü gömer onlar için dua eder ve ölüleri için günah çıkarırlar.
A band of monks buried the dead, prayed for them, and did penance for their deaths.
... ve paraşütleri gömer gömmez ayrılıyoruz.
... and as soon as we bury the chutes we're shoving off.
İnsanları gömer, yaraları iyileştirisiniz...
You bury people, you heal wounds...
Görürsünüz Baba Pinillos hepimizi gömer.
"Daddy" Pinillos will bury us all.
KiziI Bulut, ölülerini gömer gömmez sizin peºinize düºecektir.
As soon as Red Cloud buries his dead, he'll be hot on your trail again.
Rosalia mafsal iltihaplarına iyi geldiği için, kendini kuma gömer.
Rosalia would bury herself in the sand for her arthritis.
- O, hepimizi gömer.
- Fine.
Onu boğazına kadar kuma gömer ve kafasına bal sürer ve böylece kırmızı karıncalar kafasına üşüşür.
She buries her in sand up to her neck and smears honey all over her head and lets the red ants loose on her.
George Kimball hepimizi gömer, kendini öldürmeyi düşünmediği sürece.
George Kimball will outlive us all, unless he worries himself to death.
Deve kuşu başını kuma gömer bazen de bayrağa.
The ostrich buries his head in the sand... ... and sometimes in the flag.
Adamı gömer, ama aklımızda tutarız.
You bury the man, but keep him in mind.
Yürek parçalayan yazgılarıyla iki genç. büyüklerin kinini ölümleriyle toprağa gömer.
whose misadventured piteous overthrows do with their death, bury their parents'strife.
Eğer polis bizi kurtarmazsa bu iki herif bizi canlı canlı gömer!
If the police don't find us, those two maniacs will eat us raw. You think?
Gömer miydi?
Bury you?
- Pençelerini temizler, kakasını da gömer.
Cleans his paws and buries his leavings.
Geçiş çanı vardı, yangın çanı ayine çağrı çanı, büyük inanç çanları ve insanlar dinler, ölmekte olan kişiyi ziyarete gider, ölenleri gömer ya da alarmı duyduklarında karabinalarını çıkarırlardı.
There was the passing bell, the fire bell the call to Mass, the chimes of great devotion and people listened, and went to visit the dying, bury the dead or take up their blunderbusses when they heard the alarm
Boğazını kesip gömer seni.
He will cut your throat and bury you.
Alman ordusunu ve o yumuşak Kayzerlerini toprağa gömer Noel'e de evde oluruz.
We'll bury the German army and that pansy of a Kaiser and be home for Christmas.
Önce, görünmez olana kadar kendini kuma gömer.
First, he buries himself in the sand until he is quite invisible.
- Harika bir şey! Hepimizi toprağa gömer.
It's amazing, she'll bury us all
Hepimizi gömer o.
He'll outlive us all.
Höfgen annesini diri diri gömer.
Höfgen would bury his mother alive.
Ödemezsen, seni önce gömer sonra öldürürler.
If you don't pay, first they'll bury you, then they'll kill you.
O hepimizi mezara gömer!
She'll outlive you!
Herkes kendininkini gömer.
Each buries his own.
İnanışlarına göre volkanın içinde yaşayan ateş tanrısı her 100 yılda bir teskin edilmezse adayı sulara gömer.
They believe that an angry fire god in the volcano will sink the island unless once every 100 years he is appeased.
Annem doğum yaparken öldü. Ve babam, annemi gömer gömmez peşimden gelecektir.
My mother died giving birth and my father will come after me as soon as my mother is buried.
Ama yarın taburcu olacak.
We can't gomer this guy. He's been discharged already.
Umutsuz vakanız döndü.
And your gomer's back.
Bu yüzden onu yüzü yukarı gelecek şekilde gömer misiniz?
So could you bury him face up?
Bir gözyaşı, tüm dünyayı karanlığa gömer.
A tear does darken all the world.
Ya onu gömer ya da cesaretlendiririz.
We can either suppress it or encourage it.