Grier traduction Anglais
70 traduction parallèle
Ya sana ne demeli Jenny Grier kadın başına bu işe karışıyorsun.
And you, Jenny Grier, a woman to lend yourself to this.
On adam Bayan Grier ile kalıp arkadan gelecek.
Ten men will go with Mrs Grier and come up from behind.
Rosie Grier'ın da yaptığını duydum.
I hear Rosie Grier does that.
- Pam Grier.
- Pam Grier.
Hayır, Pam Grier değildi.
No, it wasn't Pam Grier.
Pam Grier diğeriydi.
Pam Grier was the other one.
Pam Grier sinema filmi yapıyordu.
Pam Grier did the film.
Christie Love Pam Grier'siz Pam Grier TV dizisi gibiydi.
Christie Love was like a Pam Grier TV show without Pam Grier.
İşte kocaman Bay Grier geliyor.
Here comes the gargantuan Mr. Grier.
Ev ile birlikte arabayı... ve hiç dokunulmamış Pam Grier ( Erotik film Yıldızı ) film kolleksiyonumu aldı.
Along with the house, the car and my entire collection of Pam Grier movies.
Grier yere düştü ve Cartwright topu çalıp Jordan'a verdi.
Grier falls down. And Cartwright steals the ball! Ahead to Jordan.
Geçen dönem aldığım bir derste Pam Grier'ın bir filmini seyretmiştik.
Last semester we see Pam Grier in the classroom....
bir kez saha hokeyi maçını kaçırdı... çünkü Rosey Grier'ın yerel nehir kıyıs bayiliğinde imza günü vardı.
He once missed my field hockey finals... because Rosey Grier was signing autographs at the local Ford dealership.
Pam Grier, Barbi Benton, hatta beşinci sınıftaki tatlı, küçük Jodie Jensen'la.
Pam Grier, Barbi Benton, even the lovely little Jodie Jensen in your fifth grade home room.
Sonra bir gün fark edersin, beraber olduğun kadın, belki de evlendiğin, Barbi Benton'a benzemez, Pam Grier gibi değildir, ve seni asla Jodie Jensen gibi saf ve masum bir şeklide sevmeyecektir.
Until one day you realize the woman that you're with, maybe even married to, don't look like Barbi Benton, ain't fucking like Pam Grier, and will never love you as purely and innocently as little Jodie Jensen.
Yüzbaşı Grier'ın arama ekibinin yerini tespit ettik.
We have located Captain Grier's search team.
Scot, Müfettiş Greer'ı tanıyorsun.
Scott, you know Lt. Grier
Bana dosyanın kapandığını söylediler.
- Grier said the case was closed.
... ama Grier tarafında bloke oldu.
- -but he's blocked by Grier.
Grier gitti.
Greer's gone.
- Grier Clark, hukuk bürosu CTC'den.
- Grier Clark, head of legal affairs, CGC.
- Hiçbir şeyi.
- Grier Clark?
- Tanrım, bu ne hâl. Hadi gidelim.
- Oh my gosh, you know Grier.
Merhaba, ben Grier Clark.
- Hi, I'm Grier Clark.
1 5 dakikaya kapatıyorlar bizi ve kameramız bile yok.
- Grier's shutting us down in 15 minutes, and we don't have a camera.
Vay canına, Pam Grier bunun yanında halt etmiş!
Damn, that's some Pam Grier-type shit.
Teddy Roosevelt'in bustunun oldugu yere fosforlu posterler asar.
There's a black light poster of Pam Grier where the bust of Teddy Roosevelt used to be.
Senin paranın peşinde değiliz, Teğmen Grier.
Oh, we don't want your money, Lieutenant Grier.
Teğmen Grier'le.
Lieutenant Grier.
- Teğmen Grier. - Efendim, burada bir kamyonet var. Fort Greely için malzeme getirmiş.
- Sir, I got a truck here... supply run for Fort Greely.
Monica'yı Rosey Grier tipli kadından uzaklaştırıp lanet olası şeyi imzalatabilirsem tabii.
If I can get Monica away from Rosie Greer long enough to sign the goddamn thing!
- Dr. Grier?
- Dr. Grier?
Rachel Grier oraya kimlik veya fotoğrafla kayıt yaptırmamış.
Tangiers was a bust- - Rachel Grier was never registered, and no one I.D.'d her photo.
Evet, yani sonuçta Rembrandt eseri değil.
- Yeah, I mean, - You know, maybe it's a Rachel Grier. - it's no Rembrandt.
Asıl soru, hangisi önce... Bu Rachel Grier mı, yoksa bu Rachel Grier mı?
Question is, which came first- - the Rachel Grier or Rachel Grier?
Rachel Grier'ın çadırında, Nick ile birlikte bir sürü ilaç bulduk, buna lidokain dahil.
So Nick and I found a whole pharmacy in Rachel Grier's tent, including lidocaine.
Her neyse... Rachel Grier'a gelecek olursak o da ayrılmak istiyordu.
Anyway... the point is that this Rachel Grier, she wanted to leave, too, you know?
Rachel Grier'ı neyin öldürdüğünü buldum, belki kimin yaptığını da.
I know what killed Rachel Grier, and maybe who.
Rachel Grier'ın çadırından çıkanların DNA analizi bitti. Russell'ın buzdolabında bulduğu kanlar Rachel'a ait.
Got the DNA results from Rachel Grier's tent- - the blood Russell found in the fridge is a match to Rachel.
Rachel Grier da bunu sağlama almış.
- Rachel Grier made sure of that.
Şüphelinin adı Sylvia Grier.
Suspect's name is Sylvia Grier.
Rachel Grier'ın yeğeni mi?
Rachel Grier's niece?
Dr. Grier, kızınız cinayet mahallinden uzaklaşırken gözaltına alındı.
Dr. Grier, your daughter was detained while fleeing the scene of an apparent homicide.
Ben Müdür Grier'e götür, polis olduğumu ispatlayayım.
Just get me to Warden Grier and I'll prove I'm a cop.
İçeride bir adamım var Müdür Grier.
Warden Grier, one of my men is inside.
Başkasını bulurum... David Alan Grier ve bayan Piggy.
They're replaceable... we can get David Alan Grier and Miss Piggy.
Pam Grier beni tekmeledi ve bana "atıp tutan" dedi.
Pam Grier kicked me in the nuts and called me a "jive turkey."
Grier.
- Grier.
Clark hıyarın teki.
- Grier Clark's an asshole.
Selam Grier.
- Hi, Grier!
Müdür Grier.
- Warden Grier.