Greenpeace traduction Anglais
174 traduction parallèle
İhtiyaç çantam ve Greenpeace çıkartmalarım var!
I have a utility pack and Greenpeace stickers!
- Bir çeşit kentsel Greenpeace falan mı?
- A sort of urban Greenpeace?
Bazı Greenpeace manyakları marinada ki eski bir tekneyi kaydırarak bizi durdurmaya çalışıyorlar..
Some Greenpeace freaks are trying to stop us... from shifting an old boat off the marina site.
Eğer bir balina öldürürsen Greenpeace ve Kaptan Cousteau ensene yapışır.
If you kill a whale, you get Greenpeace and Jacques Cousteau on your back!
Greenpeace'in telefonunu vereyim.
Let me give you Greenpeace's number.
Greenpeace mi?
Greenpeace?
Uluslararası Yaşlılar Kurumu, Greenpeace ve Birleşik Zenciler Okulu Vakfı bu haftayı çok iyi geçirdiklerini duyurdu. Her üçüne de çok büyük miktarlarda bağışlar yapılmış.
Amnesty International, Greenpeace and the United Negro College Fund... announced record earnings this week... due mostly to large, anonymous donations.
Belki Greenpeace ya da öyle bir şeyde olsaydın, farklı olabilirdi. Ama televizyon dünyası...
Maybe if you were in Greenpeace or something, that would be different but network television, I mean...
Greenpeace için çalışmalısın.
You should work for Greenpeace.
Bu bir Greenpeace toplantısı mı?
Is this a Greenpeace convention?
Ben bir Greenpeace üyesiyim ve bir köpeğin zehirlenmesine yardım ediyorum.
I'm a member of Greenpeace, and I just helped poison a dog.
Ayakkabı mağazasına bir kadın geldi bugün o kadar kocamandı ki, Green Peace tarafından korunuyor. Ve 35 numara ayakkabı sordu.
A woman comes in the store so huge she's protected by Greenpeace and asked for a size-four shoe.
- O, bir Greenpeace üyesi.
- It's the Greenpeace Warrior!
Beni Greenpeace zırvalarının dışında tut.
Spare me the Greenpeace crap.
Yapmaları gereken bir uçak veya Greenpeace botu kaybetmek.
See, what they gotta do is lose a plane or a Greenpeace boat.
Bir Greenpeace teknesi.
It's a Greenpeace boat.
Arada bir Greenpeace için gönüllü çalışırım.
I do volunteer work for Greenpeace once in a while.
Greenpeace'e neden girdin?
What drew you to Greenpeace?
Greenpeace'in yüzde 80'i kadın.
Greenpeace is 80-percent female.
Greenpeace için 16 saatlik bir oturma eyleminde.
A 16-hour sit-in for Greenpeace.
Evet. Greenpeace'e katılmak gibi.
Greenpeace.
- Greenpeace?
Greenpeace?
Yeşilbarış örgütünden Lewis McBright'la tanışmıştık.
We met Lewis McBride, this long-haired Greenpeace tree-hugger guy.
Greenpeace'ten başka kimseye ateş etmememiz emredildi.
We have orders not to fire on anybody but Greenpeace.
Greenpeace'i ara!
Call Greenpeace!
Kai Greenpeace'le eylem yaparken 3 defa tutuklanmış.
( sighs ) And Kai. Kai has been arrested with Greenpeace three times.
Greenpeace'e 20 doIar verip, dünyayı değiştirdiğini sanıyorsun.
You give $ 20 to Greenpeace thinking you change the world.
Yeşil Barış'a katılsana.
You should join Greenpeace.
Kemerler, lütfen. Dün sana Greenpeace gösterisinde ihtiyacım varken, neden beni başından attığını anlayamıyorum.
What I can't understand, you ditched me again when I needed help on the Greenpeace petition.
Kuzenim Luke örgüt için çalışıyor. Çevreyi koruma örgütü Greenpeace ve balinaları kurtarıyorlar.
My cousin Luke works for the organization- - environmental organization Greenpeace... and they like to save the whales.
Çünkü hep bu üst kalite, lüks meraklısı Greenpeace, çevreye duyarlı götlerde görüyorum bunu.
Because it's always these upscale, yuppie looking Greenpeace, environmentally conscious assholes who have them on.
- Greenpeace mi?
- Greenpeace?
Ha mobilya, ha Greenpeace, ne fark eder ki?
What's the difference? Furniture, Greenpeace.
Saat 11 : 00'de Greenpeace var, sonra da benzin mafyasıyla kokteyl.
Well, we have the 1 1 : 00 with Greenpeace, then drinks later with the offshore oil lobby.
Greenpeace'e balina eti bile satabilirim.
I feel like I could sell whale steaks to Greenpeace.
Greenpeace'e falan katıldın mı?
"Save the whale," Greenpeace or something?
Böyle ebeveynlerle sonu asla Greenpeace'de bitmeycek.
With parents like that, he was never gonna end up in Greenpeace.
Yabancı elçiliklere sızma ya da Greenpeace elemanlarını gözaltına alma işine geri dönersin!
Go back to breaking into foreign embassies or stitching up Greenpeace!
Greenpeace'in yaptığı bir şeye benziyor, değil mi?
It's kind of like Greenpeace, isn't it?
Bu insanlar kesinlikle Greenpeace değil.
These guys certainly aren't Greenpeace.
Greenpeace ile ilgili enteresan şeyler var.
It's got great stuff on Greenpeace.
Bu Greenpeace'dekiler oldukça cesur
Those Greenpeace guys are really brave.
Öyleyse... Sahte bir balina gemisi... ve siz, Greenpeace'in 12 kişilik botundaydınız, doğru mu?
So, um... a rogue whaling ship... and you were in a Greenpeace 12-man raft, right?
Sen Greenpeace'teki adamsın.
You're the Greenpeace guy.
Peki, Bay Greenpeace, şimdi ne olacak?
All right, Mr. Greenpeace, what now?
Geriye bir tek seçenek kalıyor.
There's only one option left... the Greenpeace way.
Greenpeace rozeti takan birisi dünyayı umursamaz mı?
Who wears a Greenpeace badge if he doesn't care about the world?
Pazar günü Greenpeace için kaçak yunus avcılarının peşine düşecek.
Cassie's leaving on Sunday to track down dolphin poachers for Greenpeace.
Aslında, Greenpeace değil.
Actually, it's not Greenpeace.
Bana da yine aptal Greenpeace adres etiketi.
And for me... some more stupid Greenpeace return-address labels.
Greenpeace tarzı.
- Let me drive.