Guluyor traduction Anglais
44 traduction parallèle
Oh, guluyor.
Oh, she's smiling.
Guluyor.
She's smiling.
Zaten herkes bize guluyor.
Everybody's already laughing'at us.
( KADINLAR GÜLÜYOR )
( WOMEN LAUGHING )
( HEPSİ GÜLÜYOR )
( ALL LAUGHING )
( İNSANLAR GÜLÜYOR )
( PEOPLE LAUGHING )
( SNOOPY GÜLÜYOR )
[laughing]
( SNOOPY GÜLÜYOR )
Heh-heh-heh. Ha-ha-ha.
( GÜLÜYOR )
( LAUGHING )
( GÜLÜYOR )
( LAUGHS )
( HEPSÜ GÜLÜYOR )
( ALL LAUGHING )
[GÜLÜYOR]
[LAUGHING]
[MANYAK GİBİ GÜLÜYOR]
[LAUGHING MANIACALLY]
[HERKES GÜLÜYOR]
[ALL LAUGHING]
DÜNYA GÜLÜYOR.
THE WORLD'S LAUGHING
[GÜLÜYOR] Siz aerobiğe mi başlı...
You and aerobics?
Nereden aldıysanız yanlış almışsınız. [GÜLÜYOR]
You bought it wrong.
[GÜLÜYOR]
- Of course.
[GÜLÜYOR]
- [laughs]
Evet şövalye olacaktım. ( KADIN GÜLÜYOR )
Yes I was going to grow up to be a knight.
Benim de en şövalye zamanlarım. ( İKİSİ DE GÜLÜYOR )
The heyday of my knighthood, you know.
Ne bileyim, aç mıyım? ( NİHAL DE GÜLÜYOR )
I don't know if I'm hungry.
GÜLÜYOR - Ölü insanlardan daha fazla canlı insan.
- More alive people than dead people.
GÜLÜYOR.
Was that fast enough that time?
Biliyorum! GÜLÜYOR
I know!
Ama... ( SEYİRCİLER GÜLÜYOR )
But... ( Audience laughing )
[GÜLÜYOR] Canı cehenneme.
[Laughs] To hell with that.
[GÜLÜYOR] Sen soyulmuşsun.
[Laughs] You got robbed.
[GÜLÜYOR] Öyle mi?
[Chuckles] Yeah?
Blah. [GÜLÜYOR] # Okul için hazırlanalım #
Blah. [Laughs] * let's get ready for school *
[GÜLÜYOR]
[Laughs]
[GÜLÜYOR] Selam..
[Laughs] Hi.
[GÜLÜYOR] Ben depresif değilim.
[Laughing] I'm not depressed.
( KIKIRDAYARAK GÜLÜYOR )
( Chuckles )
( KAYGIYLA KIKIRDIYARAK GÜLÜYOR )
( Chuckles nervously )