English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ G ] / Gust

Gust traduction Anglais

162 traduction parallèle
Birkaç bira ve biraz rüzgar.
A couple of drinks and a gust of wind.
Peki, sanıldığı üzre, Bayan de Winter aşağı indiğinde anî ve şiddetli bir rüzgar çıktıysa bu, teknenin alabora olması için yeterlidir, değil mi?
Now, when Mrs. de Winter went below, as is supposed, and a sudden gust of wind came down, that would be enough to capsize the boat, wouldn't it?
Aşk bana rüzgâr gibi gelir.
Mine comes on a gust of wind.
Ben de, etrafımda fırtınalar koparken o ağaçlar kadar güçlü olmak zorundaydım.
I too must be just as strong as the winds that gust around me.
Bir... adamın... rüzgara... kapıldığını gördüm!
I saw a man... get caught by a great gust of wind!
Ani bir rüzgar...
One sudden gust and...
Birden çok şiddetli bir rüzgar çıktı ve elindeki tüm kağıtlar denize uçtu.
Suddenly, there was a gust of wind, and the papers blew overboard.
- Hayır, iyi hız alırsam, biraz da Fransız sahillerinde esen rüzgarla Calais'nin içine atlayacağım.
- No, provided I get a good lift off and maybe a gust of breeze over the French coast I shall be jumping into the centre of Calais itself.
Bu helikopterin en küçük bir rüzgarda kayalara çarpıp paramparça olması ihtimali karşısında dehşete kapılıyorum ama heyecanlanmayalım!
One gust of wind and the helicopter will crush against the rocks. But let's not get ahead of ourselves.
Yalnızca sert bir rüzgar.
It's just a gust of wind.
Kapıların açıldığı ilk anda, içeriye hava doldu.
The first moment it was opened, there was a sudden gust of air.
Gerçekten iğrenç bir ağız kokusu fırtınasıyla karşılaşınca bir uygarlığın ne kadar kırılgan olduğunu gördüm böylece.
I've seen how frail a civilisation is before the onslaught of a gust of really bad breath!
- Doğru, yaptığı viyadükte... ilk sert rüzgarda yıkılmış.
- That's right, that viaduct at the... first gust of wind crashed.
Kuvvetli bi rüzgar gibi.
It's like a wind gust.
Anlık bir dikkat kaybı kaybı, şal değneğini yakalayan ani bir rüzgar fışkırması, kim bilebilir?
A momentary lapse of concentration, a sudden gust of wind that caught the muleta, who can say?
Rüzgar pencereleri açmıştı.
A gust of wind had blown open the windows.
Rüzgâr veya yerdeki bir sarsıntı yüzünden olmalı.
A gust of wind or a tremor on the ground.
# Bir rüzgar dalgası. # Soluğun kesilmesi.
A sudden gust... of irregularity.
"Bora rüzgarı kesilince..."
Interrupted by a gust of wind
Sence yuvarlanmış mıdır? Ya da şiddetli bir rüzgar onu nehire mi sürüklemiştir?
You think maybe it rolled, or a big gust of wind peeled off the river and scooped it up?
Rüzgâra kapıldık.
Just ran into a gust of wind.
Her adımda, her rüzgarda...
I'd like at each step, each gust of wind... to be able to say :
Gust!
Gust!
Gust, oradan bir parça "İşçi" versene.
Gust, give me a piece of "Workman".
Küçük bir rüzgar.
A gust of wind.
Kılıcından çıkan enerjinin rüzgarı ile... rakibini yenen kiralık bir ninja.
With a gust of energy through his sword... who defeats his opponent, a mercenary ninja.
Hafif bir rüzgar esti.
little gust there.
Tanrılardan gelen hafif bir rüzgar canıma okudu.
little gust from the gods cost me.
Demek kasırga çıktığında sancak tarafına döndün.
You say you turned hard to starboard when the gust hit.
Ve rüzgâr geldi Onu yatağın altına uçurdu. Mary aslında bir ikizi olduğunu asla öğrenemedi. Ve hepsi mıknatıslı bir muz yüzünden
A gust of wind blows it under the bed, and Mary never discovers her long-lost identical twin, all for want of a magnetic banana.
Kim bilir hangi yabancının başından uçtu bu örtü?
A gust of wind blew the cloth off the stranger's head...
Pidgey'in fırtına gücü hortumlar yaratabilir Kum saldırısı da yapabilir.
Pidgey's gust power creates tornadoes. It also has a sand attack.
Hayatım rüzgar gibi gelip geçti.
My life... has gone by like a gust of wind.
Jüpiter'in rüzgarlarının hızı saatte binlerce kilometre ulaşıyordu ve sadece kırmızı noktanın kendisi Dünya'nın 3 katı büyüklüğündeydi.
Jupiter's winds gust at hundreds of miles an hour. The red spot alone is three times the size of Earth.
Güneş patlaması 300 gün sonra bir tür manyetik sınıra ulaştı.
300 days later, the solar gust reached a magnetic boundary.
Kapı açıldığında esen rüzgar kağıttan balerini havalandırdı ve sobaya doğru uçurdu.
" Just as the door opened, a gust of wind picked up the little paper dancer... and blew her into the stove.
" Mis gibi kokular sarıyor bizi
A sudden gust of fragrance perfumes us
Ani bir rüzgar çıkmış ve çatıdan aşağı uçmuş.
This gust of wind comes, knocks him off the roof.
- Yani zekamızla falan ilgisi yok.
Not the enormous gust of wind, right?
Büyük Song Hak-rim, rüzgâr yüzünden mi yaralandın?
The great Song Hak-rim hurt by a gust of wind? The great Song Hak-rim hurt by a gust of wind?
Hafif bir rüzgar esiyor. Mesela.. Ya da sert bir rüzgar esiyor.
like a light breeze, like a... or even something stronger, like a gust.
Benim her zamanki masamda bugün çok cereyan var. Sanki bora esiyor.
There's a bad draft where I usually sit, kind of like a big downward gust.
" İşte beklediğin, fırtınanın kendisi geliyor işte.
Oh yes, with a gust of wind will come the one you seek.
Ay yapayalnız gecenin kucağında ayık duruyor gecenin arzusuyla run-jhun run-jhun şarkısı meltem fırtınası gecenin neşe saçışı ateş böcekleri pervanesi olmuş ışıltılı yıldızların söz çıktığı anda durgun dudaklardan ritm başlar davullardan defler çalınır ve ritim coşar ah sevgili Radha ritmle birlikte Radha başlanır sallanmaya
The Moon alone... in night's embrace... in moonlight vigil, night's desire... sang run-jhun run-jhun a breezing gust... into a radiant night... rode in fireflies on a palanquin of stars... as the word played on stilled lips.
O telefondaydı. Sonra bir rüzgar esti ve o düştü.
She was talking on the phone and there was this gust of wind.
Bazen bu sesi duyarım, bir buket gülde rüzgarın esişinde.
I sometimes here that voice, in a bouquet of roses, in a gust of wind.
Ani bir rüzgar nasıl Prensesi alıp götürür?
How could a gust of wind blow the Princess away?
Hız kazanıp, yarıkta kaybolurken umutsuzca baka kaldık.
A gust of snow blinded us for a moment, throwing us back and in that second, the body slipped away from us.
Gustav!
Gust...
Ama rüzgârlardan sadece bir tanesi onlara tam nefesi verir.
Just one gust of wind blows them away.
Rastlantı eseri zarar görmeyecek bir şekilde düştü.
My point is that if there's a wind gust, or a sudden updraft, and, plus, if he landed in exactly the right way...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]