Gögüsler traduction Anglais
866 traduction parallèle
.. dimdik göğüsler.. .. pürüzsüz bir ten ve incecik bir bel.
And that chest, chest lifted, smooth, and a thin waist, fine.
Üç kıvrık şey Omuz, ağız ve göğüsler
Three curved ones The shoulder, the mouth and the breasts
Mavi gözler, sarı saçlar, güzel bir burun, öpülesi dudaklar, muhteşem göğüsler, dolgun kalçalar.
Blue eyes, fair hair, pretty nose a mouth for kisses high breasts, rounded hips.
Kıssadan hisse. Kıl ve göğüsler.
A blight on tit for tat
Şu omuzlar, gözler, göğüsler.
- Me? But yes.
Diri göğüsler sütun gibi bacaklar, her yerin harika.
Young breasts young legs, everything that's beautiful.
Güzel göğüsler ve kalçalar demek değil ki kendini ve özgürlüğünü korumak adına insan öldüremesin.
Full breasts and soft thighs don't mean she can't kill everyone to remain free or protect herself.
Göğüsler, bel, bacaklar.
Tan hair, breasts, belly, legs...
Vay anasını, ne güzel göğüsler!
Hell, what a beautiful tits!
Muazzam göğüsler, saçma sapan altın rengi ayakkabı bir de hortum.
Has two enormous tits, wears silly golden shoes and a hose!
Takma göğüsler.
They're falsies.
Yumuşak bir şeyler geliyor eline, göğüsler!
You grab something soft... breasts!
Takma kirpik, takma saç, takma göğüsler.
False eyelashes, false hair, false bosoms.
Yalınayak, sıradan giyimli, o bacaklar ve göğüsler.
Barefoot, regularly kind of dress, all legs and tits.
Bir beyefendi davranışlarının sorumluluğunu kabul eder, etkilerinin ağırlığını göğüsler. Kendi başlatmayıp onlara sadece uymuş olsa bile.
A gentleman accepts the responsibilities of his actions, bears the burden of their consequences, even when he himself did not instigate them but only acquiesced to them.
Ve şu kaskatı, dik göğüsler.
And these breasts are breasts of solid teak.
Harika göğüsler.
You're well-bosomed.
Şunu söylemezsem... görevimi yerine getirmemiş olurum... cinsel ilişki... düşüncesi... ve senin sıkı, diri... vücudunun... yanı... başında... pörsük etler... sarkık... göğüsler... ve... gevşek... kalçalar olması... beni kusacak... hale getiriyor.
I would be remiss in my duty... if I did not tell you... that the idea of... intercourse... and the fact of your firm, young... body... co-mingling... with the... withered flesh... sagging... breasts... and... flabby... buttocks... makes me want... to vomit.
Birazdan yine şu sarkık göğüsler açılacak.
Here come those tired old tits again.
Göğüsler mi?
Tits!
Acayip yoruluyordum, eve geldiğimde,... kocaman göğüsler ve göbek görüyordum.
I was dead tired and when I got home, there she was with her big tits and belly.
- "Göğüsler ve kalça" yı yap.
- Do "Tits and Ass".
Hayır, "göğüsler ve kalça" yı yapmak istemiyorum.
No, I don't wanna do "Tits and Ass"!
"Göğüsler ve kalça, kalça ve göğüsler, göğüsler ve kalça!"
"tits and ass, ass and tits, tits and ass!"
Göğüsler...
The tits...
Kahverengi saç, kahverengi göz teni açık, dik göğüsler, bildim mi?
She got brown hair, brown eyes... pale skin, nice tits, right?
O göğüsler için neler vermezdim.
What I'd give for her chest.
İçeri çek, göğüsler yukarı ve nefes al.
Pull in your gut, lift up your tits and breath.
Çıplak bir kadın resmi yapsa, karşınızda sarkık göğüsler, çarpık eller belde korseden, bacaklarda da jartiyerden kaynaklanan izler bulursunuz.
If he paints a naked woman, you get sagging breasts, distorted hands dents from the corselet in the belly and from the garters in the legs.
- Ne göğüsler!
- What maracas!
Gururlu göğüsler.
How noble they are!
Sütyensiz göğüsler.
Tits with no bra.
Kıllı göğüsler ve müthiş omuzlar- -
The hairy chests, and the hairy arms and the...
İnanılmaz göğüsler.
Adorable breasts.
Yuvarlak, diri göğüsler, sıkı kalçalar.
Supple, pouting breasts, firm thighs.
Kötü bir şey gibi gelebilir, ama işi göğüsler sayesinde kaparsın.
The sound might be wicked, but when you get down to it, tits book bands.
Küçük göğüsler üzerine fazla titremişler, değil mi?
A lot of fuss over a bit of tit, eh?
Göğüsler varken kim kızın çığlığını dinler ki?
Who's gonna be watching her scream?
Gerçek göğüsler!
Nice Japanese tits!
Yüzler, göğüsler, yukarı!
Faces, breast, up!
Yüce göğüsler.
Sublime breasts.
Ne tür göğüsler?
They're what kind of breasts?
Yüce göğüsler!
Sublime breasts!
Göğüsler, karnın, kasığın.
Breasts, the stomach, the crotch.
Sıcak göğüsler.
Fleshy tits.
- Sıkı göğüsler.
- Full tits.
- Göğüsler yukarı!
- Tits up!
Yılda 500.000 dolar, boğazıma kadar göğüsler ve popoların içinde olurdum.
Five hundred thou a year, up to my neck in tits and ass.
- Göğüsler işte.
As in tits.
Biçimli göğüsler... İncecik bir bel... Pürüzsüz kalçalar...
Firm breasts... thin waist... smooth hips...
- Ne hızla büyür göğüsler?
- How fast do breasts grow?