Gossip traduction Anglais
3,319 traduction parallèle
Yoksa sen yeteri kadar dedikodu sayılır mısın?
Or are you gossip enough?
Dedikoducu Kız ilk Sevgililer Günü hediyesini almış gibi gözüküyor.
Looks like Gossip Girl just got her first Valentine's Day gift.
Dedikoducu Kız sen misin?
You're Gossip Girl?
Ben Dedikoducu Kız değilim.
Uh, okay. I'm not... Gossip Girl.
Eğer birine düğünde Blair ve Chuck'ın görüntülerini sızdırdığımı söylersen ben de herkese senin Dedikoducu Kız'ın uşağı olduğunu söylerim.
If you tell anyone that I leaked that video of Blair and Chuck at her wedding, then I'll tell everyone that you're Gossip Girl's henchman.
Zaten onunla bir şey yapamazsın. Çünkü onu kullandığın an senin "Dedikoducu Kız" casusu olduğunu açıklarız.
You can't do anything with it anyway,'cause the second you do, we'll just out you as the "Gossip Girl" spy you are.
Ve küçük bir öpücük uğruna Dedikoducu Kız olmayı bırakmak istediğimden emin değilim.
And I'm not sure I'm willing to give up being Gossip Girl over one little kiss.
Öptüm. Dedikoducu Kız.
X.O.X.O., Gossip Girl.
Sen "Gossip Girl" deki Chuck mısın?
- Are you Chuck on the Gossip Girl?
Samantha dedikodu yapma.
Samantha, don't be a gossip.
Ben, BlueBell'e özel dedikodu sitesinden, Dash DeWitt.
This is Dash DeWitt for BlueBell's own gossip site.
Biraz kız kıza konuşmak, dedikodu yapmak için.
To catch up on a little girl talk and gossip.
Efsanevi Hollywood dedikodu yazarı, Perez Hilton!
Hollywood gossip legend, Perez Hilton!
Çünkü medyada çalışan insanlar dedikodulara bayılıyorlar.
Because people in the publishing business like to gossip.
Medya diye ayırma, bütün iş dünyası dedikoduya bayılıyor.
People love to gossip in any business.
Dedikodu yapan ben değilim ama intihar eden adam Roar'ın işvereniydi.
Well, I'm not one to gossip... But the man who committed suicide was Roar's former employer.
- Dedikoduya bak.
- What a gossip.
Burada dedikodular acayip oluyor.
Gossip runs wild out here.
Mahallenin olağan dedikodu konularının dışına çıkmışlar.
Well, that's not your normal neighborly gossip.
Bir yerden sonra dedikodu sayılır.
It's all just gossip at a certain point.
Her ne duyduysan, dedikodudan başka bir şey değil.
Whatever you heard is nothing more than idle gossip.
Dedikodu yapmaz.
He won't gossip.
Dedikoduya müsade etmiyoruz
♪ We not expecting no gossip ♪
Konuşmak ucuz, dedikodu yapmaksa daha ucuz
♪ Talk is cheap, it costs less to gossip ♪
Bay Xie, ben dedikodulara kulak asan biri değilim.
Mr Xxe, I never pay heed lo gossip.
Dedikodulara kulak asmadığını sanıyordum.
I didn't think you'd listen to gossip.
Karşınızda Dedikoducu Kız.
Gossip Girl here...
- Dedikoducu Kız, o aldı.
Gossip Girl. She took it.
Eski Dedikoducu Kız insanlara zarar veriyordu ama ben farklıyım.
The old Gossip Girl hurt people, but I'm different.
Gerçek Dedikoducu Kız döndü.
The real Gossip Girl is back.
Ben "Dedikoducu Kız" da yazıyordum hem de Dedikoducu Kız olarak.
I've been posting on "Gossip Girl" as Gossip Girl...
Georgina şehri terk ettiğinde bilgisayarını bana verdi ve doğruca "Dedikoducu Kız" sunucusuna bağlıydı şifreleriyle, yazılımıyla, her şeyiyle birlikte.
When Georgina left town, she gave me her laptop, and it had a direct link to the "Gossip Girl" server, passwords, the software, everything.
Ama açıkçası merakta ediyordum acaba Dedikoducu Kız bana son zamanlarda neden bu kadar iyi davranıyor diye.
But I was wondering why Gossip Girl was being so nice to me lately.
"Dedikoducu Kız" suçluluk kartını aşırı pahalı bir göz kremi için kullandıracağımı mı düşünüyorsun?
You think I'm cashing in your "Gossip Girl" guilt chip on some overpriced eye cream?
Az önce, tüm dedikoduları takip ederken ve "Toddlers Tiaras" ı seyrederken içmesi için Bayan Eleanor'a yaptım.
I just make for miss Eleanor, catch up on all the gossip, watch "Toddlers Tiaras."
Dedikoducu Kız'ın her şey içindeyken bilgisayarımı çalacağını hiç düşünmezdim.
I never thought Gossip Girl would steal my computer with everything on it.
Ama Dedikoducu Kız'ın daha fazlasını yazmaması için elimden geleni yapıyorum.
But I am doing everything I can to get Gossip Girl to stop posting any more of it.
Dedikoducu Kız'da Blair'in günlüğü mü var?
Gossip Girl has Blair's diary?
"Dedikoducu Kız" dan uzak dur, tamam mı?
Stay off "Gossip Girl," okay?
"Dedikoducu Kız" ı görmüşsün.
You saw "Gossip Girl."
Çünkü Dedikoducu Kız, "Güzel ve Lanetli" yi aslında hiç okumadığımı, sanki işi almak için okumuş gibi davrandığımı söyleyen bir günlük sayfası yayınladı.
Because Gossip Girl posted a diary page about how I never read "The Beautiful and Damned," so I just pretended to to get the job.
Bulduğun günlüğümde değildi ama davetiyeni gördüğümde Dedikoducu Kız'a yazıp e-posta attığım sayfadaydı.
Not the ones you found, but it was on the page I just wrote and e-mailed to Gossip Girl when I saw your invitation.
Dedikoducu Kız bir sürü şey yazıp duruyor ve incinmediğinden emin olmak istedim.
Gossip Girl's been putting a bunch of stuff up, and I wanted to make sure that you weren't hurt.
O zaman "Dedikoducu Kız" dan uzak durmalısın.
Then you should probably stay off "Gossip Girl."
Görüntüyü "Dedikoducu Kız" a mı gönderecektin?
You gonna... you gonna post this video on "Gossip Girl"?
Öptüm. Dedikoducu Kız.
X.O.X.O, Gossip Girl.
Polis dedikodusu dersek.
Police gossip?
Memnuniyetle. Bu sayede biraz dedikodu yapabiliriz.
Delightful. lt will give us a chance for some juicy gossip.
Tek istedikleri magazin haberleri, ünlü dedikoduları, skandallar...
They want sound bites, celebrity gossip, scandal, you know.
Eğer benim hakkımdaki tüm dedikodular doğruysa... hell, I'd have horns and a spiny tail.
If all the gossip about me was true, hell, I'd have horns and a spiny tail.
Yeni dedikodular ne?
What's the gossip?