Gosteri traduction Anglais
9,867 traduction parallèle
Buraya her gelişinde bir gösteri izlemekten hoşlanıyor.
He likes to take in a performance every time he comes over.
Prensesin Delhi'de olduğunu ve büyük bir gösteri düzenleyeceğini biliyorum, madam.
Ma'am, I know that the Princess is in Delhi these days. She has a big fashion boutique there.
Bu sadece gösteri!
Just this... this... this... this parade!
Gösteri bitmiştir.
The demonstration is over.
Gösteri bitti mi?
Is the show over?
Daha fazla gösteri ayarlaması için Alan'ı getireyim.
I'm gonna get Alan to book me some more shows.
Gösteri hayal ettiğimin fazlasıydı.
The show was more than I imagined.
Bu sıradan bir gösteri değil.
This is not a spontaneous demonstration.
Gösteri bitti
The show is over
NÜKLEER SİLAHLARA KARŞI GÖSTERİ BARIŞ İÇİN HURRA
_
Gösteri sona erdi.
Show's over!
Gösteri sona erdi.
Show's over. Show's over...
O yaptığın gösteri çok matraktı amına koyım.
That whole spazz thing you did... ( SPUTTERING ) ( LAUGHS ) That was fucking priceless.
Ebeveynler dikkat ; bu gösteri küçük çocuklar için rahatsız edici olabilir.
Parents be aware, this show may be disturbing for smaller children.
Buraya gel ve bu akşam benim için güzel bir gösteri sun.
Come on back here and put on a good show for me tonight.
Kendime yeni bir gösteri bulmalıyım.
I gotta get me a new act.
- Gösteri için seçmeler bitti.
Auditions for the show are over.
- Gösteri için seçilmeye gelmedim.
I ain't auditioning for no show.
Bu geceki gösteri için birkaç biletim var.
I got some tickets for the show tonight.
- Hayır, gösteri falan yok.
Ain't no show. - Bess!
- Amacım sadece gösteri oluşturmak, Bessie.
I'm just trying to build a show here, Bessie. You got her wearing my things.
Gösteri dünyası hayatı sonsuza dek süremez.
Showbiz life can't last forever.
Ve kim bu fırsattan yararlanırsa gösteri onundur.
And whoever can best handle the challenge runs the show.
Bize birkaç yıl versinler onlara gösteri izletelim.
Give us a couple of years, you and me are gonna be running the show.
Gösteri izletmeyeceğim.
I won't be running the show.
Bildiğim her şeyi bilseydin, bunun sadece bir gösteri olduğunu anlardın.
If you knew all I know, you'd understand it's nothing more than a stunt.
Çok güzel bir gösteri yaptığını duydum.
I heard you put on quite a show.
Kısa bir gösteri yapabiliriz.
We can have a sort of mini circus.
Elektronik, doowop ve gösteri müziklerini de severim.
I like, you know, electronic and doowop and show tunes.
- Gösteri için yalnızca iki şarkı gerekiyor.
Mm, we only get two songs for the showcase.
Ona birlikte bir gösteri yapmak istediğini söyledin.
You told him you wanted to put an act together.
Bence birlikte bir gösteri yapmalıyız..
I think we should put that act together,
.. artık baş gösteri de o olacak.
She is going to be the headliner.
Çok uzun süredir beraber olduğunuzu biliyorum ve oturmuş bir gösteri için değişiklikler yapmak zor olabilir.
Now I know you've been together for a long time and change can be difficult for an established show.
Gösteri dünyasında olmak?
To be in show business?
Gösteri benim gösterim!
This is my show!
Gösteri zamanı.
Showtime.
Gösteri tadında olmalı.
It's gotta be theatrical.
Onlara bunu yapmaları halinde dava açıp berbat bir gösteri sunacağımızı söyledim.
I told them if they did, we'd sue them, and we'd make a big, ugly public spectacle.
Gösteri için mi geldin?
- Oh, hey! Are you here for the show?
Gösteri dünyası.
Showbiz.
Senin canlı gösteri gecen o.
It's your personal open mic night.
Ve sırada, çok özel iki genç arasında bir gösteri maçımız var.
And next up, we have an exhibition match between two very special wrestlers.
Bize için bir gösteri sergile, Tori!
Put on a show for us, Tori!
Muhteşem bir gösteri daha Jester.
Whoa! Another wonderful routine, Jester.
Gösteri zamanı millet.
It's showtime, folks.
Gösteri zamanı.
It's showtime.
Gösteri yok!
It's a no-show!
Gösteri hemen bitiyor.
Show is almost over.
Tatlı bir dilim pasta olmak gösteri bileti getirir mi sanıyorsun?
You think being a sweet slice of pie gets you a ticket to the show?
Sadece biraz göz boyamam gerekiyordu bilirsin işte, ivme kazanmak, gösteri yapmak...
I just needed some razzmatazz, you know, to get the ball rolling, some showmanship...
gösteri 51
gösteririm 21
gösteri bitti 56
gösterin 31
gösteri zamanı 81
gösterin bana 21
gösteri sona erdi 16
gösteri başlamak üzere 16
gösterin kendinizi 17
gösteri devam etmeli 22
gösteririm 21
gösteri bitti 56
gösterin 31
gösteri zamanı 81
gösterin bana 21
gösteri sona erdi 16
gösteri başlamak üzere 16
gösterin kendinizi 17
gösteri devam etmeli 22
göstereceğim 43
göster 167
göstereyim 129
göster bana 174
göster kendini 124
göstersene 45
göster bakalım 43
göster onlara 61
göstereyim mi 21
göster bize 25
göster 167
göstereyim 129
göster bana 174
göster kendini 124
göstersene 45
göster bakalım 43
göster onlara 61
göstereyim mi 21
göster bize 25