Guardian traduction Anglais
3,175 traduction parallèle
Hey, sen Kami-sama mısın?
Hey, are you Earths Guardian? !
Kami-sama!
Guardian!
- Şehrimizin ulu koruyucusu halkımıza yiyecek getirmek için ruhlar ormanında tehlikeye atılıyoruz.
- Great guardian of our city, we are venturing into the Spirit Wilds to bring back food for our people.
Arkasında şeytan olduğunu bile bile bir katille kader birliği mi yapıyorsun?
Unes your fate to that of a murderer knowing that her guardian is the devil?
Hanımefendi buradaki kurallardan haberiniz yok mu? Siz gidin veliniz gelsin.
Maam, if you don't know the rules here... then send your guardian instead.
Mr. Dwarka'yı Ambikapur'un koruyucusu olarak görüyorum.
I consider Mr. Dwarka as the guardian of Ambikapur.
Adım Ukpik, senin koruyucu ruhunum.
I was Ukpik, guardian spirits.
Wren koruyucu meleğim olduğunu söyledi.
Wren said you were my guardian angel.
Seni gözeten bir koruyucu meleğin olmalı.
You must have a guardian angel looking after you.
Sen, John Norton, Koruyucu'sun.
You, John Norton, are the Guardian.
Ben Koruyucu falan değilim.
I'm no Guardian.
-... görüşmek istiyorlar.
- with Ryder's guardian.
Dört koruyucu meleğimizin gelişine tanıklık edin!
Behold the advent of the four guardian angels!
İtfaiyeci bir koruyucu meleği olduğunu söyledi.
Fireman said he must've had a guardian angel.
Ama onları koruyucu melekleri olabilirim.
But I can be their guardian angel.
Koruyucu melekleri mi?
Their guardian angel?
Koruyucu bir meleğe ihtiyaçları var.
They need a guardian angel.
Ben dedim ki "koruyucu melek" gibi.
I said "guardian angel."
Yerliler, siyah jaguarın doğanın koruyucusu olduğuna inanırlar.
The Yajes thinks that the black jaguar is the guardian of nature.
... ahlakın tek dayanak noktası din değildir.
... religion not being the only guardian of our morality.
Karşınızda koruyucu meleğim!
Here's my guardian angel! No, he's a god!
Ben Dünya'nın koruyucusuyum!
I am earth's Guardian.
Nasıl isterseniz, koruyucu.
As you command, Guardian.
Bu koruyucu Dünya'nın gerçek şampiyonu olabilir.
This Guardian must be earth's true champion.
Dürüst olmak gerekirse, Gathet Aya'ya yaptıkları şeyden sonra güvendiğim tek Koruyucu sensin.
To be honest, Ganthet, you're the only Guardian I trust after what they tried to do to Aya.
Koruyucuların en gelişmiş model gemisinde bir Kırmızı Fener maskotu mu saklıyorsunuz?
You keep a Red Lantern mascot on the Guardian's most advanced prototype ship?
Belki de son Koruyucular resmi akşam yemeği büfesinden kaçtı ve onlar da bu yüzden ödeşmek istiyorlar.
Maybe it escaped from the buffet at the last Guardian formal dinner and they want payback.
Kendisi cidden bu şehrin koruyucu meleği.
He really is a guardian angel.
Sen de onun koruyucu meleğisin?
So now you're his guardian angel?
Hawaii Five-O 3x12 Kapu-Yasak
♪ Hawaii Five-O 3x12 ♪ Kahu ( Guardian ) Original Air Date on January 14, 2013
bir kabile maskesi, veya bir totem olduğunu düşündüm her kültürde var olan koruyucu figürler gibi kötü ruhları falan kovan ancak karanlık kendi evime gelmişti.
I immediately thought of totem poles, tribal masks, guardian figures that occur in every culture who stop the evil spirits that dwell in the dark from breaking into our home.
Koruyucu meleğim yanımda.
Got my guardian angel here.
Niye Wendy bir vasi olarak gözüküyor?
Why is Wendy listed on there as a guardian?
Vasilik planlarında yoluna takoz oluyor sanırım bu.
Yeah, guess that puts a little wrench in your guardian plans.
Tara seni o çocuklara vasi yapan bir vasiyet yazdırdı.
Tara put together a will that named you as guardian to those boys.
Tara'nın beni vasi yapmasına izin vermeyeceğim.
I am not gonna let her make me a guardian.
Velisini bilgilendirmemiz gerekiyor.
We'll have to inform the guardian.
Kral beni, senin koruyucun olarak atadı.
The King has appointed me your guardian.
Koruyucu mu?
My guardian?
Öyle birşey yapmış olamaz.
He cannot have appointed you my guardian.
Neden bir koruyucum olsun ki?
Why would I need a guardian?
Yoksa neden George benim koruyucum olsun ki.
That is why George has had himself appointed my "guardian".
Önemli olan oğlumuza uygun koruyucu seçmek.
It is simply a matter of choosing the right guardian for our son.
Öyleyse koruyucusunu ben seçeceğim.
Then I will appoint his guardian.
Benim koruyucum olan George, annem ölene kadar beni burada tutacak ve babamın servetinin üstüne konacak.
They will keep me here until my mother dies and then George, my loving guardian, George, will inherit the entire Warwick fortune.
Kraliçe Prens Edward'ın koruyucusu olarak Antony Rivers'i görevlendirdi.
Anthony Rivers as the guardian of Prince Edward.
Ben kızın koruyucusuyum ve o kızla evlenmek istiyorsa benim iznimi almalıydı.
I am her guardian, and if he wants to marry that... that girl, then he should have sought my permission.
Ama Mary, George'un vasisi.
But, Mary's George's guardian.
Mary, George'un annesi ve vasisi.
She's George's mother and his guardian.
Bu tılsımın kutsal ve gizemli hikâyesine göre ona her kim sahip olursa, bir koruyucuya Lamed Vav Zaddikim'in, yani 36 erdemli kişinin muhafızına dönüşecek.
The sacred and secret story of this amulet is that whosoever possesses it shall become the protector, the guardian of the Lamed Vav Zaddikim, the 36 righteous ones.
Yabani otlar gibi Koruyucular evreninin her yerinden ortaya çıkıyorlar.
They're popping up like weeds all over Guardian space.