Greedy traduction Anglais
2,130 traduction parallèle
Hayatlarının her gününde emlak vergileri ve ev sahipleri dernekleriyle açgözlü bir güzellik kraliçesi olan eski karıları tarafından canlarına okunmuyordu.
They weren't kicked up the ass every day of their lives by property taxes and homeowner's associations and greedy beauty queen ex-wives.
Acımasız, kurnaz, açgözlü.
Merciless, cunning, greedy.
Her şeyi bilmek için açgözlülük yaparsan, yeni bir şey keşfedemezsin.
If you're greedy to know everything, you'll discover nothing new.
Açgözlülük etme.
Don't be greedy.
Ve yanlarında çalınmış altınları da götürdüler. Aç gözlü domuzlar.
And took with them lots of the stolen goods, the greedy pigs that they were.
- Doyumsuzsun.
- You're greedy.
Açgözlülüğü yüzünden başka bir uru daha çıkan, urlu bir adam.
An old man with a wen, who gets another one cuz he's greedy.
Ahlak dersi, açgözlü olmamak.
The moral is not to be greedy.
Sen bu kadar aç olmazdın.
You're not usually this greedy.
Huysuz... Sarhoş, Aç, Açgözlü,
There's Crabby, Drunky, Hungry, Greedy, Lenny...
Hırslı olmamalı ve oyalanmamalı.
He shouldn't get greedy. And no messing around.
Hiçbir zaman açgözlü bir adam olmadım.
After all, I have never been a greedy man.
- Seni aç gözlü serseri.
You're a greedy bastard.
İçeride, güvende tutmuş olabileceğim, masum bir kız var ama senin açgözlü, lanet kitabın.
There's an innocent girl in there I might have kept safe but for your greedy fucking book.
Açgözlü piç kurusu.
Greedy bastards.
Açgözlülük yaptım.
I got greedy.
Kızıl Sabatino açgözlü bir haydut sadece.
Red Sabatino's nothing more than greedy thug.
Herkes, açgözlü fırsatçılar diye tanımlanmış.
Everyone is described as a greedy opportunist.
Burası, açgözlü Vikinglerin esir tuttuğu kölelerle gümüşlerin takas edildiği buluşma noktasıydı.
This was the crossing point where tribute in silver and slaves was to be brought to the greedy Vikingr by the ransomed people of York.
Sanırım bu kadarı yeterli.
I believe that will suffice. Friend to the needy and the righteous, foe to the greedy and the tyrannical, John :
Buraya bu konumun bana sağlayacağı tüm imtiyazların ihtirasıyla geldim.
SILAS : Previously on Kings... I came here greedy for all the trappings position could provide.
İnsanların çoğu zaman aç gözlü olduklarını anlamam bir veya iki haftamı aldı.
It took only a week or two to find out that, most of the time, people are greedy.
Ben aç gözlü, heyecan meraklısı adi biri değilim.
I'm not some greedy, thrill-seeking bastard.
Bunun yemek içmekte de gözü yok.
He is not greedy in eating or drinking either!
Açgözlü mü oldun?
Did you get greedy?
Açgözlü mü?
Greedy?
Açgözlülük yapma.
Don't get greedy.
- Bütün açgözlü politikacılar gibi.
- Just like every other greedy politician.
Kim derdi ki köşeye sıkıştırılmak ona güç verecek diye? Boynuzunu biliyor.
It was Junpyo who said not to be greedy when rounding corners.
Açgözlü olma.
Don't be greedy.
Kibirli olmayın, Emir Tambor.
Do not become greedy, Emir Tambor.
Sıradan insanların, manastırlar tasfiye edildiği zaman çok aç gözlü oldukları doğru.
It is true that ordinary people are so greedy upon these houses when they are suppressed.
Gittikçe doyumsuz oldum.
I keep getting greedy.
Bugün saat tam 11 : 05'te 35.04 Kuzey ve 116.49 Batı koordinatlarında kibirli ve açgözlü birinin ölümle cezalandırıldığını göreceksiniz ve ciddi olduğumu anlayacaksınız.
At exactly 11 : 05 a.m. today, "at 35.04 north and 116.49 west, " you'll see an arrogant and greedy person
"Açgözlü ve kibirli". Bu sizi nasıl hissetiriyor? - Ne?
"Greedy and arrogant." How does that make you feel?
" Sizi aç gözlü şerefsizler, benim gibi düzgün bir amerikan vatandaşından düpedüz çalmaktan daha iyisini yapabilmelisiniz.
" You greedy sons of bitches ought to know better than to outright steal from decent American citizens like myself.
Şu an ilgilendiği tek şey parti davetiyeleri ve Bryant park'ta ön sıradan yer edinmek ve çok açgözlü.
All she's worried about right now is party invitations And keeping a front row seat at bryant park. And she's greedy.
Gerçekte ise açgözlü, çarpık bir sadistin tekisin.
In reality, you're just a greedy, twisted little sadist.
Çünkü gittikçe doyumsuz oluyordum, bu da çok zordu.
I got greedy and it was too hard.
Açgözlülüğe kapıldı.
He got greedy.
Açgözlü Polis Efsanesi
THE LEGEND OF THE GREEDY POLICEMAN
Aç gözlü, bencil.
Greedy, self-interested.
Demek daha fazlasını görmek için sabırsızsınız, Bay Pak.
Mr.Pak, already greedy for more, I see.
- Sen de açgözlü.
- And you were greedy.
- İkimizde açgözlü ve aptalız halimize bir bak.
- We were greedy and stupid. Look where it got us.
Baban kendini begenmis açgözlü serserinin tekiydi. Yapilani hak etti.
Your father was a self-important, greedy little putz, and he got what was coming to him.
Gün geçtikçe daha açgözlü olmuşsun.
You've gotten greedy over the years.
Aç gözlülük edip bok çukurunu boylamanın da lûzumu yok Frisbee-kun.
No reason to be greedy and end up in the hole.
Ama sen devreye girdin ve gözünü hırs bürüdü.
He just wanted to raise the funds to renovate that warehouse into a cultural center for the tribe. Except you moved in and got greedy.
Ganimetin hepsini almak istedi.
Maybe his partner got greedy.
Doyumsuzsun.
Oh, greedy.